Düşünce Çarpıtmaları İle Mutsuzluğa Hüküm Giymek
Toplumsal cinnet haliyle boğuşan bir cağda yaşarken düşünce çarpıtmalarına esir olmak işin tuzu ve biberi oldu. Kendimiz ile kavgalıyız çoğumuz.
Ne oldu bize ?
Ne oldu söyle?
Bu kavga niye ?
Şeklinde sorgular ve kendi ruh dünyamız ile sürekli bir tartışma ve soru sorma çatışması ancak cevap bulamama hali !
Nefes almanın güzelliğine odaklanmak dururken son nefesi daha çabuk verme telaşı.
Bir şiir yaz, bir türkü söyle,bir alkış tut, bir hayvani besle, çocuğunu sev, bir çorba iç, bir duş al...en önemlisi kendini sev KENDİNİ.
Korona Virüs süreci ,Rusya-Ukranya savaşı,Ekonomik kriz...vb durumlara bağlı olarak mevcut düşünce yapımızın, ve bize getirdiği duygusal yükün giderek ağırlaştığı bir süreçten geçiyoruz.
Ortaya çıkan bir davranışın veya duygunun öncesinde, onu tetikleyen önemli bir güç var: DÜŞÜNCELERİMİZ!
Bir olaya karşı sergilediğimiz davranışın arkasında, o alayın bizdeki anlamı yatıyor. Bakış açısı denilen şey, geçmiş travmalarla, çocukluk yaşantılarıyla, aile tutumlarıyla, benlik saygısıyla, öz şefkat bileşenleriyle ve değersizlik inançlarımızla yakından ilgilidir ve bu çerçevede şekillendiği bilinmektedir. İnsanlar kendi benlikleri, gelecekleri ve dünya algılarında bazı bilişsel hatalar yaparlar ve hatalara uygun davranışlar sergilerler. Aynı olayı yaşayan iki kişinin farklı tepkilerle karşılaması ve farklı duygularla olayı anlamlandırması bu düşünce çarpıtmalarından kaynaklanmaktadır.
DÜŞÜNCE ÇARPITMALARI:
Keyfi çıkarsama:
Anlık yaşanan bir olaya ilişkin kendisine yönelik alakasız çıkarımlar yapma.
Örneğin;
Eşiyle alışverişe giden birinin, sorduğu soruya karşılık eşinin iş ile ilgili önemli bir telefona odaklandığı için cevap vermemesi sonucu, benimle alışverişe çıktığı için mutsuz diye bir çıkarımda bulunması.
Aşırı Uçlarda Olma:
Kişi hayatında olan olayları iki uçta değerlendirmeye yönelik bir düşünce sistemine sahiptir.
Örneğin;
Kişinin seminerde, bir yerde yanlış bir telaffuzda bulunduğunu düşünelim. Kişi bu durumu ’ben bu hatayı yaparak, bütün semineri mahvettim. Ben çok başarısız biriyim!’ şeklinde yorumlar.
Felâket Muhabirliği :
Gelecek ile ilgili negatif senaryolar oluşturma .
Örneğin;
‘Eğer mesaj atmadıysa , kesin hayır diyecek!’
‘Eğer ben bu işi iyi yapmazsam , beni kovacak!’
-Meli / -malı tarzı düşünme:
Örneğin;
‘ O alkışı almalıyım , yoksa başarılı olamam’.
‘Kendimi sevdirmeliyim, yoksa hayatım boyunca yalnız kalırım.’
Genel yüksek standartalara sahip olma olarakta düşünülebilir.
‘Hiç yanlış yapmamalıyım, sevilmeliyim, fark edilmeliyim, başarılı olmalıyım’ gibi...
Olumsuz Yargılara Esir Olma:
Kendinin ya da karşı tarafın yeteneklerine veya bilgisine değil kişilik özelliklerine veya yeterliliklere yönelik atıflarda bulmayı daha çok tercih eder.
Örneğin;
‘Çirkinim’, ‘Aptalım’ (Kendisine yönelik)
‘Beceriksiz’ (Başkasına yönelik)
Zihin Okuma:
Örneğin;
‘Bugün yüzüme bakmadı, kesinlikle işten çıkmamı isteyecek.’
‘Benim yeteneksiz biri olduğumu düşünüyor.’
‘Benim bu işi yapacağımı düşünmüyor.’
Kendine Karşı Acımasız Olma :
Kendine karşı oldukça acımasız davranır ve hep kendini aşağılama hali içindedir. Olumsuz durumlar kişinin kendisinden dolayı oluşmuştur ancak olumlu durumlar şans eseri meydana gelmektedir.
Örneğin;
İyi bir jüri desteğiyle birinci turu geçtim , herkes geçebilirdi ’.
‘Bana bu saç modelinin yakıştığını söyledi, bu modeli kim kulansa güzel görünürdü’.(küçültme)
‘Çayın demi az olmuş, beceriksizin tekiyim, bunu bile bile yapamadım’ (büyütme).
Sonuç:
Günlük hayatta bu tip bilişsel çarpıtmaları hepimiz kullanıyoruz aslında. Önemli olan abartmamak ve bu düşüncelerin süreklilik taşımaması. Spesifik anlarla sınırlı ve çürütülebilir olması...
Melankolik bir ruh haline bürünmek ve bu tür düşünceleri yaygın kullanmak insanları mutsuzluğa, kaygı bozukluklarına, depresyona yatkın hale getirmektedir ve ruhsal bozuklukların neredeyse tamamında çok sık karşılaşılan düşünce içerikleridir. Bu düşüncelerle ilgili neler yapmak fayda sağlar?
Ne Yapabilirim?
1. Kendinizi keşfedin ve kendi farkındalığınızı oluşturun. Kendi düşünce içeriklerinizi not alabilir ve olaylara yönelik alternatif düşünceler geliştirerek, stresli durumlarla daha kolay baş edebilirsiniz!
2.Sahip olduklarınız, istedikleriniz ve gerçekçilik arasında uyum olmasına dikkat etmekte fayda var.
“Ayağını yorganına göre uzatmak.”
3.Kendinize bir rota belirlerken sonuca değil sürece odaklı kalarak hareket etmeniz, iç motivasyonun kaybolmasına engel olacaktır.
4. Dün, bugün ve yarın çatışması ile hayatı zehir etmek akıllıca bir düşünce olmasa gerek. Akılcı ve işe yarar düşüncelerle hayata bakmak, geçmişten feyz almayı, geleceği ise umutlu tasarlamayı sağlar.
Sevgiler!
İstanbul Times / Mehmet Sebah Yiğit