Üç Medeniyetin Başkenti: SUR İÇİ

Hep söylerim üç medeniyete başkentlik yapmış gerçek İstanbul’u gezip görmeyen İstanbul’ u gördüm demesin. 

Ben de birkaç gün önce hem İstanbul’un kalbi sayılan Eminönü’nü gezmek ve izlenimlerimi aktarmak maksadı ile  Gülhane Parkından başladım Kuru Kahveci Mehmet efendiye kadar olan tarih kokak Mahalleleri, caddeleri sokakları , hanları, çarşıları geze geze esnafla sohbet eden ede bir gün boyunca çok sevdiğim bu mekanları gezerek burada elde ettiğim izlenimlerimi size aktarmaya gayret edeceğim.

İstanbul’ un  kalbi Eminönü 

Bilenler bilir Sur içi yani Topkapı’dan başlayıp Galata (Karaköy) Bankerlerinin çalışma alanına kadar olan bölgenin genel ismidir. Bu Bölge içinde de Sultanahmet ile Mısır Çarşısı bölgesi Bizans, Doğu Roma ve Osmanlı’ya  başkentlik yapan  alanda buralardır.

Osmanlı 1453’den 1923 e kadar Topkapı sarayında dünyaya nizam vermiştir.  

Osmanlı’dan önce Bizans ve Doğu Roma  binlerce yıl yine Sur İçi olarak bilinen eski İstanbul’da dünyanın en büyük imparatorluğunu yönetmişlerdi.
Tarihi Sirkeci tren garı’ nın önünde aracımdan indim. İlk önce Mimar Vedat tarafından yapılan ihtişamlı  Sirkeci Namı diğer Büyük Postane binasını temaşa eyledim.  Akabinde Hobyar Mahallesinin tarihi sokaklarından geçerek Sultanhamam’ı gezdim, Daha sonra 1.664 yılında Yeni  Caminin Mütemmim cüzü (Tamalayıcı parçası) olarak Mısır çarşısı gezdim.

Burada Miş Mİş Kuruyemişin sahibi Mehmet Ekinci’nin oğlu Cem Ekinci ile kısa bir söyleşi yaptım. Akabinde hemen yanı başında kısa bir süre önce Turist azlığından dolayı müşterisi olmadığından dolayı kapanan PANDELLİ Restoraın önünde bir ah çektim. Çünkü İstanbul Times Tv mizde Çağla Pekgüleç arkadaşımız kısa bir süre önce asırlık firma sahipleri ile söyleşi yaparken Pandelli’nin işleticileri ile güzel bir söyleşi yapmıştı.

Buradan çıkınca Mısır Çarşısının en görkemli ve en bilinen Kuruyemiş firması Malatya pazarında envai çeşit Kuruyemiş ve baharatı görünce Allah bize ne nimetler  vermiş de biz yeteri kadar kıymetini bilemiyoruz dedim kendi kendime.

Sonra Kuru Kahveci Mehmet efendini önünde kahve almak için sıraya giren halka izledim

Hemen Karşısında bulunan Elmaslar Kuruyemişte  Güney Amerika  meyvelerinden kurtulmuş bazı ürünlerin tadına baktım.

Safa Talıcısından tatlımı yedim ve yine aheste aheste tarihe tanıklık eden mahalleleri, caddeleri ve sokakları gezdim. Vaktin nasıl geçtiğini anlayamadım.
Eminönü’nde her şeyin en ucuzu da var en pahalısı da var yani burada zengine da fakire de yaşam var dersek abartı olmaz.
Hadi kafanızı dağıtmak isterseniz sizde bir Eminönü yapın …


İstanbul Times / Müzeyyen Kurt