Bindirilmediği Trene Makinist Oldu

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile tanışıklığımız, Şanlıurfa SSK Başhekimliği döneminde başarılı hizmetlere imza attığı yaklaşık 20 yıl öncesine dayanır. Anadolu Ajansı’ndan 1998 yılında emekli olduktan sonra Şanlıurfa’ya dönüp çıkardığımız yerel gazetede Fakıbaba’nın güzel çalışmalarını sık sık kamuoyuna duyurduk. 2004 yılında AK Parti’nin Şanlıurfa Belediye Başkan adayı olduğunda da yine Fakıbaba’nın yanındaydık. O zamanlar aramızdan su sızmıyordu. Ta ki belediye başkanı seçildikten sonra bir köşe yazarımızın yaptığı eleştiriye kadar…

Yazarımız Av. Murat Toprak’ın makalesine karşılık yazılı açıklama yapması beni üzmüştü. Samimi olduğumuz için telefonla söz konusu yazıya cevap vermesinin daha şık olacağını düşünüp biraz alınganlık yapmıştım. Tabii o zamanlar, gelişmeleri şimdiki gibi daha olgun karşılayamadık, açıkçası biraz agresif davrandık. Fakıbaba’nın da mizacı sert olunca tansiyon yükseldi ve gereksiz yere bir süre atışmak durumunda kaldık. Araya girip bizi barıştırmak isteyenler oldu ama iki taraf da inatlaşınca sanırım bir yıla yakın bir süre arzu etmediğimiz sürtüşmeler devam etti…

“Yiğidi öldür hakkını yeme” derler ya kırgın olduğumuz dönemde bile, bizi kışkırtmaya çalışanlara Fakıbaba’nın güzel hizmetlerinin inkar edilemeyeceğini söyledik. Eleştirilerimiz hep bardağın boş tarafıyla ilgili oldu. Sonuçta insanız, hata yapmamamız mümkün değil, bir süre sonra yine bir araya geldik ve Sayın Fakıbaba da biz de geçmişin üzerine sünger çektik…

Fakıbaba’nın bir güzelliği de kinci olmaması. Hiçbir zaman “Niçin böyle yaptınız, neden şunu yazdınız?” diye sormadı. Biz de, tatsız olaylar yaşanmamış gibi davrandık ve helalleştik. Şanlıurfa’dan ayrıldık ama rastlaştığımız zamanlar yine birbirimizin hatırını sorduk, hasbihal ettik…

FAKIBABA’YI “FAKIBABA” YAPAN   

Sayın hocamla başlayıp, sayın başkanım ve sayın milletvekilimle devam eden, şimdi de sayın bakanım diyeceğimiz Fakıbaba’yı “Fakıbaba” yapan en önemli özelliklerden biri hemen hemen her koşulda “çok yüksek direnç ve sabır gösterebilmesi” olmuştur.  Ağalık sisteminin güçlü olduğu Şanlıurfa gibi bir kentte bağımsız hareket edebilmek çok zordur, hele hele bir aşirete mensup değilseniz. Sayın Fakıbaba’nın 10 yıldan fazla ifa ettiği SSK Hastanesi başhekimliği sırasında yaşadığı sıkıntıların bazılarına şahit olmuşuzdur.  Gerçekten o sıkıntılara karşı dayanabilmek ve ısrarla göreve ve dolayısıyla hizmete devam edebilmek her yiğidin harcı değildir. Belediye başkanlığı dönemindeki stresi ve buna karşı koyuşunu ise kamuoyu daha net görmüştür…

TREN VE CEKET MESELESİ

Şanlıurfa seçmeni, kurulduğundan beri AK Parti’ye büyük destek verdi. Fakıbaba, AK Parti’nin kalesi sayılan Şanlıurfa’da bağımsız adaylığa cesaret ederek bazı milletvekillerinin “Ceketimizi koysak yüzde 70 oy alır” ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Siyaset takım oyunudur, bireysel yapılmaz. Eğer bireysel yapmaya kalkarsanız yaya kalırsınız, o ile de hizmet veremezsiniz. Yolda gelirken gördüm 'beni yalnız mı sandınız' diyor. Kusura bakmasın da beyefendi, kendini zaten yalnızlığa itmiş. Seni belediye başkanı yaparken AK Parti güzel de, hadi bir değişiklik yapacağız dediğimizde niye rahatsız oluyorsun? Başbakan'ı çok seviyorum kazanınca AK Parti'ye geçeceğim diyormuş, kusura bakma böyle bir şey yok. Bu trenden inen bir daha binemez” sözlerine karşı seçimi kazandı...

Daha sonraki süreç herkesin malumu olduğu gibi Fakıbaba, bindirilmediği trene önce davet edildi, yedinci sıradan aday gösterildiğinde AK Parti 7 milletvekili çıkarabildiği için o da son dakikada vagonun birine atlayabildi. Ve bugün ise o trende kumanda masasına geçti…

Sabrın, direncin ve tabii ki halkla koparmadığı gönül köprüsüyle birlikte başarılı hizmetinin karşılığında Fakıbaba, bugün “Bakanlık” makamına ulaşmıştır. Deyim yerindeyse “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” koltuğuna tırnakla kuyu kazarak oturmuştur…

“Yapılan” işlerin “yapılacak” işlerin teminatı olduğunu varsayarsak sayın Fakıbaba’nın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevini de layıkıyla yerine getireceğine inanıyor, Yüce Rabbimden,  kendisine çok daha güzel hizmetler nasip etmesini diliyorum…