ERDOĞAN BEKLENEN MEHDİ’Mİ?!...
ERDOĞAN’A KİM MEHDİ DEDİ?!
Ak parti camiasından böyle bir söz asla işitilmedi ve kimse bunu iddia etmedi. Erdoğan’ı halkın gözünden düşüremeyenler yakın zaman da bu iddiayı ortaya atacak ve “Erdoğan kendini Mehdi sanıyor!” diyecekler. Aldığım istihbarat bu yöndedir. Çünkü Erdoğan’ın solcular ve de İslam düşmanlarının gözünde küçük düşüp düşmemesi önemli değil, önemli olan sağ camianın gözünden düşmesidir prensibi önemsenmiştir. Alınan bu prensip çerçevesinde adı İslam olan cemiyetler ve kişiler tarafından bizzat bu iddia dilendirilmeye başlandı ve zenimce yakın zamanda yayılacak. Güya Erdoğan’ın danışmanları sen mehdisin vs diyorlarmış ve Erdoğan da bununla gaza geliyormuş. Kuşların dahi inanmayacağı bu aptalca itibarsızlaştırma propagandası bir işe yaramaz.
Erdoğan, dehası ve zekâsı bir yana, engin tevazusu ve otoriter liderliği bu tür laubali muhabbetlere izin vermez. Erdoğan’ın yanında bu laubali muhabbetti açacak danışman 1 dakika görevde kalamaz! Bu yüzden Ak Parti camiasını temsil edenler başbakana olan muhabbetlerini “Milli İrade” çerçevesinde beyan etsinler. Ak Camiaya sızmış ajanlara bu tür muhabbet imkânı sağlanmamalı ve derhal ak camia ile ilişiği kesilmelidir. Çünkü 2013 yıllı Recep Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırma yıllı ilan edilmiştir. Bu yüzden seçime kadar sokaklar hareketli kalması için bütün çabalar sarf edilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ı bütün deliler sağlam bir Müslüman olmasına işaret iken, halen ona çelme takmaya çalışan ve adı İslam olanların içi yukarda ki kurtlu elma gibidir. İslam’ın yeniden birlik olmasının yegâne yolu Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin güçlenmesinden geçmektedir.
PROVAKATÖRLER YARGILANMALI
200 cana kıyılan Mısır’da bu adamların tutumu onların ne olduğunu ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde ülkemizi karıştırmak isteyen dış ve iç mihraklar işte bu ailenin silsilesindendir. Türkiye’de duyguları istismar edilerek sokağa dökülenleri tenzih ederek, bu soysuz, haysiyetsiz, onursuz, namusuz kimselerinde bir an önce deşifre edilmesi ve hukuk önüne çıkarılması elzemdir. Suç işleyenlerin konumuna ve mevkisine göre muamele edilmesi kamuoyunun adalet duygusunu yaralayacaktır. Bu sebeple provakatörlük yapan kişilerin, sanatçı, siyasetçi, yazar kimliği gözetilmeksizin adalet önüne çıkarılması gerekmektedir. Bu asla kele avcılığı değil, aksine kamuoyunun adalet duygusuna olan güvenin devamı için elzemdir. 200 can 4500 yaralı 4 ağaç kadar tepki çekmemesi utanç verici. Gezici için 18 günde 17 bildiri yayınlayan ABD’nin ne mal olduğunu ve Türkiye için olağan üstü toplanan AB’nin ne mal olduğunu biliyoruz. Bu AB birliği ve Arap ülkeleri ve ABD darbeye darbe diyemeyecek kadar alçaldılar. Fakat Gezi’nin daima masum olduğunu ve eylemcilere yönelik aşırı şiddet uygulandığını dilendiren ve Gezi’yi ilk günden beri provoke edenlerin Mısır katliamına karşı kuyruklarını kıstırıp susması daha da alçakçadır. Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın kanı taşıyıp, her türlü alçaklığa baş kaldıramayan, kanıda, süttü de bozuktur. Bu süttü bozuk olanların ırkı ve cinsiyeti, mensup olduğu cemiyet ve grubunun bir anlamı yoktur.