Kontrolsüz ve Denetimsiz Bir REFERANDUMA HAYIR

Yüksek seçim kurulu kendi kanununu yok sayacak bir kararı 17.30 saatinde mühürsüz zarf ve mühürsüz oy pusulalarını nasıl geçerli sayabilir?

Yüksek seçim kurulu hakkaniyetli, adaletli ve kanunlarını hiçe sayarak denetimini ve kontrolünü nasıl sağlar?

Bu kanun 2010 yılında alınmış bir karardır. Yüksek seçim kurulu başkanı Sadi GÜVEN 2004 yılından örnek vererek geçerli olan kanunu hiçe sayarak ne yapmak istiyor?

Yüksek seçim kurulunun almış olduğu sandığın açılması ve zarflarının sayımı ile ilgili 98 madde kısaca;

 “Bütün zarflar sayıldıktan sonra geçerli olup olmaması yönünden kontrol edilir.

Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, ü zerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.”

Yukarıda yazdığımız 98 madde ile kanunlar ortada iken böyle bir şaibeli bir karara nasıl düşebilir? Bu kararı yurt dışında oy kullanan Türkiye Vatandaşlarının oylarının mühürsüz zarf ve mühürsüz oy pusulalarını geçersiz sayan Yüksek seçim kurulu çifte standart uygulayarak yurt içindeki oyların mühürsüz zarf ve mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayar. Buna ne hukuk, ne kanun, ne demokrasi, ne seçim, ne de vicdanlar kabul edemez. KONTROLÜ VE DENETİMİ olmayan bir yüksek seçim kurulu HUKUK dışı hareket etmiştir.

Kendi kendini yok sayan bir karar nasıl uygulanır? Yüksek seçim kurulunun hazırladığı ve kurallarının baştan konulduğu ve uygulandığı bir ortamda ve 2010 yılında alınan kararlar ortada iken; mühürlü olan zarf ve oy pusulaları kontrolü tek elden sağlamak ve doğru sonuçlara ulaşmak için alınmış kararlardır. Hatta dışarıdan bir müdahale olduğu takdir de denetimi ve yanlış olanı bertaraf etmek için alınmış kararları yok saymak en başta kendi tarafsızlığını ortadan kaldırır.

Halkın yüksek oranda oy kullanarak referanduma ve geleceğine sahip çıkmasına ipotek koymaktır.

Bu en başta halkına ve kendisine güvenen herkese ihanet etmekle eş değerdir.

Bu karar milletin aklıyla oynamaktır.

Hileye zemin hazırlanıyorsa son noktada o zaman seçime ne gerek vardır?

Akp partisinin itirazı ile halkın kullanmış olduğu oyların iyi niyet göstergesi olarak mühürsüz zarf ve oy pusulalarının kabul edilmesi ve kanunların hiçe sayılması ile bunu oldu-bittiye götürmek “ŞEYTANA PAPUCUNU TERS GİYDİRMEYLE” tabir edilecek “ALİ CENGİZ OYUNUNDAN” başka bir şey değildir. Yüksek seçim kurulu tarafsızlığını ve kendi koymuş olduğu kanunlara ters hareket ederek halkına ihanet etmiştir.

Evetçilerin başı utanmadan “ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ” diyebiliyor. Hem de Üsküdar`da “HAYIR” çıkmışken; sen neyin cakasını atıyorsun? “MAÇ ORTASINDA KURAL DEĞİŞTİRİLMEZ” diyen sen değil miydin? İşine geldiği gibi “AT KOŞTURAMAZSIN” o asil hayvan seni üstünden atmışken… Bir de “VİTES BÜYÜTECEĞİZ” derken;  YALANINLA ŞEYTANIDA MI GEÇECEĞİM” diyorsun?

“MİNAREYİ HAZIRLAYAN KILIFINI HAZIRLAR.” Fakat seçim sonuçlarına baktığımızda Türkiye`nin arada 1 milyon 300 bin oy fark varken ve bir milyon 600 bin oya tekabül eden 40 bin sandık hiç açılmamışken, balkon konuşması ne anlama geliyor? Bu milletin özgür iradesi ile dalga geçerek kendi bildiklerini devletin bütün olanakları ile eşitsiz bir ortamda bile tekrardan kanunları hiçe sayarak her şey “KAZANMAK İÇİN MÜBAHTIR” noktasına geldiniz.

Chp genel başkanı kısa bir konuşma ile hayrılı olsun demekle kalması ve soru yöneltilmesine izin vermeden sahadan çekilmesi, tabanına ve ona inanlara sahip çıkmaması çok enteresan değil mi? Sanki görevini yaptığını göstererek mücadeleyi tabana bırakması “LİDERLİK VASFINDAN UZAK BİR DAVRANIŞ” olarak tarihe ve akıllara yazılmıştır.

Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal AKSÜNGER; geçersiz oylar 850 bin geçersiz oy var denildi, bunların hepsinin incelenmesi gerekiyor. Hatta oylama sonrası kaşe kaşesiz oyların sayılmasının yanı sıra atılmış oylara sonradan kaşe basıldığı da belgelendi.

Türkiye genelinde halkın seçime katılımı oranı  % 87.28 iken 7 büyük şehirde (İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, ADANA, ANTALYA, MERSİN VE DİYARBAKIR) olmak üzere nüfus yoğunluğunun % 65`nin olduğu 33 şehirde “HAYIRLAR” önde giderken; Türkiye`nin nüfus yoğunluğunun % 35`i çoğunlukla “EVETLER” önde çıktığını hep beraber televizyonlarda ve ANADOLU AJANSINDAN öğrendik. Fakat burada enteresan bir durum olduğunu anlatmak istiyorum.

TÜRKİYE GENELİNDE TOPLAM SANDIK: 167.068 SANDIK

AÇILAN SANDIK SAYISI: 167.063 SANDIK

TÜRKİYE TOPLAM SEÇMEN SAYISI: 55.408.777 SEÇMEN OY KULLANMA HAKINA SAHİPTİR.

TÜRKİYEDE KULLANILAN OY SAYISI: 48.362.263 SEÇMEN OY KULLANMIŞTIR.

TÜRKİYE`DE GEÇERLİ OY SAYISI: 47.515.006 OY GEÇERLİDİR.

TÜRKİYE`DE GEÇERSİZ OY SAYISI: 847.357 OY GEÇERSİZ SAYILMIŞTIR.

TÜRKİYE GENELİNDE HALKIN KATILIM ORANI: 48.362.263 / 55.408.777 *100 =%87.28

%100 Türkiye`de seçime hak kazanmış toplam seçmen 55.508.777 iken oy kullanmaya giden seçmen oranı % 87.28 bu şu anlama 48.362.263 seçmen oy kullanmıştır. Bu verilerden sonra benim matematiksel ve mantıksal bir hesaplama yaparsak eğer;

Türkiye`nin nüfus yoğunluğunun çok olduğu bölge ve illerde oy kullananların nüfusa oranı % 65 olduğu bilinmektedir. Bu 33 ildeki oyların kullanım oranları;

HAYIR : % 60

EVET : % 40 olarak SEÇMEN TARAFINI sonuçlandığına göre;

48.362.263 * %65nüfus yoğunluğunun *%60`ı HAYIR=18.861.283 SEÇMEN HAYIR oy vermiş

48.362.263 *%65 nüfus yoğunluğunun *% 40`ı EVET = 12.574.188 SEÇMEN EVET DEMİŞTİR.

NÜFUS YOĞUNLUĞUNUN AZ OLDUĞU bölge ve illerde oy kullananların nüfusa oranı %35 olduğu bilinmektedir. Bu 48 ildeki oyların kullanım oranı;

EVET :% 65

HAYIR: %35 olarak SEÇMEN TARAFINI sonuçlandığına göre;

48.362.263 * %35 nüfus yoğunluğunun * % 65`i EVET =11.002.415 SEÇMEN EVET OYU VERMİŞTİR.

48.362.263 * %35 Nüfus yoğunluğunun * % 35`i HAYIR =5.924.377 SEÇMEN HAYIR OYU VERMİŞTİR.

GENEL HAYIR =18.861.282 + 5.924.377 = 24.785.660 SEÇMEN HAYIR OYU VERMİŞTİR.

GENEL EVET = 6.770.717 + 11.002.415 = 23.576.603 SEÇMEN EVET OYU VERMİŞTİR.

YAKLAŞIK BU BİLGİLER DOĞRULTUSUNDA

24.785.660 HAYIR -23.576.603 =1.209.057 OY HAYIR FAZLA ÇIKMAKTADIR.

GENEL HAYIR ORANI: (24.785.660 HAYIR / 48.362.263GENEL OY KULLANAN) * 100 =% 51.25

GENEL EVET ORANI : (23.576.603 EVET  / 48.362.263 GENEL OY KULLANAN) *100 = % 48.75

Nüfus yoğunluğunun olduğu bölge ve illerinin oyları nerelere çevrildiğini Yüksek Seçim Kurulunun damgasız, mühürsüz oyların nelere kadir olduğunu maç ortasında kural değiştirmez diyenler bugün bizlere REFERANDUMDA ne güzel gösterdiler.

Matematikte ve istatistikte sınıfta kaldınız…

Herkesi kandırırsınız fakat “HESAP ORTADA” gerisi, yalanlarla bizleri bugüne kadar uyutanlar…

YALANCININ MUMU REFERANDUMA KADAR…

OYLARINIZA SAHİP ÇIKIN, HAKLARINIZA SAHİP ÇIKIN… YOKSA GERİSİ TEFFERRUATTIR…

HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ HİÇE SAYAN VE BÜTÜN OLANAKLARI KULLANARAK SEÇİM KAZANDIM DİYENLER "ALLAH İSLAH ETSİN" demekten başka birşey diyemem. fakat "TARAFIM BELLİ OLSUN" diyenler nerdesiniz?

Sevgi ve saygılarımla MÜCADELE HER YERDE… SEÇİM SANDIKLARIDA BUNA DÂHİL…

 ata mirası ulus… murat akbaş