Vefatıyla hemen her kesimden insanı cenazesinde bir araya getirdi. Çokça dua alarak bu dünyaya veda etti ve emin ki; uzun yıllar dua alamaya devam edecektir. Bizim Muş'un kanaat önderi eski Vekil Erkan Kemaloğlu ile özdeşleşen "Başın düşerse dara Erkan Kemaloğlu'nu ara" sloganı aslında Cemil amcaya da en çok yakışacak söylemlerden biridir. Bezciler de bu durumu harfiyen uygulayan da Cemil Amcamız oldu. Sıkıntıya düşen, başı sıkışanlara sadece ve sadece Allah rızası için verirdi. Adeta sıkışan esnafın kasası idi. Verirken yok döviz yok TL yok altın demezdi, kim ne cinsten borç istese o cinsten verirdi.
Şöyle bir özeliği vardı, sadece "ne zaman getireceksin" idi. Getiren söz verdiği gün getirir, iki saat sonra tekrar getirdiğini borç alarak geri alırdı. Durumunu kritik gördüklerine Karzı Hasen niyetiyle verirdi ve o borçları gözünü kırpmadan silerdi.
Tabi ki; kimse Allah'tan cömert değildi, Cemil amca verdikçe Allah'ta Cemil amcaya verirdi. Cemil amca mutlak suretle sözü namus bilir asla sözünden çaydığı görülmemiştir.
Muhammed'i Ahlâkın devam ettiricisi bir insandı, münevverdi, aydındı, dindardı, hayatı boyunca kendinise zulüm edeni dâhi cezalandırmaz, affederdi. Derdi ki; affedin ki merhamet edilesiniz, çünkü dünya geçici idi, buna tam iman etmişti. Pırlanta gibi 3 evlat yetiştirmek nasip oldu. Olana her zaman razı idi. Çocuklarını hem ticari hayata hemde ilim alması yönünde desteklerini esirgemedi. Büyük oğlu Abdulkadir ile piyasa da ara ara denk geliriz, Abdulkadir abimiz çok değerli ve çevresinde evilen saylan biri. Hele ki onun Küçüğü Ahmet Bilal abimiz bir başka naif sevilen, sayılan şahsına münhasır ahde vefalı, kadirşinas biri. Çocuklarını güzel ahlak üzeri yetiştiren Cemil Amcamız İnşallah Efendimize komşu olmuştur.
Cemil amca imkanları ziyadesiyle yerinde olmasına rağmen, ömrünün son yıllarına kadar ticaret hayatından kopmadı, hayır hasenatten el çekmedi, şu nankör bir daha yardım etmeyeyim demedi. Kapısına gelen biçareleri asla boş çevirmedi. Kendisine emek veren kimi çalışanını destekleyerek ev sahibi olmasını sağladı kimisinin evliliğinde bütün ev eşyalarını temin ederek mümince bir tavrı ortaya koydu.
O bunları yaparken eminim ki; Allah'ın emirlerini yerine getirmek üzere yaptı, Allah ayette buyurur ki; sizden bekar olanları evlendirin, işte bu emri sadece kendi çocukları gibi algılayanlar gibi olmadı. Yanında çalışanı, sokağında bekar olanı velhasıl eş dost, akraba herkesi gözeti. Umulur ki; Cemil amcanın hayatı nice mümine de rehber olur. Bizde bu niyetle bunu kaleme almayı kendimize borç bildik. Çünkü asır öyle oldu ki; "Komşu aç iken tok yatan bizden değildir" emri unutuldu, bencil bir toplum türedi. Mal mülk biriktirdiği halde ondan nasiplenmeden göçen insanların hali aslında içler acısı, onlar sadece mallarına bekçilik yapıyorlar. Yapmadıkları için evlatları da arkalarında ne hayır ne hasenat yapıyor, velhasıl sefil olarak bu dünyadan göçüp gidiyorlar.
Ne mutlu ki; hâlen Cemil amca gibi civanmert, yiğit, cömert insanlardan söz edebiliyoruz, Rabbim'den Cemil amca gibi nice insanların varlığından haberdar olmayı ve onlarla birlikte bu toplumu fabrika ayarlarına dönmesine vesile olmayı diliyorum. Biz Müminlere bu dünyaya aşık olurcasına sersemce yaşamak yakışmaz, ömrümüz kaç yıla sığar bilmiyoruz. Ama nefes aldıkça her anımızda Allah ne der diye yaşamalıyız. Çünkü bu dünya ebedi değil, dünya iki cihan serveri Hz Muhammed (sas) başta olmak üzere dünyaya gelmiş hiçbir peygambere yâr olmadı, bize de yâr olmayacak.
Öyle ise; ebedi hayat için Rabbi'mizin bize yazdığı reçeteye uyalım ve İnşallah umulur ki; Cemil Amcamız gibi bizde arkamızda dua edenler ordusu bırakalım. Cemil Amcamıza ve tüm vefat eden müminlere bir kez daha rahmet diliyor, kabrinin cennet bahçelerinden bir bahçe olmasını temenni ediyorum. Varsa komşuluk hakkımız kendisine helal ediyorum. İnşallah oda bize ve tüm müminlere hakkını helal etmiştir. Başta Efendimiz ve tüm geçmişlerimizin ruhu için el Fatiha...
Gazeteci - Yazar - Hekimoğlu Süleyman Özcan
Gazeteci - Yazar
