Paranoid Kişilik Bozukluğu

BAŞKALARINA KARŞI SÜREKLİ ŞÜPHE DUYMA…

Toplum arasında paranoyak olarak bilinen paranoid kişilik bozukluğuna sahip bireyler, ellerinde yeterli derecede neden olmaksızın başka insanlara karşı kuşkucu bir tavır sergilerler.

PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

-Paranoid kişilik bozukluğu yaşayan insanlar kendileri dışında herkese şüphe ile yaklaşırlar. Adeta diğer insanların onlar için komplo kurduklarını hatta saldırıya geçeceklerini düşünürler.

-Söyleyeceği şeylerin kendi aleyhine kullanılacağını düşündüğünden başkalarına sır vermez.

-Sıradan söz ve davranışlardan kendisinin tehdit edildiği veya aşağılandığına yönelik anlam çıkarır.

-Herhangi birinden bir iyilik, sadakat, hoşgörü gördüklerinde şaşırıp bunun altında başka niyetlerin yattığını düşünürler.

-Sürekli olarak çevrelerini tarar ve insanları ölçüp biçerler.

-İnatçı, sabit fikirli ve ketum bir yapıda olmak.

-Her an için kızmaya, agresifleşmeye ve öfkelenmeye hazır olmak.

HASTA YAKINLARI HASTAYA NASIL YAKLAŞMALIDIR?

Şizofreniden farklı olarak şiddet eğilimlerinin, cinayet ve yaralamaların en fazla ortaya çıkabildiği hastalık grubudur. Dolasıyla bu hastalarla yaşayan insanların çok dikkatli davranması gerekir. Kişinin söyledikleri saçma dahi olsa bu desteklenmemeli ama karşı da çıkılmamalıdır. Kişinin içinde bulunduğu durumun empatik bir şekilde anlamaya çalışılması ve profesyonel yardım alınmasının sağlanması gerekmektedir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Kişilik bozukluklarında uygulanan psikoterapi yöntemi bu hastalara da uygundur. Ancak bu kişiler, kendi istekleriyle tedaviden kaçınırlar. Başkalarına güvensiz olduklarından, sır vermeyi istemezler. Bu yüzden terapi sırasında bu hastaların güvenini kazanma oldukça önemlidir. Terapistin hastayı suçlamadan ona güven duygusu aşılaması gerekir. Grup tedavisine uygun olmadıklarından, bireysel yapılan terapilerde başarılı olunabilir. İlerleyen dönemlerde hasta terapistin kontrolüne girmelidir. Tedavide hastaların utandırılmaması gerekir. Kendilerini küçük düşmüş hisseden hastalar korkacağından, tedavi amacına ulaşmamış olur. Hastanın ikna olması önem taşır. Sosyal becerileri düzeltmek ve kuşkucu hali azaltmak için davranış tedavisi uygulanır. Bazı hastalarda psikoterapiye destek olması açısından, ilaç tedavisi de kullanılabilir.

İstanbul Times / Sena Çetiner