GÜNCEL

100’ncü Günün 101’nci Hizmeti: Rumelihisarı-Aşiyan Fünikeler Hattı Vatandaşın Hizmetine Girdi

İBB, ‘150 Günde 150 Proje’ maratonunun 100’ncü gününde, 101’nci açılışını Rumelihisarı-Aşiyan Füniküler Hattı’nı hizmete alarak gerçekleştirdi. Hattın açılışını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ekrem Başkan, bütün bu engellemelere rağmen, bütün engelleri akılla, bilgiyle, birikimle aşan ve İstanbullulara hizmet eden bir kişidir. Hepinizin huzurunda Sayın Başkan’ı yürekten kutluyorum” dedi. 800 metrelik hattın yapımının neden 5 yıl sürdüğünün hikayesini anlatan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “Hattın yapım sürecinde yaşananlar, bizden önceki 25 yıl boyunca İstanbul’da yürütülen metro çalışmalarının çarpıcı bir özeti gibidir. Bu hattın ihalesi Mart 2017’de yapılmış. 2017 Haziranı’nda da işe başlanmış. Sözleşmeye göre, bu 800 metrelik hat, 2019’da bitirilmeliydi. Ama 2019 yılı başında, yani biz göreve gelmeden önce, hattın yapımı tamamen durduruldu. Çünkü finansı planlanmadan ihale yapılmıştı. Ayrıca ihale sürecinde de bazı önemli hatalar mevcuttu. Saha ilerlemesi henüz yüzde 26 seviyesindeydi ve bütçesinin yüzde 50’si harcanmıştı. Biz, göreve gelir gelmez, derhal öz kaynak bütçe planlamasını yaptık. Ve çok şükür, bugüne geldik. Bütün bu işler, bütün bu projeler sizin paranızla, yani bu şehirde yaşan her bir vatandaşın parasıyla yapılıyor. Projelerin tek bir sahibi var: Millet. Gelip geçici yöneticiler, ister seçilmiş, ister atanmış yöneticiler, projeleri sahiplenemezler. Bu projeler, kimsenin babasının malı değil” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), “150 Günde 150 Proje” maratonunun 100’ncü gününde, 101’nci açılışını gerçekleştirdi. Rumelihisarı-Aşiyan Füniküler Hattı; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile eski İBB Başkanları Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna ve bir grup Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin katıldığı açılış töreninin ardından hizmete girdi. Hatla birlikte, yenilenen Aşiyan Parkı da vatandaşların kullanımına açıldı. Her iki hizmet için düzenlenen açılış töreninde konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 İstanbul Times Haber Merkezi / Hüseyin Çetiner 

SARIYER – BEŞİKTAŞ / İSTANBUL 

KILIÇDAROĞLU: “EKREM BAŞKAN, ENGELLERİ AKILLA, BİLİMLE AŞAN BİR KİŞİDİR”

“İstanbul gibi bir kente yaşamanın, kendine göre sorunları vardır. Ama o sorunları aşma konusunda, kentin bir anlamda yöneticisi, belediye başkanı, arkadaşlarıyla beraber bu sorunları çözmeye talip oluyorlar. Az önce anlattı Sayın Başkan; hangi zorluklarla karşılaştığını ve bu zorlukları nasıl aştığını ayrıntılı bir şekilde ifade etti. Devleti yönetenlerin belli sorumlulukları vardır. Alt yöneticiler, belli sorunlarla karşılaştığında, üst yöneticiler bu sorunların aşılması için katkı verirler, çaba harcarlar. Ama, ‘Hayır, bu sorunlar aşılmasın. İstanbul bizimdi. Bir daha Belediye Başkanı sorunlarla karşılaşsın, sorunların içinde boğulsun, sorunları çözemesin. Biz gelelim…’ Bu sağlıklı ve tutarlı bir devlet anlayışı değildir. Ekrem Başkan, bütün bu engellemelere rağmen, bütün engelleri akılla, bilgiyle, birikimle aşan ve İstanbullulara hizmet eden bir kişidir. Hepinizin huzurunda Sayın Başkan’ı yürekten kutluyorum.”

“ÜNİVERSİTEYİ FELÇ ESERSENİZ, TEKNOLOJİ DEVRİMİNİ KAÇIRMIŞ OLURSUNUZ”

“Elbette ki bir kente hizmet edilirken, bilgiyle hizmet edilecektir” diyen Kılıçdaroğlu, “Planlama yapılacaktır. Maliyet hesapları çıkarılacaktır. Eğrisi nedir, doğrusu nedir? Bunlara bakılacaktır. İşi yapanların işin ehli olup olmadığına bakılacaktır. Bu çerçevede hizmet verilecektir. Akademik dünyadan da yararlanacaktır. Ve İstanbullular, verilen hizmetin de değerli bir şekliyle yaşayarak göreceklerdir” ifadelerini kullandı. Tören alanına gelmeden önce, heykeltraş Rahmi Aksungur tarafından füniküler hattının Boğaziçi Üniversitesi İstasyonu girişie yapılan bir rölyefi incelediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

“Boğaziçi Üniversitesi hocaları ve öğrencilerini temsil eden ya da onları yansıtan bir rölyef. Boğaziçi Üniversitesi, sadece Türkiye açısından değil, akademik dünya açısından da son derece önemli bir üniversite. Üniversitenin saygınlığının korunması, üniversitede her türlü düşüncenin özgürce tartışılması, üniversitenin bilgi öğretmesi, bir ülkenin ekonomik açıdan sıçramasına yol açar. Üniversiteyi felç ederseniz, Osmanlı nasıl sanayi devrimini kaçırdıysa, siz de teknoloji devrimini kaçırmış olursunuz. Acaba bunun farkında mı devleti yönetenler? Temel sorudur bu. Bir kişi ‘Ben vizyon sahibiyim’ diyorsa, önümüzdeki yüzyıldaki gelişmeleri görmek zorundadır. Dünyanın nereye gittiğini görmek zorundadır. Dünyada hangi gelişmelerin olduğunu bilmek zorundadır. Ve şunu kesinlikle bilmek zorundadır: Bilgi üretmeyen bir ülkenin, 21. yüzyılda sınıf atlaması mümkün değildir. Bilgiyi nerede üreteceğiz? Üniversitelerde üreteceğiz. O nedenle o rölyefin, sadece İstanbulluların yaşamında değil, Türkiye coğrafyasında nerede yaşıyorsak yaşayalım, hepimizin, hepimizin belleğine kazınması lazım. Elbette ki akademik dünyanın kendi özgürlüğü olacaktır. Ne demiş düşünür? ‘Sultan'ın sofrasına oturan alimin fetvasından hayır gelmez’ demiştir. Eğer birileri Sultan'ın sofrasına oturarak Boğaziçi'nde görev yapmaya çalışıyorsa, oradan hayır gelmez.”

“TÜRKİYE’MİZİ GELECEĞE HAZIRLAMALIYIZ”

“Bilgi kadar değerli bir şey yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, “Aksini düşünmek, farklı düşünmek kadar değerli bir şey yoktur. Hayatı sorgulamak kadar değerli bir şey yoktur. Merak duygusunu güçlendirmek kadar değerli bir şey yoktur. Eğer siz, bunları önemsiyor ve bunlara önem veriyorsanız o zaman sizin bir vizyonunuz var demektir. Bir hedefiniz var demektir. Bir ilçeniz var demektir. Kısır tartışmalar içinde, ‘Acaba belediye başkanına nasıl çelme takarım? Nasıl görev yapamaz’ diye bir arayışa girerseniz, siz devleti yönetemezsiniz. Nitekim yönetemiyorlar” şeklinde konuştu. Altılı ittifak olarak Türkiye'yi ikinci yüzyıla hazırlayacaklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 

“Bugün yaşadığımız şartları hepimiz biliyoruz. Zorlukları hepimiz biliyoruz. Ama hepimiz, bu zorlukları nasıl aşacağımızı da biliyoruz. Aklın, bilginin, bilimin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Demokrasinin vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. O nedenle hiçbir vatandaşımın umutsuzluğa kapılmasını istemem. Eğer bu ülke, en zor koşullarda Milli Kurtuluş Savaşı’nı vermiş ve büyük başarılara imza atmışsa ve attığı imza, bütün mazlum ülkelerin örneği olmuşsa ve onlar da bu bizim verdiğimiz mücadeleyi örnek alıp, kendi bağımsızlıklarını inşa etmişlerse, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, bu güzel Cumhuriyet’imizi demokrasiyle taçlandıracağız. Demokrasi geldiği zaman, büyüme olacaktır, kalkınma olacaktır. Hiç kimsenin yaşam tarzı, hiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin inancı sorgulanmayacaktır. Bu ülkede yaşayan herkes, bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, parklarında, kahvelerinde huzur içinde yaşayacaktır. Temel hedefimiz bu. Dolayısıyla umutsuzluğa kapılma gibi bir düşüncemiz asla ve asla olmamalı. Biz, Türkiye’mizi geleceğe hazırlamalıyız.”

İMAMOĞLU: “HATTIN FİNANSI PLANLANMADAN İHALE YAPILMIŞTI”

“Bugün, İstanbul’un raylı sistem ağı için küçük ama İstanbul açısından büyük ve önemli bir adım atıyoruz” diyen İBB Başkanı İmamoğlu da konuşmasında Rumelihisarı-Aşiyan Füniküler Hattı’nın yapım hikayesine yer verdi. 800 metrelik hattın inşaatının neden 5 yıl sürdüğünün bilinmesi gerektiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Hattın yapım sürecinde yaşananlar, bizden önceki 25 yıl boyunca İstanbul’da yürütülen metro çalışmalarının çarpıcı bir özeti gibidir. Bu hattın ihalesi Mart 2017’de yapılmış. 2017 Haziranı’nda da işe başlanmış. Sözleşmeye göre, bu 800 metrelik hat, 2019’da bitirilmeliydi. Ama 2019 yılı başında, yani biz göreve gelmeden önce, hattın yapımı tamamen durduruldu. Çünkü finansı planlanmadan ihale yapılmıştı. Ayrıca ihale sürecinde de bazı önemli hatalar mevcuttu. Projede çok sayıda teknik sorunlar da bulunmaktaydı. Örneğin; füniküler araçların ve sistemin elektronik ve mekanik tasarımları yapılmamıştı. Projenin yapımı durdurulduğu anda, sözleşmeye göre işin bitirilmesine birkaç ay kalmıştı. Fakat saha ilerlemesi henüz yüzde 26 seviyesindeydi. Peki, işin ilerlemesi sadece yüzde 26 seviyesindeyken, finansal ilerleme düzeyi yüzde kaç seviyesindeydi? Bütçesinin yüzde 50’si harcanmıştı” bilgilerini paylaştı. 

“BOŞUNA İLK GÜNDEN BERİ ‘İSRAF DÜZENİ’ DEMİYORUZ”

“Biz, boşuna ilk günden beri ‘israf düzeni’ demiyoruz” sözlerini hatırlatan İmamoğlu, “İstanbullular, bu durumu çok net biçimde anladı. Bu şehirde yaşayan 16 milyon insan, 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da hangi düzene son verdiklerini, İstanbul’da kimlerin saltanatını devirdiklerini bilerek oy kullandı” şeklinde konuştu. Hattı, projesindeki eksiklikler ve ana hat tünel betonarmesinde izolasyon hatalarıyla teslim aldıklarını aktaran İmamoğlu, “Bu hatalar, tünelin içine su girmesine yol açıyor. Yani gerçekte proje, yüzde 26 seviyesinde bile ilerlememiş. Yapılan işin fotoğrafı ve denetimin kalitesi böyleydi. Biz, göreve gelir gelmez, derhal öz kaynak bütçe planlamasını yaptık. İnşaatı, araç ve elektromekanik sistem tasarım ve imalat çalışmalarını yeniden başlattık. Tüm imalat işlerini hızla bitirdik. Araç test ve devreye alma süreçlerini tamamladık. Ve çok şükür, bugüne geldik” diye konuştu. Süreci yürüten İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin ve ekibine teşekkürlerini ileten İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“BİZDEM ÖNCEKİ BEYEFENDİLER…”

“Bizden önceki beyefendiler. ‘Beyefendiler’ diyorum sayın Genel Başkanım, çünkü aralarında hiç üst düzey ‘kadın yönetici’ yoktu. Bakın bizde bu önemli alt yapı işlerinin başında Pelin hanım var. Bu ‘beyefendiler’, hükümetle tam bir uyum içinde çalışıyorlardı. Kendi partilerinin mutlak iktidarı altında, her istediklerini yaptırabiliyorlardı. Ortada pandemi yoktu. Enflasyon ve döviz kuru, bugünkü gibi korkunç seviyelerde değildi. Bütün bu uygun koşullar altında bile yapıp yapabildikleri, işte bu kadardı. Şimdi yine çıkıp, ‘İmamoğlu bizim projemizi sahipleniyor’ diyorlar. Projenin parasını sen mi cebinden mi verdin de ‘bizim projemiz’ diyorsun. 

Sevgili vatandaşlarım; bütün bu işler, bütün bu projeler sizin paranızla, yani bu şehirde yaşan her bir vatandaşın parasıyla yapılıyor. Projelerin tek bir sahibi var: Millet. Gelip geçici yöneticiler, ister seçilmiş, ister atanmış yöneticiler, projeleri sahiplenemezler. Bu projeler, kimsenin babasının malı değil. Devlette devamlılık esastır. Görevde kim olursa olsun, proje milletindir, devletindir. Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir.”

TUZLA VE MELEN BARAJI MESAJLARI

“Geçenlerde Tuzla'da talihsiz bir olay yaşadık” diyen İmamoğlu, “Örneğin orada çıktı (Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı), ‘Efendim 96 yılında Tuzla'daki arıtma tesisi açıldı. O dönemin belediye başkanı Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ederiz’ dedi. Tabii ki ederiz. Onun döneminde bitirilmiştir. Ama unuttuğu bir şey var: O projenin yer tahsisi, 88’de yapılmış. Projenin hazırlanmasını ve başlangıcını, buradaki kıymetli başkanımız Sayın Nurettin Sözen yapmış. Temelini atmış, başlatmış. Süreci olgunlaştırmış ve Sayın Erdoğan da bitirmiş. Allah, razı olsun. Yani böyle bir şeyin, bir siyasi altlığını bu şekilde deşifre ettiğiniz zaman, altında o kadar şey çıkar ki; altında kalırsınız” şeklinde konuştu. Sözü Melen Barajı’na getiren İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı: 

“Büyük emekler yapıldı, edildi. Güzergahlar çizildi, bazı altyapı çalışmaları yapıldı. Aynen bu fünikülerdeki beceriksizlik gibi, şu anda 12-13 milyarlık yatırım, çöp durumunda. Ve Melen Barajı, yürümüyor. En son yaptıkları ihalede, ‘Tamam kardeşim, 2023 ocağında-şubatında açacağız’ dediler. Şu anda yüzde 10’u yapılmış durumda. Müteahhit feshetti. Ve yeni ihaleyi de çıkamıyorlar. Halbuki temelini atarken, o dönemin bakanı, ‘2016’nın Aralık ayının şu günü, şu saatte açılışını yapacağız’ demişlerdi. Tam 6 sene öncesi için. Bu bir beceriksizlik dönemidir. İmalat sektöründe gerçek faizin yüzde 150’lere gittiği, pandemi döneminde, ödeneklerimizin kesildiği, devlet kurumlarından 3,5 sene boyunca bir tek lira dahi alamadığımız bir dönemde biz, bu işleri tıkır tıkır yapıyoruz. Onun için bu, insanların aslında nasıl bir israf düzeni ve nasıl o düzen içerisinde işleri yarım yamalak yaptıklarının göstergesi. Bunu milletimizin bilmesi lazım. Bazı göz boyama işlerinde, maliyetleri yükseltilmiş projelerinde, hatta maliyetini bile hesaplayamadığınız bu yap-işlet modelinin illüzyonist bir kavramla üretildiği bir ortamda, süslü püslü projelerle öne çıktıklarına bakmayın. İşin, bu tür yerlerde halka doğrudan hizmet eden yerlerde ortaya çıkan yüzünden anlayabilirsiniz.”

“GÖĞSÜMÜ GERE GERE İŞ YAPMA DÜZENİMİZİ GURURLA SAHİPLENİYORUM”

“Ben, göğsümü gere gere gururla, açıkça kendi dönemimizdeki iş yapma düzenimizi gururla sahipleniyorum” diyen İmamoğlu, kendilerini eleştiren kesimlere, “800 metrelik bir hattı vaktinde yapamayan sizler, kamuyu milyonlarca lira zarara uğratan sizler, neyi sahipleniyorsunuz? Normal koşullarda olsaydık, bugün tek bir söz söylemeye yüzünüz olmazdı. Ne sayede konuşabildiğinizi gayet iyi biliyorsunuz. Hatırlatmak ve altını kalın kalemlerle çizmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nun sizin döneminizle ilgili başlattığı onlarca yolsuzluk soruşturmasına, İçişleri Bakanlığı el koyduğu ve soruşturma dosyalarını usulsüz biçimde elimizden aldığı için, bugün sesiniz çıkabiliyor. O soruşturmaların yargıya intikali engellendiği için, böyle konuşabiliyorsunuz. Düşünün; tam 33 büyük soruşturma dosyası… Milyarlarca liralık kamu zararı… İhmal edilmiş ve ihanete uğramış koca bir İstanbul. Beyler hatırlatırım: Bu tablo, sizin eseriniz. Biz, bunun nesini sahiplenelim” sözleriyle seslendi. 

“BOŞUNA UĞRAŞMASINLAR…”

Kendilerinden önceki 25 yıl boyunca, İstanbul’da yıllık raylı sistem inşa ortalamasının 5 kilometrenin altında olduğu bilgisini aktaran İmamoğlu, “Biz, her yıl neredeyse bunun 2,5 kat fazlasını inşa ediyoruz. Bizim 3,5 yılımızı, kendi 25 yıllarıyla yalan yanlış karşılaştırıp, yaptıklarımızı azmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Üstelik kaynaklarımızı keserlerken, her alanda bizi engellemeye çalışırlarken, kredilerimizi geciktirirlerken veya hiç onay vermezlerken… Ama bunlarla bize engel olmazlar, olamıyorlar. Boşuna uğraşmasınlar. Biz, işimizi, ‘insana saygı, kente özen’ anlayışıyla ve bütün detaylarına hassasiyet göstererek yapıyoruz. Şehrin çeyrek asırdır çözülmemiş, kördüğüm olmuş meselelerini bir bir çözüyoruz” dedi. 

YENİ PROJELERİN MÜJDESİNİ VERDİ

“Elimizi attığımız, çözüm ürettiğimiz her şey çok güzel oluyor” diyen İmamoğlu, kısa zamanda devreye alacakları bazı projeleri, “Daha yapacağımız çok şey var. 2050'de Karbon Nötr ve Dirençli Bir Kent Hedefi doğrultusunda çalışıyoruz. Kentsel ulaşımda özel araç kullanımının azaltılması ve toplu taşımada raylı sistem ve denizin kullanımının arttırılması amacıyla alternatif güzergahlar geliştiriyoruz. İki yaka arası geçişte, alternatif ulaşım modelleriyle, çevreci çözümler üretmek için çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız içerisinde Beylikdüzü – Sabiha Gökçen Havalimanı arasını 55 dakikaya indirecek 74,5 km uzunluğundaki ekspres metro HIZRAY da var. Metro hatlarıyla deniz ulaşımı arasındaki entegrasyonu sağlayan füniküler çalışmalarımız da var. 3 adet yeni füniküler hattının da tasarımlarını başlattık. İTÜ – İstinye Füniküler Hattı’nın tasarımlarını tamamladık. Bütçe ve finans çalışmalarını sürdürüyoruz. Böylelikle, İTÜ’den ve İTÜ metro istasyonundan İstinye’ye füniküler ve sonrasında deniz yolu ile Beykoz ve Çubuklu’ya erişim planlıyoruz. Yıldız – Ortaköy Füniküler Hattı ve Altunizade – Çengelköy Füniküler Hatlarının ön etütleri devam ediyor. Tasarımlarına da başlıyoruz. Bu iki füniküler hattının tamamlanmasıyla, Ortaköy ve Çengelköy arasını da deniz ulaşımı ile bağlayarak, iki yaka arasında çok keyifli bir toplu ulaşım geçişi sağlayacağız” sözleriyle aktardı. 

“ENERJİMİ, İSTANBULLULARIN SEVGİSİNDEN VE GENEL BAŞKANIM KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN SONSUZ DESTEĞİNDEN ALIYORUM”

“‘150 günde 150 proje’ diyerek çıktığımız hizmet maratonunda, bugün tam 100’üncü gündeyiz ve 101’inci projemizi de geride bırakıyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 

“Önümüzdeki 1,5 yıl boyunca, bu tempoyu artırarak, enerjimizi hep yükselterek çalışmaya devam edeceğiz. Ben bu enerjiyi, İstanbulluların sevgisinden, desteğinden alıyorum. Hepsine şükranlarımı sunuyorum. Bu enerjiyi, beni bu göreve beni layık gören, ilk günden bugüne hep yol gösterip, yardımcı olan değerli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonsuz desteğinden alıyorum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Boğaziçi Rumeli Hisarı-Aşiyan Füniküler Hattı’nın yapımında rol oynamış, az ya da çok fark etmez, emeği geçmiş herkese çok teşekkür ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun. Yarın Cumhuriyetimizin 99’uncu yılını coşkulu bir törenle kutlayacağız. Üsküdar Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz büyük kutlamaya, hepinizi davet ediyorum. Yüzüncü yılı için geri saymaya başladığımız bugünlerde, Cumhuriyet’imizin değerini çok daha iyi görüyor ve çok daha iyi hissediyoruz. Cumhuriyetin ilkelerinin ve büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önemini daha çok anlıyoruz. İlk yüzyılından aldığımız güçle, Cumhuriyet’imizi çok daha ilerilere taşıyacak olmanın heyecanı ve umudu içindeyiz. Her şeyi başarabilir, önümüze koyduğumuz her hedefe ulaşabiliriz. Yeter ki, Aşiyan denince akla gelen büyük şair Tevfik Fikret’in söylediği gibi, ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ insanlar olmaktan asla taviz vermeyelim.”

BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERLE TEKNE TURU

Konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu, Adıgüzel, Kaftancıoğlu, İmamoğlu, Sözen, Gürtuna, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Yüksel tarafından kesilen kurdele ile Rumelihisarı-Aşiyan Füniküler Hattı, resmen hizmete girmiş oldu. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve beraberlerindeki heyet, hattın Boğaziçi Üniversitesi İstasyonu’ndan Aşiyan İstasyonu’na hizmete alınan füniküler ile indi. Tepeden tırnağa yenilenen Aşiyan Parkı’nda da incelemelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu ve İmamoğlu, tekneyle Kabataş Transfer Merkezi şantiyesine geçti ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay’dan sunum aldı. 

SAATTE 3 BİN YOLCUYA HİZMET VERCEK

İBB’nin 2 yıl gibi bir sürede bitirdiği Rumelihisarı-Aşiyan Füniküler Hattı, yaklaşık 250 milyon liraya mal oldu. Saatte yaklaşık 3 bin yolcuya hizmet verecek hat, 2 duraktan oluşuyor. Toplam seyahat süresi 2,5 dakika olan hattın uzunluğu ise, 0,8 kilometre. İnternet ve telefon erişimine açık olacak hat, (M6) Levent-Hisarüstü Metro Hattı ile Rumelihisarüstü İstasyonu ve Şehir Hatları (Anadolu Hisarı, Küçüksu ve Üsküdari İskeleleri) ile Aşiyan İstasyonu’nda entegre olacak. Bu sayede kıta geçişleri açısından bir alternatif oluşturacak.

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı ( İTHA )