Osmanlı döneminden bugüne kadar, Türkiye’de Türkler ve Kürtler birlik ve beraberlik içerisinde yaşadılar, yaşıyorlar.
Bu zaman diliminde, Türkler ve Kürtler birbirlerine kız vermiş, kız almışlardır. Türkiye’nin iki büyük ırkı, kardeşlik hukuku içerisinde, yaşamlarını halen sürdürüyorlar. Aynı Allah’a inanıyoruz, aynı dinin mensuplarıyız. Bu bilince sahip Türkler ve Kürtler birbirlerini kardeş kabul ediyor ve kardeşçe birbirlerine sarılıyorlar. Bu bilinçle hareket edenler arasında hiçbir problem yok!
Bu zaman diliminde, Türkler ve Kürtler birbirlerine kız vermiş, kız almışlardır. Türkiye’nin iki büyük ırkı, kardeşlik hukuku içerisinde, yaşamlarını halen sürdürüyorlar. Aynı Allah’a inanıyoruz, aynı dinin mensuplarıyız. Bu bilince sahip Türkler ve Kürtler birbirlerini kardeş kabul ediyor ve kardeşçe birbirlerine sarılıyorlar. Bu bilinçle hareket edenler arasında hiçbir problem yok!
Hiçbir ırkın, diğer ırktan üstünlüğü yoktur. Irk seçme hakkına kimse sahip değildir. Irkçılık Yahudilere has bir özelliktir. Irkçılığı, Yahudiler yaygınlaştırmıştır. Irkçılığın fikir babaları Yahudilerdir. Irkçılık yapanlarda, zihinsel/düşünsel anlamda Yahudileşenlerdir.
Peki, Türkiye’de yaşanan bu süreç nereden çıktı?
Bu süreç yaklaşık 30-40 yıldır devam eden bir süreçtir. Bunun bir tarafında, ırkçı/ kafatasçı/ faşist Türkler, diğer tarafta ise aynı şekilde ırkçı/kafatasçı/ faşist Kürtler var. İki zümrenin de merkezinde İslam/İslami ufuk /İslami bilinç yoktur.
Tamamen özlerinden uzak, Batılıların icat ettiği, faşizm zihniyeti hâkimdir. Faşizm, ırkçı düşünce, çok dar bağnaz bir düşüncedir.
MHP ve Ülkücülere göre en iyi Kürt ölü Kürt’tür. HDP PKK’lılara göre ise Türkiye’de Kürt’ün Kürt’ten başka dostu yoktur. İki tarafta şiddetten kandan beslenmektedir. Çünkü tek sermayeleri kan ve ölümlerdir. Birileri ölmeli, onlar rant elde etmeli. Çünkü insanlar ölümler konusunda, hassas ve oldukça duygusaldırlar.
Bugün, MHP varlığını HDP’ye, HDP’de varlığını MHP’ye borçludur. Bu iki hareketinde İslam Milleti’ne Müslümanlara verecekleri hiçbir çalışmaları yoktur. Biri Tanrı Türkü korusun demekten başka bir şey bildiği yok. Bunun peşinde Türkiye Türklerindir söylemini, söyleyerek insanları peşinde sürüklüyor. Diğeri ise biji Kürdistan demekten başka bildiği, ürettiği bir çalışma yok.
Bu iki zümre ilginçtir, bir İngiliz’e, bir Alman’a bir Amerikalıya verdikleri değeri, gösterdikleri saygıyı, aynı topraklarda yıllardır kardeşçe yaşayan kardeşlerine göstermeyi, bir taviz olarak görüyorlar. Hatta belki de bir ihanet olarak görüyorlar. Kürtlerin yanında Türkçe konuşamıyorsun, Türklerin yanında Kürtçe konuşamıyorsun…
İnsanların ölmesi bunlar için bir şey ifade etmiyor. Yeter ki oylar gelsin, yeter ki varlıkları devam etsin.
Bu iki oluşumun lider kadroları şunu çok iyi biliyorlar. Eğer bu ülkede Türk sorunu ve Kürt sorunu biterse, bunlarda tarihin çöp sepetine gideceklerdir. Çünkü bunların ırkçılıktan başka yaptıkları tek bir hizmet yok. Tek sermayeleri ırkçılıktır / milliyetçiliktir. Bu konuda, bu iki zümrenin çalışmalarına söylemlerine bakmak yeterlidir.
Yani Türkiye’de yaşayan insanların, bu romantik âşıklardan çekecekleri var. Nerede bir şiddet olayı varsa, bu iki zümreyi orada görmek mümkündür.
Evet, Allah Türkü korsun, Allah Kürt’tü korusun(!)
Allah bizleri Kur’an ve Sünnet bilinci ile kardeşlik bağlarımızı güçlendiren şahsiyetlerden eylesin!..
Ne mutlu ben Müslüman’ım diyenlere!
Ne mutlu kendini sade insan ırkına ekleyenlere!
İstanbul Times / Ziya Gündüz