BAŞKAN ÖZER HEDEFLERİNİ ANLATTI: ESENYURT’U YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçtiğimiz gün il dernekleri ile kahvaltı programında bir araya geldi. Esenyurt’un sorunlarının ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı programa Esenyurt İl Dernekler Birliği Başkanı Orhan Onur ve 44 dernek başkanı katılım sağladı. Esenyurt’un sorunlarına ve bu sorunlara karşı hazırladığı projelere ilişkin başlıklara değinen Başkan Özer; “Esenyurt özünde iller toplamı bir ilçedir. 81 ilden göçün olduğu, yüzden fazla ülke vatandaşının geldiği ve yüzden fazla dilin konuşulduğu bir ilçe.
İstanbul Times Haber Merkezi - Hüseyin Çetiner
O nedenle Esenyurt’la ilgili planlama yaparken bu detayları göz önüne almak gerekir. Bu noktada bazı fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bu şehrin aynı zamanda muhafızıyım. Çünkü sizler beni seçtiniz ve şehrimizi sana emanet ediyoruz dediniz. Bu sorumlulukla ben, önce tüm bu sorunları doğru tahlil edeceğim, sonra da sizlerle birlikte bu sorunlara çözüm üreteceğim. Amacımız çocuklarımızın daha güzel bir dünyada yaşamasıdır. Bu noktada hedeflerimiz çok büyük.” dedi.
“Kültür-sanat ve sporun başkenti Esenyurt”
Esenyurt’u barış ve kardeşlik şehri yapmak için derneklerle iş birliği içinde çalışmak istediğinin altını çizen Başkan Özer şöyle konuştu; “Esenyurt’u barış ve kardeşlik şehri yapacağız. Bu öylesine söylenmiş bir söz değil. Bu hem Esenyurt’un hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin ihtiyacı olan bir konu. Türkiye’nin 21. yüzyılda başarması gereken en temel konulardan biri. Barış ve kardeşlik şehri belediyeyi ilgilendiren bir konu olduğu gibi siyasi de bir hedeftir aynı zamanda. Bu nedenle bizim hedeflerimiz arasında önde gelen başlıklar; yaşanabilir, huzurlu bir kent yaratmak, alt yapısı ve üst yapısı düzgün bir Esenyurt inşa etmek, temiz ve yeşil bir ilçe oluşturmak ve kültür, sanat ve sporun başkenti bir Esenyurt için çalışmak...”
“Bir Esenyurtluluk kimliği inşa edelim”
Konuşmasında Esenyurtluluk kimliği inşa etmenin önemine değinen Prof. Dr. Özer; "Toplumlarda göçün iki nedeni var; biri iradidir, diğeri gayri iradidir. İradi göç; insanlar bulunduğu yerle yetinmeyerek kendi çoluk çocuğuna daha iyi iş, aş bulmak için başka bir yere göç eder. Gayriiradi göç ise güvenlik nedeniyle, can havliyle kendini kentlere atanların dramıdır. Buraya geldikten sonra İstanbul’u yurt edinmek istediler, hayalleri vardı. Birçoğunun hayalleri kentin beton bariyerlerine çarparak tuzla buz oldu.
Çok azı kentin kalbine tırnaklarını geçirerek yükselmeye başladı. Başaramayanların çoğu da duygusal bir kopuş yaşadı. Burada kendilerine şemsiyeler aradılar. İki şemsiye vardır hayatta; biri dinle ilgili olan tarikatlar, diğeri ise siyasettir. Hatta bazen mevcut yasal partilere kifayet etmeyenler meşru siyasetin dışındaki kulvarlara yönelirler. Dolayısıyla o kopuşun yaratmış olduğu melodramik kopuşta kendini burada var etmek istediler. Biz de bu okyanusta kaybolmayalım diye Vanlılar Van derneğini, Ordulular Ordu derneğini kurdular. Yani dernekleşme biz varız, kaybolmayacağız, birbirimizi unutmayacağız, birbirimizin düğününe, cenazesine gideceğiz düşüncesinin bir ürünüdür.
Bu noktada gelin el ele verelim ve bir Esenyurtluluk kimliği inşa edelim. Biz Kardeşlik Merkezi’ni inşa edeceğiz. Bu merkezde herkes aynı çatı altında olacak. Bu merkezde Vanlı da olacak, Ordulu da… Yani tüm Esenyurt olacak. Bunun için benim önerim şu; Bu köy işini, aşiret işini, sülale işini bir tarafa bırakalım. Bu çalışma sizin çocuklarınızın geleceğinin parlak olabilmesi için gerekli, bu barış ve kardeşlik şehri için gerekli. Gelin çocuklarımız profesör olsun, çocuklarımız genetik mühendisi olsun, çocuklarımız yüksek mühendis olsun.” diye konuştu.