Dayısı Aslan Hamza Türk toprağı Dağlık Karabağ'da şehit düştü...
Kendisi de Çeçenistan da Ruslarla çatışmada ayağından yaralandı...
Kısa bir dönem Suriye de Özgür Suriye ordusu içinde Türkmenlerle birlikte mücadele etti...
"Putin'in Kafkada ki Samoza'sı" mücahitlerin ailelerini de öldüreceğini açıkladıktan sonra,şehit dayısının vasiyeti ve onun Türkiye de ki arkadaşlarının tavsiyesi üzerine ,Abdulvahit Edelgriyev ,Avrupa yerine anne,babası,eşi ve çocuklarıyla birlikte 2006 yılında İstanbul'a taşındı.
Ülkemiz de hiç bir suç işlemedi.
Siyasi hiç bir faaliyeti de olmadı...
Yabancıdan yabancıya araba satarak kıt kanaat geçimini sağlamaya çalıştı.
Savaşta aldığı yaranın tedavisi ile uğraşıyordu...
Sakin bir yaşantı kurmasına karşın,
Saldırıya uğrayacağını biliyordu.
Neden mi?
Ruslar,Kafkasya halklarının Türk etkisinde olmasından çok rahatsızlar...
Kafkasya da ki mücahitlerin direnişi devam ederse,Rusya baskısından kurtulacağı için
Rusların jet yakıtları için kullandığı zengin petrollere sahip Çeçenistan ve dışa açılan kapısı Dağıstan ile birlikte Azerbaycan Türkiye'ye yönelecekler...
Dengeler Türkiye lehine gelişecek...
Çeçenlerin Ruslara karşı 1996 yılında kazandığı zaferden sonra Bakü Ceyhan petrol boru hattının ülkemizden ancak geçebildiği stratejik bir gerçektir...
Bugün Ruslar Ermenistan'a ülkemize tehdit amaçlı füzeler yerleştirerek ordusunun orada ki mevcudunu artırdı...
1992 yılında İki bin Kafkasyalı Şamil Basayev'in öncülüğünde Afgan ve Türkiye'den mücahit kardeşleriyle birlikte Dağlık Karabağ'a girdiler.
8 Mayıs 1992 yılında Suşa'yı kurtardılar.Abdulvahit'in dayısı Aslan Hamza burada şehit düştü.
Üç ay süren savaş döneminde KeIbecar, Laçin, Fizuli, Ağdam Azerideydi.
Sınırda 18 köy alındı.
Yeni kurulan Azerbaycan'ın Ermeni'lere(Rus'lara) karşı kazandığı en önemli zaferlerinden biri budur.Gelişmelerden rahatsız olan Rusya , Azerbaycan'ın Perinçek'lerini devreye soktu...
Mücahitleri karaladılar.
Mücahitler Karabağ'dan ayrılınca savaş tekrar Ermenistan'ın lehine döndü.(Başka bir yazımda detaylı anlatacağım)...
Karabağ Azerbeycan da kalsaydı ,Rusya Ermenistan'dan ülkemizi bu günkü gibi tehdit edebilir miydi?
Rusların kuralı korkmak ve korkutmak üzerinedir.
Abrekler;(Şeyh Şamil'in Ruslara karşı savaşan mücahitleri)
Rusların karşısına Suriye de Türkmen Dağı'nda Türkmen,Uygur ve Afgan kardeşleriyle birlikte çıkarak Kafkasya'ya geri döneceklerini açıkladılar.
Ukrayna da Şehit Cevher Dudayev bin kişilik taburuyla Rusları karşı savaşıyorlar.
Kafkasya da düşük yoğunluklu mücadele devam ediyor.
Avrupa ise ne kadar Rus ajanı varsa sınırdışı etmiş.
Türkiye de devletimiz zor durumda kalmasın diye mücahitlerin bir faaliyeti yok.
Fırsat bilen Ruslar savunmasız kaldıklarını düşündükleri Türkiyede ki Kafkasyalı mücahitler için ölüm listesi hazırladılar.Uyguluyorlar.
Türk halkının Kuzay Kafkasya insanlarına ve mücahitlere olan sevgisinin bozulması , işledikleri ve işleyecekleri cinayetlerin kamuoyu tepkisini önlemek için dezerfarmasyon görevini "Putin'in Samozaları" na verdiler...
Putin,geçenlerde savaş uçağı düşürülünce NATO'ya bilgi veren devlet yöneticilerimizi ima ederek çıkarları için her şeyi yapan siyasetçilere uluslararası siyasette söylenen,
" Samoza bir alçaktır.Ancak bizim alçağımızdır" deyimini kullanmıştı.
Putin'in ülkemiz de ki Samoza'ları kimler?
Lobicilikle (Akçelerle) içeri de satın alınan kişiler var mı?
Ülkemiz de iki yüz bin kaçak Ermeni'ye geniş müsamaha gösterenler,
Bir avuç Kafkasyalı mücahiti(Çoğu hasta ve yaşlı) ve ailelerini hiç bir suç işlemedikleri halde Rusya'ya iade etmekte çok istekli davrananlar kimler?
Mücahitleri planlı bir şekilde öldüren ajanlara karşı en basit tedbirleri bile almayanlar kimler?
Halkımız bu soruların yanıtını bulacaktır.
...O gün Abdulvahit'in dört yaşında ki küçük kız yeğeni de yanındaydı.
Abdulvahit arabayla tam evin önüne geldiğinde tetikçiler onu kurşun yağmuruna tuttular...
Abdulvahit'te silah yoktu.Aracın içinde siper alınca kurşunların hiç biri isabet etmedi.
Katiller bu sefer arabaya yaklaşıp ateş ettiler. İçeride ki küçük çocuğu hedef almak istediler.Abdulvahit çocuğa mermi isabet etmemesi için arabadan dışarı çıkıp bıçakla hamle yaptı.
Fakat mermiler karşısında çaresiz kaldı.Şehit düştü...
Algı operasyonu da eş zamanlı başladı.
Polisten önce olaydan haberdar olan Perinçek'in karanlık medyası ;herkesten önce yayın yaparak, "Çeçen terörist öldürüldü "diye kara propagandaya başladı.
Ardından Rusya'nın yayın organı sputnik Türkiye bu yalanı haberleştirerek ülkemizi dünyaya karalamaya başladı...
Çeçenistan,Dağıstan da (İkiyüz elli bin sivil) ve Suriye de ki Türkmen kardeşlerimizin üzerlerine en yüksek mesafeden hedef gözetmeksizin bombalar atarak çoluk çocuğu öldüren Rusya varken teröristi başka yerde aramaya gerek yok...
Abdullah Öcalan'ın inine gidip çiçekler sunan ziyafet sofrasında Bakü Ceyhan Boru hattına mani olması için taktikler veren Perinçek, 1992 yılında Karabağ Suşa da Ermeni ve Ruslara karşı Türk milletinin bekaası için büyüğü Aslan Hamza'yı şehit veren, üç kardeşi iki binli yıllarda Kafkasya da , kendisi inancı ve vatanı uğruna ülkemiz de şehit düşmüş bir kahramanın ve ailesinin arkasından karanlık medyasıyla terörist diyerek kara propaganda yapmasının asıl amacı;
"Putin'e, Türkiye de ki 'Samozası'nın kendisinin olduğu mesajını vermekti."
İstanbul Times / Av Musa Baykal