Havaların ısınmasıyla birlikte birçok kişide halsizlik, yorgunluk, kaygı, asabiyet, dikkatsizlik ve uyku düzensizlikleri gibi şikâyetler baş göstermeye başladı. Bunların bahar yorgunluğunun belirtileri olabileceğini ve önlem alınmadığı takdirde bu durumun kronikleşebileceğini ifade eden Emsey Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadriye Pulak, şikâyetlerin 2 haftadan uzun sürmesi halinde uzmana başvurulması gerektiğini belirtti.
Metabolizmanıza bahar henüz gelmemiş olabilir
Metabolizmanın değişen havaya hızla ayak uyduramadığını söyleyen Uzm. Dr. Sadriye Pulak, baharın gelmesiyle sabahları işe gitmenin zorlaştığına, kişilerin mesailerine geç gitmeye başladıklarına dikkat çekti. Alarmların ertelendiğini, geç kalmanın alışkanlık haline geldiğini bildiren Uzm. Dr. Pulak, bu durumun gün içinde de devam edebileceğini ve kişinin kendini halsiz, keyifsiz, bitkin hissedebileceğini açıkladı. Uzm. Dr. Pulak, bu süreci hızlı atlatabilmek için beslenme alışkanlıklarında küçük değişiklikler yapılabileceğini ve çalışma şeklinde ufak düzenlemelere gidilebileceğini vurguladı.
Emsey Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sadriye Pulak’tan bahar yorgunluğunu atmak için öneriler:
- Paketli gıdalar yerine taze meyve-sebze tüketin.
- Vücudunuzda eksik vitaminlerin tespit edilmesi ve yerine konulması önemlidir.
- Baharda artan stresi azaltmak için B grubu vitaminlerini içeren besinler tüketilmelidir.
- Fazla karbonhidrat ağırlıklı beslenmek vücutta uyku ve yorgunluk haline sebep olmakta, ayrıca dikkatsizliği artırmaktadır. Günlük beslenme programınızın dengeli karbonhidrat, protein ve yağ içeriği olmalıdır.
- Antioksidan vitaminler, vücudumuzun zararlı çevresel etkilere karşı koruyuculuğunu arttırır. A, C ve E vitaminleri, selenyum ve çinko mineralleri güçlü antioksidan özelliğine sahiptirler.
- Çalışırken kısa kısa ama sık sık dinlenme olanakları oluşturun.
- Çalışma ortamının havalandırılması ve sıcaklığı doğru ayarlanmalıdır. Çok sıcak ve çok soğuk ortamlar yorgunluğu tetikleyebilir.
- Kişi kendine uygun stres azaltacak aktiviteler yapmalıdır.
KUTU
A vitamininden zengin besinler: Balık, yumurta sarısı, kırmızı et, süt, yoğurt, havuç, kayısı, tatlı kabak, kavun, şeftali, ıspanak, brokoli, tere, maydanoz, dereotu ve roka.
B vitamininden zengin besinler: 11 farklı vitaminden oluşan B vitaminlerini vücudumuz depolamadığı için her gün yiyeceklerle birlikte almamız gerekir. Tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünlerinden B vitamini ihtiyacı karşılanabilir.
C vitamininden zengin besinler: Maydanoz, biber, turunçgiller, soğan, kereviz, brokoli, çilek ve kivi.
E vitamininden zengin besinler: Bitkisel yağlar, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve kepeği ayrılmamış un.
Selenyumdan zengin besinler: Balık, deniz ürünleri, etler, tahıllar, yumurta, brokoli, lahana, kereviz, soğan, sarımsak, mantar ve turp.
Çinkodan zengin besinler: Etler, balık, süt, peynir, yumurta, deniz ürünleri, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kepekli tahıl ürünleri ve mantar.