Yazıma bir Kürt atasözü ile başlamak isterim ”Zıman Gırti Ser Rahati” Yani bu Kürt atasözü derki dilini tutarsan başın rahat eder.
Ülkemizin en hayatiyet arz eden bakanlıklarından birisi olan İç İşleri bakanlığı hiç şüphe yok ki çok ama çok önemli bir makamdır.
Bunu söylerken kesinlikle diğer bakanlıklar önemsiz anlamında söylemiyorum.
Bu bakanlığa valiler bağlı, Emniyet müdürlükleri bağlı, bakanın istemesi halinde belediye başkanlarını görevden almak dahil çok geniş yetkileri olan ve alanı toplumun bütün katmanlarını alakadar eden bir bakanlık olduğu ile alakalı kimsenin itirazı yok.
İç İşleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’nun bir hitabet ustası olduğu konusunda endişem yok.
Yani güzel konuşuyor ama sık sık da hiç gereği olmadan konuşmalar yaparak kendisini yıpratarak sonunu erkene alıyor imajı bende pekişiyor.
Ancak Sert çıkışları bir çok kesimin tepkisini çekmiyor değil. Bir bakıyorsunuz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na seni Pejmürde ederiz diyor.
Bir bakıyorsunuz AHMAK diyor. Bir bakıyorsunuz başka bir sert çıkışı ile sivri dilinden vazgeçmiyor.
Bir bakıyorsunuz İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ ın titrini sorgulayarak sen nasıl bir akademisyensin diyerek şu açıklamayı yapabiliyor”
"Bunu masum insanlarla uğraşmaktan alıkoyun"
Sözde profesörün partisine seslenen Soylu, "Biraz vicdanınız varsa bu adamı susturun. Bu adamın yalanlarını, biraz bu adama karşı dostluğunuz varsa yakın bulduğunuz doktorlara tedavi ettirin.
Bu adamın tedaviye ihtiyacı var hasta. Mazlum insanların üzerine hakaret, tehdit bindiren bu adamın tedaviye ihtiyacı var.
Eğer aynı siyasi partiye mensupsanız, başta genel başkana buradan çağrıda bulunuyorum ne olursunuz bu adamın başka işleri de var bunu sizler de biliyorsunuz.
Bu adamın tedaviye ihtiyacı var. Bunu masum insanlarla uğraşmaktan alıkoyun.
Attığı tweetlerle sosyal medyadaki sapkın yaklaşımlarından uzaklaştırmaya çalışın. Bunu göçle ilgilenen birisi olarak söylüyorum. Bu adamı Türkiye'nin bu politikalarının yakasından ne olursunuz düşürün" dedi.
Soylu bu konuda haklımı haksız mı bilemem ama …
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr.Ümit Özdağ’ın neler konuştuğunu bilemiyorum.
Diyelim ki konuştukları tamamen bilime ve ilime ters olsa bile bir içişleri bakanının basın aracılığı ile yukarıdaki serzenişte bulunmaması gerektiğini düşünüyorum.
Soylu toplumun bir kesimi bu dili seviyor.Onlara şirin görünüp kendisine bir taraftar oluşturmanın gayretinde mi, yoksa bu dil ile başka bir şeye mi yatırım yapıyor anlayabilmiş değilim ama Özellikle KAYYUM atama konusunda ülkeye hayırlı bir iş yapmadığını söyleyebilirim.
Kayyum İşi PKK’nın ekmeğine yağ sürer
İş İşleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’ya basit bir soru sormak isterim.PKK doğuda yaşayan bir Kürt evladına gitse dese ki ey kim oğlu kim bakınız HDP siyasi olarak mücadele veriyor.
Diyarbakır,Van,Mardin Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere Cizre ve Kızıltepe,ilçelerinde seçmenin % 77 oy ile seçtiği Belediye başkanları hükümetin siyasi bir kararı ile halkın verdiği hakları ellerinden alındı.
Bizim Siyasi olarak mücadele vermemiz mümkün değil tek seçecek silahlı mücadele gel bize katıl derse buna nasıl makul bir açıklamanız olacak ?
Cevap belli terör örgütüne yardım ediyorlar bizde görevden alıyoruz…
Devletimizin Valisi var,Kaymakamı var, Müfettişleri var,Mali Suçları araştırma Kurumu (MASAK) var,Jandarması var,Polisi Var,MİT’i var kısaca bu kurumların tam anlamı ile çalışması halinde hiç bir belediye başkanı ne bir kuruş parayı terör örgütüne aktarabilir,nede yardım edebilir.
Kolayına kaçıp işte HDP bir çok konuda PKK ile aynı fikirleri paylaşıyor demokrasi ve cumhuriyet çok da önemli değil. Alın görevden yerine atadığınız kaymakamı KAYYUM yapın toptan bir şekilde işi çözdüğünüzü sanın ve bu şekilde ülkeye hizmet ettiğinizi düşüneceksiniz öyle mi ?
Onlar CHP’ye destek verdi. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya’yı bizden aldılar. Biz de onlardan Diyarbakır,Van ve Mardin’i alalım mantığı ile kayyum atamak öç alma yöntemi olsa gerek.
Yukarıda saydığım onlarca kurumuza rağmen bir Cizre veya Kızıltepe Belediye başkanı bütün bu yapıları aşıp terör örgütüne destek verebiliyorsa o zaman iç işleri bakanı onlar olsun sayın bakan.
Sizin yaptığınız neye benzer bilir misiniz Zinayı önlemek için erkeklerin organlarını kesmeye benzer.
Sayın bakan Kayyuma karşıyım diyenleri lütfen vatan haini ilan etmeyin.Bu doğru ve adil değil.
Kayyum atamanız belki sesleri gür çıkan bazı kişiler tarafından olumlu karşılanabilir.
Ancak sürekli halkın içinde olan şahsımın da sorunu kayyum atayarak çözümleneceğini sanmak doğru sonuca götürmez.
Bu açıklamanız ile belki bazı aşırı milliyetçi kesimleri memnun ve mutlu edebilirsiniz,buna karşı çıkanları da rahmetli Kemal Sunal’ ın ZÜBÜKZADE filminde yaptığı gibi ben Arap kredisi ile Cami yapacağım ama bu din düşmanları bırakmıyor diyerek siyasi bir manevra yapıyordu ya bence seçilmişleri görevden alıp yerine atama kaymakam görevlendirmek doğru değil.
Diyelim ki Kayyum atanan belediyelerin başkanları bütün kurum ve kuruluşlarımıza rağmen terör’e destek verdikleri kanıtlandı ve görevden alındılar. Peki Yeni başkanı neden halkın seçtiği meclis üyeleri içinde seçilmiyor ?
Yasalarımıza göre Başkan ve meclis üyeleri görevlerini yapamıyorsa 3 ay içinde seçime gitmek gerekmiyor mu ?
Sayın bakanım Vallahide billahide sizin memleket sevginiz benden üstün değil.
Yukarıda saydığım bütün birimler benim emrimde olsun en küçük beldeden en büyük şehir olan Diyarbakır’a kadar bir kuruş paramızı terör örgütlerine aktarabilirlerse beni Taksim meydanında İDAM ETMENİZE RAZIYIM.
Bütçe Belli
Personel sayısı belli (Güvenlik kontrolünden geçemeyen memur ve içi olamıyor)
Yapılan fen işlerinin maliyetleri Bayındırlık bakanlığı tarafından belirlenmiş
Kısaca ülkemiz dün kurulmuş bir yapı değil. Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip olan bu ülkenin kurum ve kuruşlarına da KAYYUM ile haksızlık yapılıyor kanısı bende var.
Özetle sayın bakanım işiniz zor,yükünüz ağır, şehit yakınlarımızın haklı serzenişleri sizi bir çok konuda acımasızlaştırıyor olabilir ama bugün atadığınız kayyumlar belki bazılarının hoşuna gidiyor lakin orta ve uzun vadede ülkemize sıkıntı oluşturacak durumlar meydan’a getirecektir.
Sakın kimse bana terör’ü destekliyor demesin. Ben biraz daha sakin düşünerek okuyarak araştırarak dünya gerçeklerini analiz ederek son çare olan KAYYUM’un artık sıradan bir iş gibi olmasına iyi oldu diyemem.
Daha akıllı ve daha ince düşünerek ülkemizin selametini hesaba katarak kararlar almalıyız diye düşünüyorum.
Allah ülkemizi korusun…
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner