Atatürk`geçmişten sana sesleniyor;
“Zaferlerde, güçlü ekonomilerle taçlandırılmazsa; gün gelir zaferlerde anlamını kaybeder.”
Nerde kalmıştık Prof. Dr. Cenk YALTIRAK kitabının 10. Sayfasında yine ATATÜRK`ün kendi el yazısıyla “KEMALİZM” yazdığını ve bu yazının 1989 yılında Anıtkabir arşivinde bulunduğunu belirtmektedir.
Bir de bugün YALÇIN KÜÇÜK Beyefendi “Kemalizm`i biz icat ettik”, sözü traji komik bir söylemdir.
Hem de araştırmacı bir yazardan bunları duymak hem de Atatürk`ü araştıran ve iyi bilgi sahibi olduğunu söyleyen birinden bunu duymak bizleri üzüyor tabiî ki…
Çünkü, yukarıda da dediğimiz gibi Kemalist kavramının, sağ-sol gibi farklı fraksiyonları olmadığı gibi ötekileştiren, ayrıştıran değil, tam tersine bütünleştirici ve kapsayıcı bir yapısı vardır.
Mustafa Kemal ATATÜRK Düşünce Sistemi: ATATÜRKÇÜLÜK veya KEMALİZM hakkında diğer aydınlarımızın düşüncelerini aktarırsak;
UĞUR MUMCU: ATATÜRKÇÜLÜK ne demektir? ATATÜRKÇÜLÜK; kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle anti – emperyalist bir Kurtuluş Savaşını başlatan, sürdüren bir eylem ve öğretidir.
NİYAZİ BERKES: Kemalist devrimi, Mustafa Kemal`in arkasındaki bir avuç ilericilerle, gene bu savaş içinde bulunan muazzam bir gericiler kitlesi arasında didişe didişile, santim santim koparılmış bir devrimdir.
İLHAN SELÇUK: Ümmetçiliğe karşı MİLLİYETÇİLİK, şeriata karşı LAİKLİK, uyduculuğa karşı İSTİKLALCİLİK, padişahlığa karşı CUMHURİYETÇİLİK, imtiyazlı yönetime karşı HALKÇILIK, tutuculuğa karşı DEVRİMCİLİK, köleciliğe karşı HÜRRİYETÇİLİK, emperyalizme karşı ANTİ-EMPERYALİZM, sömürüye karşı TOPLUMCULUK, bağımlaşmaya karşı BAĞIMSIZLIK mesleğini benimsemek ATATÜRKÇÜLÜK`tür. Atatürk`ün siyasi iktidarını ve kuvvetini diktatörlük olarak değil, geri müesseseleri yıkma ve medeni bir düzeye çıkarma vasıtası olarak kabul etmek gerekir. O, medeni değerleri ortadan kaldırma çabasının aleti olmamıştır.
TARIK ZAFER TUNAYA: ATATÜRKÇÜLÜK, medeni bir düzeyde XX. Yüzyıl şartları içinde kurulacak demokratik bir sisteme ulaşmayı gaye edinmiş bir akındır. Ama o, her şeyden önce Ortaçağ kalıntısı kuvvetlerin medeni bir toplumu daima baltalayacaklarına olan inançtan hareket etmiştir. Bu kalıntılarla, onların siyasal hayatta birer kuvvet olmalarıyla kurulabilecek bir rejimin ne derece demokratik olabileceğini araştırmak, demokrasi ile ilgili bile olamayacağını belirtmek de, bugün bize düşen görevdir.
AHMET TANER KIŞLALI: Kemalizm; geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür.
RECEP PEKER: Türk İnkılâbı, yalnız siyasi veya ekonomik rejimi değiştiren bir hareket değildir. O; ulusal, sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel yaşayışın bütün derinliklerinde aynı zamanda tesirler yapmış olan inkılâptır.
AZİZ NESİN: Bana göre ATATÜRKÇÜLÜK şudur: Atatürk`ün yaşadığı dönemde, içinde bulunan koşullara en akılcı yoldan çözümler getiren uygulamalar toplamıdır.
KORKUT BORATAV: Sosyalizm, esas olarak bir aydınlanma türevidir, başka türlü de olmaz. Aydınlanma hareketinin arka planında da Ortaçağ`a karşı başkaldırı vardır. Kemalizm`de Türkiye`nin Ortaçağı`na karşı bir başkaldırma içerdiği için ilerici bir harekettir.
DOĞA AVCIOĞLU: Kemalizm, bir ulusal kurtuluş devrimidir. Bir ulusal kurtuluş devriminin amacı yalnızca siyasal bağımsızlığı gerçekleştirmek değildir. Tam bağımsızlığa ulaşabilmek için sömürge düzeninin, ülkedeki bütün dayanaklarının tasfiyesi ve sağlam bir sanayi temelinin kurulması zorunludur.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: “Kemalizm, bir dar görüşlülük olarak yıllarca düşman icat etmeden bu ülkeyi yönetemeyeceğini, bir yönetme ve sorun çözme kabiliyetinin olmadığını gösterdi. Bu dar görüşlülük şimdi başka bir dar görüşlülükle yer değiştirdi.”
MÜNTAZER TÜRKÖNE: “ATATÜRKÇÜLÜĞÜN 1960 darbesinden sonra icat edildiğini, darbenin, askeri vesayetin gerekçesi olarak ilan edildiğini söylemiştir. ( aralık 2011 Haber Türk Gazetesi)
Olumlu veya olumsuz, beğeniriz beğenmeyiz fakat karşımızda bütün dünyanın saygı duyduğu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olarak tarihe ve insanlığa mal olmuş önder kişiliktir.
“YURTTA SULH, CİHANDA SULH”, “ZORUNLU OLMADIKÇA SAVAŞ CİNAYETTİR.” Diyebilen Mustafa Kemal ATATÜRK Düşünce Sistemi her zaman yapıcı olmuştur. Fakat yıkıcı unsurların karşısında da hadlerini bildirmesini de bilmiştir.
Eğer bugüne bakarak konuşacak olursak ve bir sapma varsa bu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DÜŞÜNCE SİTEMİNİN SUÇU DEĞİLDİR. 1938`den bugüne kadar gelen süreçteki sapışın neticeleridir. Yıkıcı unsurların karşısında Mustafa Kemal ATATÜRK Düşünce sistemini devam ettiren kadrolar ve eğitim sistemi yavaş yavaş bertaraf edilmiştir. Yerini ise bu sistemi çökertmek adına ANTİ – EMPERYALİST oyunlarla ve içteki hainlerle işlevsiz hale getirerek devrimi devrimle yıkma ortamı hazırlanmıştır.
Tereyağından kıl çeker gibi esas oğlan adı altında bizleri bizlere kırdırma oyunudur.
Pekiyi Alman tarihçi STEFAN PLAGGENBORG; “Tarih Emretmek” adlı kitabında, ATATÜRK`ün kitleleri aramadığını çünkü onlara ihtiyacının olmadığını yazar. Ayrıca kitabının içeriğinde,
“Kemalist Türkiye, Faşist İtalya ve Sosyalist Rusya” alt başlığını açmış olması da oldukça anlamlıdır. Devamında ise Kemalizm`i bir siyasi program olarak değil de düşünme tarzı olarak değerlendirdikten sonra “KEMALİZM; düşünce tarzı olarak zamanın koşullarını iyi teşhis etme, hedef belirlemek ve gelişmeye açık olmak anlamına geliyordu” görüşlerine yer verir.
Dünya da herkes hayalleri ve ideleri için yaşamıştır veya mücadele etmiştir. Fakat hiçbir kimse Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bütün düşündüklerini hayata geçirememiştir.
Bu yüzden yıllar geçse de;
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK HOŞ BİR SEDA BIRAKMIŞTIR. İNSANLIK TARİHİNE ALTIN HARFLERLE YAZMIŞTIR.
Ben MURAT AKBAŞ ve bizler ATATÜRK GENÇLİĞİ: "Mustafa Kemal ATATÜRK Düşünce Sistemi, insan olma sevdasıdır." DİYENLERDENİZ...
Gerisini herkesin kendi hür iradesine, vicdanına ve araştırmasına bırakıyorum.
Sevgi ve saygılarımla… ONUR VE ŞEREF DUYACAĞIMIZ İŞLER YAPMAK DİLEĞİYLE… atamirası ulus… muratakbaş…