Milli Bayramlarını Kutlamayan Milletler, Dini Bayramlarını Kutlayacak Vatan Bulamazlar
Millî bayramlar, bir ülkenin bağımsızlık, özgürlük ve ulusal birlik ruhunu yansıtan en önemli günlerdir. Türkiye’de 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim gibi bayramlar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin dönüm noktalarını simgeler ve bu günler, halkın vatan sevgisini, milli birlik ve beraberliği coşkuyla kutladığı özel anlar olarak büyük önem taşır. Mustafa Kemal Atatürk’ün engin ileri görüşlülüğüyle kurulan Cumhuriyet, ulusal egemenliğe dayanan yönetim biçimi olmasının yanı sıra, kapsamlı bir aydınlanma ve çağdaşlaşma atılımıdır. Cumhuriyet’le birlikte hayata geçirilen devrimler, ulusumuza çağdaş bir yaşamın kapılarını açmış; laik ve demokratik Cumhuriyet’e sahip olmanın onurunu yaşatmıştır.
Millî bayramları öncelikle devleti ve kamu kurumlarını yönetenler coşkuyla ve heyecanla kutlamalıdır ki halka da örnek olsunlar. Ancak, İlçemizde anıta çelenk koyma işlemi mülki amir, garnizon komutanı ve belediye başkanı, törenin başlamasına çok kısa bir zamanda alana gelir, çelenk koyma işlemi tamamlanır ve tören bir anda biter. Özellikle ilçelerdeki törenler, halkın katılımının yüksek olacağı, yönetenlerle halkın buluşacağı ve bir araya geleceği önemli yerlerdir. Bayramlar, ortak değerlerin yaşatıldığı ve yaşatılması gereken en önemli günlerdir. Siyaset üstü görülmeli ve yönetenlerin bu özel günlere daha fazla önem vermesi gerekir. Siyasi partiler ve STK’lar çelenklerini anıta koyamadan protokolün dağılması nedeniyle törenler, birlik ve beraberliği yansıtmayan, günün anlam ve önemini taşımayan, sadece bir görevin yerine getirilmesine dönüşmektedir. Bu durum, toplum tarafından üstü örtülü bir yasak gibi algılanmaktadır. Uzun zamandır millî bayramlarda devam eden bu uygulama, millî bayramların toplumsal hafızadaki değerini ve kutlama biçimini zayıflatma riski taşımaktadır.
Çelenk koyma törenlerinin "yasaklanması", millî bayramların siyaset üstü birer birlik sembolü olduğu gerçeğiyle çelişir. Bu durum, toplumun ulusal değerler etrafında birleşme ve millî kimliği yaşatma fırsatını sınırlayabilir. Ayrıca, kutlamaların coşkusunun azalması, özellikle genç nesillerin millî değerlere olan bağlılığını olumsuz etkileyebilir ve ulusal kimliğin zayıflamasına yol açabilir.
Ülkemizin etrafının ateş çemberi haline geldiği, Üçüncü Dünya Savaşı’ndan bahsedildiği bu günlerde, millî bayramların yurdun her köşesinde daha coşkulu kutlanması, ulusal birlik ve beraberliğin güçlenmesi için hayati önem taşır. Millî bayramlar, milletin ortak hafızasını diri tutan, geçmişi hatırlatarak geleceğe yön veren önemli günlerdir. Halkın katılımıyla ve coşkusuyla kutlanması, millî kimliğin korunmasına ve güçlenmesine katkıda bulunur.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
