CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik İl Danışma Kurulu’nda konuştu: Tek bir parolamız var: İktidar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “CHP yöneticileri örgütümüz iktidara kilitlenmiş durumda. Bu hedefi görmek her CHP’linin birinci görevidir. Her CHP’li seçmenin mesajını ve beklentisini iyi bilmelidir. Hangi makamda olursak olalım, parti içi süreçleri kendi içimizde değerlendirip tek bir hedefe odaklanmalıyız. Tek bir parolamız var: İktidar iktidar iktidar” dedi.  

İstanbul Times Haber Merkezi - Hüseyin Çetiner -Harbiye - İstanbul 

CHP İstanbul İl Danışma Kurulu Toplantısı Şişli Harbiye’de bulunan İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki dönem genel başkanlardan Altan Öymen, Hikmet Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, milletvekilleri, Parti Meclis üyeleri, ilçe başkanları ve ilçe belediye başkanlarının katıldığı toplantıda sırasıyla CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşma yaptı.

“İSTANBUL DEĞİŞİME ÖNCÜLÜK ETMİŞTİR”

Açılış konuşması için kürsüye çıkan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, sözlerine İstanbul’un değişime öncülük ettiğinin altını çizerek başladı ve şöyle dedi: “Cumhuriyet Halk Partisi değişimin yüzyılı yüzyılın değişimi parolasıyla 31 Mart seçimlerinde birinci parti olarak çıkmayı başardı. Değişmeyen tek değişimin kendisidir felsefesiyle İstanbul değişime öncülük etmiştir. İstanbul Kongremiz, olağan kurultayımız sonrası elde ettiğimiz 31 Mart başarısı bizim için bir sonucu değil bir başlangıcı ifade ediyor. Şimdi 31 Mart’ta bu topraklara ektiğimiz tohumları büyütme zamanı.”

“ÜÇ ÖNEMLİ GÖREVİMİZ VAR”

“Hep birlikte bu topraklarda umudu büyütmek gibi bir görevimiz ve tarihsel sorumluluğumuz var. Bu dönemin yöneticileri olarak değişimi derinleştirmek, gelecek kuşaklara demokratik, özgür ve eşit bir Türkiye bırakmak gibi çok önemli bir görev ve sorumluluğumuz var” diyen Çelik önlerinde üç önemli görev olduğunu belirterek şunları söyledi:  

“CHP olarak değişimi derinleştirmek için demokratik ve halkçı bir düzeni tesis edilmesi için bizlere, CHP yöneticilerine üç önemli görev düşüyor. Birinci görevimiz demokratik bir parti tüzüğünün demokratik bir yönetim tarzının önkoşulu olduğu bilinciyle parti içi demokrasiyi güçlendirecek tüzük değişimini sağlamak. İkinci görevimiz çağın koşullarına uygun toplumun ihtiyaçlarını önceleyen parti programını oluşturmak.

Yeni dönemde iklim krizi, sosyal adalet, ekonomik eşitsizlik, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi günümüzün en büyük sorunlarına çözüm üretecek politikaların temelini yeniden atacak bir parti programına ihtiyacımız var. 

Tarımda teknolojide sanayide üreten Türkiye’yi hep birlikte hayata geçirecek bir parti programına ihtiyacımız var. Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecek bir parti programına ihtiyacımız var. Üçüncü görevimiz de yerel yönetimlerimizin temel ilkelerini belirleyerek, sosyal demokrat belediyecilik uygulamaları sürdürülebilir başarı içerisinde kalıcı hale getirmek.”

“İSTANBUL’UN SESİ SİTESİNİ ON BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ”

Bu üç önemli görevin ilki olan tüzük değişikliği için bugüne kadar İstanbul’da 39 ilçemizde danışma kurulu toplantıları gerçekleştirdiklerini ve danışma Kurulu toplantılarının raporlarını genel merkezle paylaştıklarını dile getiren Çelik, tüzüğe dönük çalışmalar konusunda şunları söyledi:

“İstanbul’un sesi dijital platformu üzerinden üyelerimizin hukukçularımızın verilerini topladık. Üç dört gün gibi kısa bir süre içerisinde “İstanbul’un sesi.org” sitesine on binin üzerinde insan ziyaret etti. Üç binin üzerinde katılımcı görüş ve önerilerini bildirdi. Onun da raporunu hazırladık. Sonrasında İstanbul’un akademisyenleriyle, fikir kulüpleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla meslek örgütleriyle, sendikalarıyla kadın ve gençlik örgütleriyle örgütümüzün tüzük komisyonlarının buluştuğu bir çalıştayı gerçekleştirdik ve çalıştayımızın raporunu hazırladık.

Bugün de burada kurultay delegelerimiz başta olmak üzere danışma kurulumuzla, danışma kurulumuzun tüm üyeleriyle önerilerin toplanacağı tüzüğe yönelik bir toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Birkaç gün gibi kısa bir süre sonra kurultay delegelerimizle de daha dar bir toplantıyı gerçekleştirerek tüzüğe dönük son toplantımızı gerçekleştirmiş olacağız. Ve Ankara’da kurulacak Tüzük Komisyonu’na hep birlikte İstanbul’un sesini yansıtmış olacağız.”

“GENEL SEÇİMLERİ KAZANMAK GİBİ TARİHİ BİR GÖREVİMİZ VAR”

“Bu üç görevimizi gerçekleştirmek ve genel seçimleri kazanmak için var gücümüzle çalışmak gibi tarihi bir görevimiz daha var.  Bu üç görevin yanında ilk seçimi kazanmak gibi büyük bir görevi de hep birlikte göğüslemek zorundayız” sözleriyle iktidar vurgusu yapan Çelik konuşmasına şöyle devam etti:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat : “Kepçeyle Alıp  Kaşıkla Veriyorlar” CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat : “Kepçeyle Alıp Kaşıkla Veriyorlar”

“CHP’nin yönetim tarzının merkezi iktidara gelme zamanı gelmiştir. Bugün Türkiye’de iki farklı yönetim tarzıyla karşı karşıyayız. Bir tarafta 22 yılın sonunda becerisi ve enerjisi kalmamış bir merkezi iktidar var. Bir tarafta Türkiye’nin birinci partisi olarak bu topraklara umudu yeniden aşılamayı başarmış CHP var. Bir tarafta rantçılar var, bir tarafta halkçılar var. Bir tarafta çiftçilerin yetiştirdiği ürünleri satamayıp yola dökmesine sebep olanlar var, bir tarafta çiftçilere mazot desteği fide desteği gübre ve tohum desteği sağlayarak üretimi teşvik eden CHP’li belediyelerimiz var.

Bir tarafta emekliyi 12 bin 500 liraya işçiyi 17 bin 2 liraya mahkum edenler var, bir tarafta pazar desteğiyle, kent lokantalarıyla, kentsel dönüşüm desteğiyle emekli evleriyle emekçinin yanında olan sosyal demokrat belediyelerimiz var.

Bir tarafta işsizliğe sebep olanlar var,  bir tarafta istihdam ofisleriyle işsizliğe çare arayan CHP’li belediyeler var. Bir tarafta eğitimi gün geçtikçe geriye götürenler, öğrenciyi yurtsuz, çocukları okula aç gönderenler var, diğer tarafta çocuk kreşleriyle, öğrenci yurtlarıyla, kırtasiye desteğiyle, beslenme çantalarıyla, öğrenci ye projeleriyle öğrencilerin yanında olan halkçı belediyelerimiz var. Bir tarafta İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede iptal edenler var, diğer tarafta kadın yönetici sayısını artırarak istihdamı önceleyen hayatın her alanında eşitlik mücadelesini destekleyen halkçı belediyelerimiz var.

Bir tarafta gençlerin geleceğe dair umutlarını karartanlar var, bir tarafta yurtlarla, burslarla, istihdam meslekleriyle, kültürle, sanatla, sporla gençlerin yanında olan CHP’li belediyelerimiz var. Bir tarafta anayasayı ayaklar altına alan, demokrasiyi zedeleyen, sağlık sistemini çökerten, halkı yokluk ve sefalete sürükleyen bir iktidar var, diğer tarafta Rize’den Tekirdağ’a, Ordu’dan Gaziantep’e çiftçinin sesi olan Gebze’den Ankara’ya emekçinin emeklinin sesi olan CHP var.

Demokrasi eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren partimizin genel başkanı var. Bizim tarafımız halkın tarafı, bizim tarafımız yoksulların tarafı. Bizim tarafımız öğrencilerin, kadınların gençlerin tarafı.”

“ONLARIN KURDUKLARI BU YOZLAŞMIŞ DÜZENİ SÜRDÜRMEK DIŞINDA BİR AMAÇLARI YOK”

Halkı sefalete sürükleyenlerin tarafındakilerin yapay gündemlerle becerisizliklerini örtmeye çalıştığına dikkat çeken Çelik, “Bugün ikinci parti durumuna düştüğü halde anayasa tartışmaları açarak halkın gerçek gündemini örtmeye çalışıyorlar. Biz onların niyetlerinin demokrasi olmadığını, adalet, toplumsal barış olmadığını çok iyi biliyoruz. Onların kurdukları bu yozlaşmış düzeni sürdürmek dışında başka bir amaçları yok.

Mevcut anayasayı uygulamayan yeni anayasa yapamaz. Kaldı ki yeni anayasa ancak meşru bir iktidar tarafından yapılabilir. 31 Mart’ta ikinci parti konumuna düşen parti meşru bir iktidarı temsil etmiyor. Türkiye hem gerici 12 Eylül anayasasını aşacak hem de tek adam rejimini aşacak, demokratik laik çağdaş bir anayasa yapacak güce ve birikime sahiptir. Bu sürecin öncüsü kurtuluş ve kuruluşun partisi CHP olacaktır” diye konuştu.

ÇELİK PARTİYİ TV EKRANLARINDA TARTIŞAN BAZI GAZETECİ VE SİYASİLERE SESLENDİ

Partiyi tv ekranlarında gazetelerde tartışan bazı gazeteci ve siyasilere seslenen Çelik, “İki çift sözümüz de her gün televizyon ekranlarında köşe yazarlarıyla, siyasi siparişlerle partimizi tartışan bazı gazetecilere bazı siyasilere olsun. Zamanında resim çizen bir kişiye bir şair şöyle bir tavsiyede bulunmuş:  Şuraya denizi çiziyorsun ya, suları maviye boyuyorsun ya, balıkları balıklar üstüne koyuyorsun ya, sabahın serinliğini çiziyorsun ya. Balıkçıları çiz balıkçıları. Geceyi de çiz, doğacak günü de. Yoksulluğu çiz, çaresini de geleceği de çiz, geleceği de.

Buradan her gün partimizi ekranlarda tartışan bazı gazetecilere, bazı siyaset mühendislerine sesleniyorum: Balıklar martılar çok güzel, ama biraz balıkçıları da, yoksulluğu da konuşun. Türkiye’nin birinci partisini stratejik olarak yıpratmak için her gün tartışmak yerine cesaretiniz varsa kevgire dönen sınırlarımızı konuşun. Okullara kayıt parası ödemek için kara kara düşünen aileleri konuşun.

Değersizleşen pasaportlarımızı konuşun. Yoksulluğu yolsuzluğu konuşun. Vakıf üniversitelerine kayıtlar 1 milyona dayanmış durumda. Çocuğunu üniversiteye nasıl kayıt ettireceğini düşünen anneleri babaları konuşun. Aydın olmayı halkın sorunlarıyla meşgul olayı gerektirir. Biraz da halkın sorunlarını konuşun” dedi.  

TEK BİR PAROLAMIZ VAR: İKTİDAR”

Çelik konuşmasının sonunda iktidar hedefine kilitlendiklerini belirterek “CHP yöneticileri örgütümüz iktidara kilitlenmiş durumda. Bu hedefi görmek her CHP’linin birinci görevidir. Her CHP’li seçmenin mesajını ve beklentisini iyi bilmelidir. Hangi makamda olursak olalım, parti içi süreçleri kendi içimizde değerlendirip tek bir hedefe odaklanmalıyız. Tek bir parolamız var: İktidar iktidar iktidar” şeklinde konuştu.  

Kaynak; İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA ) 

Editör: Hüseyin Çetiner