Özel Sağlık Meslek Liseleri Gerçeği

Başbakan Müjde vermişti
                                                
13 Haziran 2013 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sağlık meslek lisesi mezunlarına  “Sağlık Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor.  İnşallah, sağlık meslek lisesi mezunlarını devlet hastanelerinde istihdam edeceğiz.'' diyerek müjde vermişti.

Peki, 14 ay zarfında ne değişti?  Aynı Sağlık Bakanlığı bürokrasisi, sağlık meslek lisesi mezunlarının hemşirelik yapma haklarını elinden aldı, yerinde hemşire yardımcılığı diye statüsü ne olduğu belli olmayan bir düzenleme getirdi.   

Belli maksatlı çevreler tarafından basın dâhil tüm haber yayma kanalları kullanılmak üzere çok yoğun bir biçimde yeni açılmış tüm özel sağlık meslek liseleri hakkında manipülasyonlar yapılarak sağlık alanında ihtiyaç fazlası hemşire ve teknik ara eleman yetişeceği söylentileri yayılmaya başladı.
Özel Sağlık Meslek Liselerinin devletten öğrenci başına 5.000 TL para aldıkları ve bundan dolayı yoğun bir şekilde okullar açıldığı iddia edildi.

iddiaları asılsız

Bunlar tamamen asılsız iddialar çıktı, Devletin Özel Sağlık Meslek Liselerine ödediği tek kuruş bile yoktur. Bilakis; Özel Sağlık Meslek Liseleri, devlet üzerinde hiçbir yükü olmayan, binlerce öğrencinin eğitim bütçe maliyetini devletin üzerinden karşılıksız devralmış ve istihdam edilmesi gereken binlerce öğretmene iş olanağı sağlamış, Maliye’ye çok ciddi bir vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ise aynı şekilde prim kazandıran kurumlardır. Özetle; Özel Sağlık Meslek Liseleri kamuya maliyeti sıfır, devletin hazinesine ise ciddi bir gelir kaynağı sağlayan eğitim kurumlardır. 

Okul  idraecileri  nitelikli öğrenci yetiştrmenin derdinde 

Özel Sağlık Meslek Liseleri yönetimleri tarafından hedeflenen; öğrencilerini iyi bir akademik, donanımla, mesleki eğitim bakımından el becerileri ileri düzeyde başarılı öğrenci ve sağlık personeli yetiştirmek, eğitim öğretim alanında üstün başarılar elde etmektir. En az bir yabancı dil bilen sosyalitesi yüksek, öğrenci yetiştirmeyi hedefleyen bu değerli örgün eğitim kurumları, daha sonra ki süreçte mesleki eğitimlerini en az 2 yıllık ön lisans veya 4 yıllık lisans eğitimini ikmal edecek şekilde hiçbir dershane desteği almadan öğrencilerini tamamını üniversiteye hazırlıyorlar.

Devletin üzerinden billa bedelle hem öğrenci hem de öğretmen maliyet ve yükünü devir alan kıymetli eğitim kurumları olan özel sağlık meslek liselerine yönelik,  

Yönetmelikler sık değişiyor 

Sıkça değişen bu yönetmeliklere göre okul yönetimleri çok zor durumlar yaşıyor. Sırf kontenjan alabilmek için meslek dersi öğretmenlerini yüksek ücretlerle istihdam etmek zorunda kaldılar. Her bir meslek dersi öğretmenine 2 sınıflık öğrenci kontenjanı hakkının verilmesi haksız rekabete, hakkaniyetsizliğe yol açtı. Şöyle ki bu yanlış uygulama ile bir branş öğretmeni haftada 40 saat ders verme karşılığı maksimum 2.000 TL maaş alırken, meslek dersi öğretmeni olan formasyonlu hemşire haftada 15 saat derse karşılık 5.000 TL gibi yüksek bir maaşla diğer branş öğretmenlerine oranla daha az emek sarf ederek yüksek ücret almaktadır. Hatta meslek dersi öğretmenlerinin bazıları hiç derse girmeden maaş alıyor. 

Özel eğitim kurumları sağlık meslek liseleri yönetmeliğinin sıkça değiştirilmesi ile eğitim öğretime çok bariz bir kalite mi getirildi? Veya temel değişiklik olan 1 yıllık hastane staj süresini 10 yıla çıkarmakla öğrenci ve veli açısından çok mu büyük fayda sağlandı? El cevap; Çocuklarına Özel Sağlık Meslek Lisesi alanında eğitim aldıran veli grubu gelir düzeyi sabit ailelerdir. İlk iki yıl okulda eğitim alıp, 3. ve 4. yıl hastane ortamında başlanacak staj için değişen bu yeni yönetmelikle daha önce 1 yıl olan hastane protokolleri 10 yıla çıkarıldı.  Önceleri hastane ortamında son iki yıl stajyer öğrenciye asgari ücretin dörtte biri ücret veriliyordu.

Bu durum öğrenci lehineydi. Aynı zamanda bu uygulama hastane yönetiminin de lehineydi. Hastaneler ucuz maliyetlerle stajyer sağlık elemanı çalıştırıyorlardı. Yeni yönetmelikle hastaneler bırakın stajyer sağlık personeline staj parası vermeyi, bedava stajyer çalıştıracak artı protokol için her öğrenci başına 1.000 TL para almaya başladılar.

Sataj yapan öğrenci için para ödemek saçmalık 




Özel Sağlık Meslek Liseleri yıllık aldığı eğitim parasına ilaveten staj adı altında hastanelere verdikleri parayı mecburen öğrenci velisine şarj etmek zorunda bırakıldılar. Bu yeni gelen yönetmeliğin esas temel değişikliği bu oldu. Sorarım bu değişikliğin kime ne faydası oldu? Haricen birçok dezavantajını sıralayabiliriz. Eğitim kalitesine, öğrenciye, veli ve okullara tek faydası olmadı.

2013 - 2014 yılında eğitim-öğretime başlayan Özel Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri, velileri, öğretmenleri dâhil tüm Özel Sağlık Meslek Lisesi camiası bu yeni yönetmeliklerle zulme uğradı.  Sıkça değiştirdikleri yönetmeliklerle, yanlış keyfi uygulamalarla Özel Sağlık Meslek Lisesi eğitim kurumlarına karşı dayatılanlar kelimenin tam anlamıyla haksızlık ve hukuksuzluktur. Özellikle bu sene sırasıyla bu kurumların kurucularını, öğrencilerini, velilerini, öğretmenlerini adeta cezalandırılmaya tabi tuttular. Devlet tarafında akla ziyan birçok bürokrasi uygulandı.

Ceza zulüm boyutuna ulaştı

Bu ceza öyle bir hal aldı ki bu okul mezunlarına sanki ilerde her alanda dışlanmaya tabi tutulacak gibi bir tereddüt öğrencilerde ve velilerinde hâsıl oldu. Peki, bu eğitim kurumlarının kimlere ne zararı oldu ki bu kadar köstekleniyor? Basında yalan şişirme haberlerle bu camiaya karşı toptan karalama kampanyaları neden başlatıldı? 

18. 01. 2014 Tarihli ve 28886 sayılı resmi gazetede yayımlanan yeni bir yönetmelikle sanki yukarıda izah ettiğim sıkıntıların tamamını tekrardan bu okulların yöneticileri, tüm öğrenci ve velilerine yaşatacak gibi sinyaller veriyor.    

Özel sektörün eğitime yatırım yapması  doğru bir karardır



Özel müteşebbis eğitimin her alanında olduğu gibi meslek liselerinin de yatırıma açılması doğru ve gecikmiş bir karardı. Ancak mevcut kanun ve yönetmeliğe göre yatırım yapmış bu hükümetin politikalarına ve başbakanın vaadine, devletin kanun ve yönetmeliğine güven duyan maddi manevi yatırımlarını yapan, hazırlıklarını tamamlamış sağlık meslek lisesi eğitim kurumlarına son anda yönetmeliği değiştirip birçok yanlış uygulamayı dayatma keyfilik değil midir?  Bu uygulamayı geçmişe şamil kılmak ise tam bir hukuksuzluk değil midir?  

Maçın sonlarında kural değişmez

Bu yapılanlar, futbolda oyun kuralı belli, maça başlamış oyuncu ve takımına son dakikalara doğru, maç bitimine yakın, kural değiştirmeye benzer.  
Bürokraside çok sığ bir düşünce hâkim; ÖSML de iş vaadi varmış. Bu resmen insan zekâsı ile alay etmek demektir. Aynı zamanda sağlık alanına yönelen veli ve çocuklarına hakaret sayılır. Kimsenin o sığ düşünce vasiliğine ihtiyacı yoktur. Zaten mevcut durum öyledir. Sağlık alanında eğitim gören sağlık meslek lisesi mezunu öğrencilerinin hiçbiri piyasada boş gezmiyor. Öte yandan ön lisans ve lisans mezunu hemşire ve sağlık personeli ile tıp mezunu hekimlik mesleği mensuplarının hiçbir sağlık personeli boş kalmıyor.

Hukuksuz engelleme değil tüm meslekleri cazip hale getirin 



Farklı alanlarda lisans eğitimi almış on binlerce insan piyasada boş geziniyor. İş bulamıyor.  Vaat ile hiçbir veli öğrencisini Özel Sağlık Meslek Lisesine veya bir özel okula kayıt etmiyor. Fiili durumu herkes net görüyor. Sağlık meslek okullarından mezun olanların kolay iş bulması ve istihdam olması bu kurumları cazip hale getiriyor. Hukuksuz engelleme yapacağınıza tüm meslekleri cazip hale getirin. Meslekler arasında planlama düzgün yapılmalıdır. Örneği şehir nüfusuna göre meslek okulları planlanabilir. Özel Sağlık Meslek Liseleri; her alanda Türkiye’ye fayda sağlayan çok ciddi eğitim kurumlarıdır. Kesinlikle bu faydalı eğitim kurumları desteklenmelidir.  

TÜİK verilerine durum nedir ?

(TÜİK) Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; “Türkiye sağlık sektöründe 2013’de 124 bin 982 hemşire görev yaparken; 2023 yetişmiş profesyonel hemşire sayısı 283 bin 289 olacak ve hemşirelikte 183 bin 379 ek personel ihtiyaç doğacak. Bu yıl itibarı ile olması gereken hemşire sayısı “200 bin” iken mevcut sayı ise “124 bin 928”. Türkiye’deki sadece hemşire açığı oranı ise “% 38”. 
Acil Tıp Teknisyeni(ATT), Laborant, Anestezi vb sağlık bölümleri hariç bu açık nasıl giderilecek? Sağlık personeli açığımız (AB) Avrupa Birliği ülkelerine göre kıyaslandığında tablo çok daha kötü. 
Türk Sağlık-Sen'in araştırmasına göre, kişi başına düşen hemşire sayısında Avrupa Birliği ortalamasının çok gerisinde kalan Türkiye'de 598 kişiye 1 hemşire düşüyor.

Türkiyede 100 bin kişiye 167 hemşire düşüyor 



“Sadece hemşireler dikkate alındığında ise Türkiye'de 100 bin kişiye sadece 167 hemşire düşüyor. OECD verilerine göre, Türkiye 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı sıralamasında sonuncu sırada yer alıyor. 100 bin kişiye en fazla hemşirenin düştüğü ülkeler İsviçre (1603), Danimarka (1544) ve Belçika (1506). 100 bin kişiye en az hemşirenin düştüğü ülkeler ise Türkiye (167), Yunanistan (331) ve Makedonya (363).
100 bin kişiye düşen ebe ve hemşire sayısı Avrupa Birliği ülkelerinde 562, üst gelir grubu ülkelerde 709 olurken, bu sayı Türkiye'de 237'e kadar düşüyor. Verilere göre, Türkiye'nin AB ülkelerini yakalayabilmesi için 250 bin yeni hemşire ve ebe istihdam etmesi gerekiyor. Üst gelir grubu ülkeleri yakalayabilmek için ise 360 bin yeni hemşire ve ebeye ihtiyaç var.”

Son söz



Sorarım sizlere bu kadar sağlık personeli açığı olan bir ülkede bu eğitim kurumlarının önünü açmak mı milletin yararınadır yoksa türlü bürokrasi engelleriyle eğitim kurumlarını zora sokmak mı? Karar sizin…


İstanbul Times  / Maksut Konyar