Mübarek ramazan ayı bu sene yazın en sıcak günlerine denk geldi. Bizlerin en sıkıntı çektiği konu susuzluk oldu. Hele işimiz gereği alanlarda olduğumuz zaman daha çok susadık.Ama Allah’a şükürler olsun bu senede sapa sağlam orucumuzu tutabildik. Rabbim bizi sağlık ve sıhhat içinde gelecek yılki ramazan’a ulaştırsın diye dua ediyorum.
Bağcılar belediyesi bizi Edirne’ye götürdü
İstanbul ile Edirne arası uzak sayılmaz ama bugün yarın diyerek bir türlü 20 küsür yıldır İstanbul’da olduğum halde Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan Edirne Selimiye camisini ziyaret edememiştim. Bağcılar belediyesi sebep olup bizi uygun bir zaman dilimi içinde Bağcılardan alıp Edirne’ye götürdü.
Bu seyahatte de bir kez daha müşahade ettim ki belediyenin başkanı ve çalışanları alçak gönüllü olduğu zaman işler daha güzel yürüyor. Lokman Çağırıcı bu sene biz basın mensuplarına iki güzel an yaşattı. Birincisi ailece bizleri Kirazlıbent’e pikniğe götürerek stresten uzak bir gün yaşamamıza katkı sundu.
İkincisi de sadece fiili olarak basın mesleğini icra eden bir otobüs dolusu basın mensubunu Edirne Selimiye camisine götürdüler. Sağ olsunlar basın danışmanı Abdullah Arıdoru,basın büro çalışanlarından Hakkı Kırkaya, Ertuğrul ve Şaban kardeşlerimiz seyahat boyunca basın mensuplarına yardımcı olmak için can siperane çalıştılar. Hepsine can-ı gönülden teşekkür ederim..
İkincisi de sadece fiili olarak basın mesleğini icra eden bir otobüs dolusu basın mensubunu Edirne Selimiye camisine götürdüler. Sağ olsunlar basın danışmanı Abdullah Arıdoru,basın büro çalışanlarından Hakkı Kırkaya, Ertuğrul ve Şaban kardeşlerimiz seyahat boyunca basın mensuplarına yardımcı olmak için can siperane çalıştılar. Hepsine can-ı gönülden teşekkür ederim..
Edirne de bulunan Balkan Şehitliği başta olmak üzere bir çok tarihi yere ziyaret ettik. Ramazan’da sıcağın altında gezmek meşakkatli ama şehitlerimizin ruhuna dua göndermek meşakkati mutluluğa çevirdi…
Başakşehir Belediye başkanı Mevlüt Uysal çifte standart uygulamaya davam ediyor
Okurlarım yakından bilirler zalimlik yapan’a ve halkı adam yerine koymayanlar kim olursa olsun gücümün yettiği kadar yazılarımla mücadelemi yapıyorum. Doğrusu Mevlüt Uysal ile yıldızımız barışmadı. Halkın istek ve beklentileri doğrultusunda özgür haber yapınca başkan da hakkımızda envai tevatürler söyledi. Veya başkana söyletildi.
Bizim başkan ile kan davamız yoktur ve kendisine karşı hasmane haber yapma gayretinde olmadık. Ama başkan 2 ay önce kurulan ve günde ancak 100/ 150 kişi tarafından tıklanan bir internet sitesinin yetkilisini basına verdiği iftara davet ediyor.
Daha Başakşehir ilçe olmadan önce yayın hayatına başlayan ve ilçe ile alakalı en özgür haberleri yapan ve şu an Başakşehir de en çok tıklanan 2 site olan www.istanbultimes.com.tr ile ve bu sitelerin gazeteleri olan bizleri davet etmeye tenzül etmiyor.
Bunu yazarken Mevlüt başkanın davetine ihtiyacımız olduğundan değil. Sadece ne kadar çifte standart hareket ettiklerine dikkat çekmek için bu örneği verme gereği dudum. Bizim oylarımızla seçilen ve hepimizin başkanı olan Mevlüt Uysal ‘ın beni eleştiren haber yaptın sen iftarımıza gelme deme lüksü olmamalı. Eğer iftarın ismi basın mensupları ile iftarsa hepsinden önce seni eleştiren basını davet ederek onlardan yararlanacaksın ki hatanı düzeltesin.
Başkanın keyfi bilir biz işimizi yapıyoruz ve okurlarımız bize desteklerini vermekten çekinmiyorlar. Başkan bize karşı RUSYA’nın yarı devlet gazetesi olan PRAVDA gibi bir günlük gazetelere ilan vererek bize mesaj vermek istemesi tutmaz ve tutmayacaktır.
Kenisini pohpohlayan bir çok gazeteye ilan veren başkan bizi bu şekilde çökerteceğini düşünüyor. Sayın başkan burada bir kez daha ifade ediyorum ki bizim size değil ama sizin bize ihtyacınız var. Siz Başakşehir halknın geleceği için bizden yararalanmak isterseniz eliniz havada kalmaz umarım. Ama insanları hor ve küçük görürseniz bir çok sıkıntının da fitilini kendiniz ateşellemiş olacaksın..
AK Parti İstanbul il başkanlığının eksikliği
AK Parti İstanbul il başkanlığının eksikliği
AK partinin kurucu kadrosu iş başına geldiği zaman kalkınma yerelden olur diyerek yerel yönetimlerin gücünü artıracaklarını söyleyerek vatandaştan oy aldılar. Ancak şu an işler pek de öyle olmuyor.
Bir bakıyorsunuz bakanlar kurulu bir ilçe ile alakalı karar alarak senin ilçenden 200 dönüm yeri üniversiteye verdim diyebiliyor. Hakeza AK Parti İstanbul il başkanlığı 11 yıllık tarihinde yerel basın mensuplarına ne bir bardak çay ısmarlamıştır nede bir lokma ekmek yedirmiştir.
Çok şükür eli kalem tutan hiçbir basın mensubu ne bir bardak çaya nede bir lokma yemeğe muhtaç değil ama bir niyet be samimiyet ölçüsü olması bakımından bir çay ve bir lokma ekmek örneğini verdim.
Muhalefet partileri bizlerde bir haberleri çıksın diye çaba sarf ederken iktidar partisinin benim oyum zaten % 50 yerel basın’a ihtiyacım yok tarzına girmesi doğru değil.Yılda 2 kez yerel basın ile de bir araya gelinerek bölgenizdeki eksiklikler nelerdir sorusu sorulsa fena olmaz.
Bunu kendim için istemiyorum. Zaman zaman bazı basın mensubu arkadaşlarım daha önce AK Parti de siyaset yaptığım için senin partin bize değer vermiyor dedikleri için gündeme getirdim. Karar Aziz başkana ait… O ne yapacağını biliriz diyerek bu mevzuyu kapatalım en iyisi.
Zeytinburnu’nda neler oluyor ?
Zeytinburnu’nun da Beyazlar inşaat’ın arsa sahibi ve Zeytinburnu Belediyesi ile anlaşma yapıp Merkezefendi mahallesinde 525 tane konut ve otel inşaatı yapacağını duyunca otelin bölgenin ruhuna aykırı olduğunu söyleyerek ilk karşı çıkan gazete biz olmuştuk.
Ancak Ankara’nın biz bu projenin de içinde olduğu yerden 200 dönümü F.S.Mehmet Vakıf Üniversitesine bakanlar kurulu kararı ile veriyoruz demek Zeytinburnu halkının seçtiği belediye meclis üyelerine karşı etik olmamıştır. İlçe ile alakalı kararları bakanlar kurulu alacaksa neden belediye ve meclis üyeleri var ?
Bu yanlış duruma belediyenin Ağustos ayı toplantısında isyan eden CHP.Zeytinburnu Belediye meclis üyesi İsmail Terzi haklı olarak bu sadece CHP.nin problemi değil AK Parti meclis üyeleri de bu oldu bittiye karşı dirensin dedi.
Logar Kapaklarına minare resmi olmuyor
CHP.Zeytinburnu belediye meclis üyesi Mehmet Yılmaz mecliste yaptığı konuşmada şunları ifade ederek önemli bir konuya parmak bastı “ Belediyemizin logosunda minare resmi var. Buna hiçbir itirazımız yok.Ancak herkesin bastığı logar kapakları üstüne logonun minareli şekli ile kullanılması doğru olmuyor.Logarlara kullanılacak logoda minare resmi çıkarılsın diyerek önmeli bir konuda meclisin dikkatini çekmişti. Ben de bu duyarlığından dolayı Meclis üyesi Mehmet Yılmaz’ı tebrik ediyorum
İslam ülkelerinde akan kanın durması ve daha az gözyaşının olacağı bayramlarda buluşmak dileği ile tüm okurlarımın mübarek ramazan bayramını en kalbi duygularımla kutlarım…
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner