Bum bum, aklıma ben tüküreyim
Güm güm başımı alıp bir yerlere gideyim
Öldüm bittim bittim ben, öldüm bittim bittim ben
Dum dum ziller vurdu bak yine beynime
Öldüm bittim bittim ben, öldüm bittim bittim ben
2 Binli yıllardan sonra hızla değişen bir jenerasyon ve sürekli bir depresyon hali.
Öldüm bittim bittim be demek işin en kolay hali. Ne yaptım ?
Yenilenmek için ne lazım?
...vb. soruları sormak ve cevap bulmak yerine tekrar kullanmaktan haya ettiğim yukarıdaki cümleler. Oysa hepimiz için her an her şey olabilir. Sahibi olmadığımız bir hayatın sürekli yukarıya doğru bizi sürüklemesi mümkün mü? Önemli olan takıldığımızda doğru bir nefes alabilmek.
Çok güzel bir yazıda inanılmaz güzel sözler hazinesi önüme düşmüştü:
Merayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musâb olan bir koyun, lisan-ı haliyle: ‘Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyade fâidemizi düşünür. Mâdem onun rızası yoktur, dönelim.’ diye kendisi döner, sürü de döner.
“Ey nefis! Sen o koyundan fazla asi ve dâll değilsin.”
Evet gerçekten o koyundan daha asi değiliz. Her gelen olumsuzluk bir ceza olmayabilir. Belki çoğu zaman daha tatlı bir hediyenin habercisidir.
İnsanı insan yapan tecrübeleri değil midir.
Evet pes etmek , öldüm bittim... gibi söylemlere sığınmak yerine depresyonla mücadele edin.
*NE YAPMAK LAZIM?*
*”Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür ve güzel düşünen hayatından lezzet alır.”*
*1. Bakış Açınızı Geniş Tutun.*
Yeni bir araştırmanın bulgusuna göre sağlıklı duygu kontrolünün anahtarı esnek olmak. Daha esnek düşünebilen ve duygularını çok rahat yönlendirebilen bireylerin daha sağlıklı bir duygu duruma sahip oldukları birden çok araştırma ile tespit edilmiştir. Durum değiştiğinde duygularınızı değiştirmeye çalışmaktansa;
Duygularınız ne olursa olsun duygularınızın bu değişikliği motive etmesine izin vermek daha iyidir. Ancak durum değiştirilemez ise duyguları değiştirmeye çalışmak daha iyidir.
*2. Koşun,Yürüyün,Göğe Bakın !*
Haftada bir sadece 30 dakikalarını parkta geçiren insanların, parka gitmeyen insanlara göre ruh sağlığı çok daha iyi.
Yapılan bir araştırmaya göre; herkes her hafta yarım saatini yerel parklarında geçirse depresyon vakaları yüzde yedi, yüksek tansiyon vakaları yüzde on azalır. Suya bakmak, ağaçlara bakmak, dolaşırken güzel bir ana odaklanmak bile kişilerin stres seviyelerini düşürmekte yeterli olabiliyor.
Önemli olan mevcut olumsuz durumun etkisinden kurtulmak.
Öyle zamanlarda geçiyoruz ki her tarafta olumsuz bir haber. Son süreçler iyice bizlerin ruh halini bozmaya yetti. Covid-19 süreci, yaşanan ekonomik kriz, deprem ve sonrası yaşantılar...
Eğer mevcut durumu düzeltmek bizim gücümüzün dışındaysa oradan uzaklaşmanın en doğru davranış olduğunu unutmayalım. Bu bir kaçış değildir. Yenilenme sürecine katkı sunmaktır. Gemiye binen bir yolcunun yükünü yere bırakmak yerine sırtında taşıması mı yükünü yere bırakıp gemideki diğer yolcular gibi şartlara uyum sağlaması mı daha mantıklı bir davranış?
Çoğu zaman teslim olmak ve güzel bakmayı öğrenmek gerekiyor. Şunu demiyorum. Elimizden gelen çabayı ortaya koymadan teslim olalım, gezelim, görelim değildir kastettiğim.
*3. Bağırsaklarınıza İyi Bakın.*
Depresyonda en çok göz ardı edilen faktörden biri beslenmedir.
Yoğurt, sulu ve az yağlı yemekler, çok az şeker ve kuru ekmek...
Yakın tarihte yapılan bir araştırma, probiyotiklerin insanlara geçmişi arkalarında bırakmalarına yardımcı olarak üzüntünün depresyona dönüşmesine engel olduğunu buldu. Bunun sebebi muhtemelen, bağırsaktaki bakterilerin anksiyete ve depresyon açısından önemli bir rol oynamasıdır. Probiyotikler, bağırsaktaki bakterilerin dengede tutulmasına yardımcı olmak için çalışırlar.
*4. Bazen Güzel Bir Şiir Bazen Güzel Bir Müzik Dinlemek.*
*5. Yeni Şeyler Öğrenmeye Çalışın.*
Örneğin;
Güzel konuşmak, yemek yapmak, elbise ütülemek, boncuklardan bileklik yapmak, düzgün ve tempolu yürümek, diyaframdan nefes almak...
Yani şeyler öğrenmek derken hemen akla bir kurs ve bunun için para harcamak gelmesin aklınıza !
*6. Başarısız Olduğunuzu Alanlara Odaklanmak Yerine Başarılarınızı Öne Çıkaran Yeteneklerinize Odaklanın.*
Herkesin sesi güzel olmayabilir.
Herkes güzel resim yapmak zorunda değildir.
Her kadın güzel yemek yapacak diye bir kural yoktur.
Matematik yapmaya bilirim ama güzel şiir yazarım.
...
*7. Sosyal Desteğinizi Artırın.*
Bu herkes için en ön önemli faktör olabilir. Yeni bir araştırma, sosyal desteğe sahip olmanın depresyondan kurtulma şansını dört kat arttırdığını buldu. Duygusal açıdan destekleyici ilişkiler majör depresyonu başarılı bir şekilde yenmenin bir anahtarı. Ayrıca araştırmacılar majör depresyon deneyimi yaşayan insanların %39’unun tamamen iyileştiğini keşfettiler.
*SONUÇ:*
Kendinizi önemseyin, kendiniz olun ve kendinizi bulun. Aslında hepimiz her an olumsuz bir süreç ile karşı karşıya kalabiliriz. Önemli olan doğru bakmayı öğrenebilmek.
• Yaşanan bu olumsuz süreçte benim payım nedir?
• Benden kaynaklanmayan bir sürecin sebeplerinden uzaklaşmak bana nasıl bir güç katar.
• Benden kaynaklanıyorsa bir daha benzer bir durumun yaşanmaması için neler yapabilirim?
Aslında çok kolay ;
Yeter ki kedimizi kendimizden mahrum bırakmayalım.
Sağlıklı güzel yarınlara...
İstanbul Times - Mehmet Sebah Yiğit