Su bütün canlar için vaz geçilmez bir kaynaktır. Biz bu makalemizde Orta Asya ülkeleri için suyun önemi ile alakalı bilgilerimizi sizinle paylaşmak isteriz.
Su kaynaklarının sağlanması ve mevcut ekosistemlerin muhafaza edilmesi Orta Asya ülkelerinin önündeki en önemli görevlerden biri olacaktır.
Orta Asya ülkeleri içinde en prensipli çalışan ülkelerin başında hiç şüphesiz ki Kazakistan Cumhuriyeti geliyor.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokaev'in bölge devletlerinin başkanları ile Türkmenistan’da katıldığı toplantıda dile getirdiği su kaynakların verimli kullanımı ile alakalı öne sürdüğü fikir ve düşünceleri konu ile alakalı bu sorunun çözümü için iyi bir «yol haritası» olabileceğini söylüyor.
Sovyet Birliği zamanından beri Orta Asya ülkeleri için ana stratejik kaynak suydu.
Hızla artan nüfus ve ekonominin tarım sektörünün nemin mevcudiyetine yüksek bağımlılığı, su problemini bu bölge ülkeleri - Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve kısmen Kazakistan - arasındaki ilişkilerde en önemli konu haline geldi.
Eldeki Verilere göre son 75 yılda burada kişi başına düşen su miktarı 4,6 kat azaldı.
Sovyet Birliği sonrası dönemde de su sorunu bir «çekişme konusu » haline geldi.
Dava, Özbekistan ile Kırgızistan veya Tacikistan ve Özbekistan arasında olduğu gibi sınır bölgelerindeki silahlı çatışmalara kadar büyüyordu.
Bağımsız cumhuriyetlerin her biri coğrafi komşusuna daha kârlı bir pozisyon almaya çalışarak su kaynaklarını kontrol etmeye çalıştı.
Aynı zamanda, bu cumhuriyetlerin her birinde, su kullanımı sorununun her iki tarafın çıkarları dikkate alınarak beraberlikte çözülebileceği ve çözülmesi gerektiği konusunda bir anlayış vardı.
Ancak bu zamana kadar hiç kimse uygulanması için belirli bir mekanizma önermedi.
Ve nihayet, Türkmenistan'daki Orta Asya devletleri başkanlarının son geçen zirvesinde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev uzun zamandır beklenen bu girişimleri duyurdu.
Kazak liderine göre, sınırları aşan su kaynakların etkin bir şekilde ortak yönetimi ve konsolide bir su politikası geliştirmek için ileri teknolojik çözümlerin kullanılmasının çok önemli olduğunu ifade etti.
Tokavey tarafların istişare ederek,adil kullanım, tarafların çıkarları dikkate alınması ve karşılıklı yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmesi gibi ilkelere dayana bir politika geliştirilmesinin gerekli olduğunu ifade etti.
«Su Orta Asya için, ayrıştırmacı değil, birleştirici bir başlangıç olmalıdır. Küresel ısınmanın etkilerini şimdiden su azlığı ve kuraklık şeklinde yaşıyoruz diyen Kasım-Cömert Tokayev’in fikir ve düşüncelerinin bölge ülkeleri tarafından mutlaka dikkate alınması gerektiğine inanıyorum.
Kazakistan Cumhurbaşkanı'na göre, bölge ülkelerinin yeni su politikasının en önemli yönü, dağıtım sisteminin dijitalleştirilmesi, su kaynaklarının muhasebeleştirilmesi ve izlenmesine yönelik tedbirlerdir.
Önümüzdeki beş yıl içinde Kazakistan yaklaşık 3 bin km. uzunluğunda 119 kanalı dijitalleştirmeyi planlıyor.
Bu projelerin gerçekleştirilmesi, Kazakistan Cumhuriyeti başkanına göre, iki milyar metreküp su tasarrufu sağlayacaktır.
Kazakistan lideri, 1998'de yapılan «Syrdarya nehir havzasında su ve enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin» Anlaşma çerçevesinde işbirliğinin yenilenmesi çağrısında da bulundu.
Bu amaçlar için, ekonominin tüm sektörlerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler geliştirebilecek bakan yardımcıları düzeyinde özel bir çalışma grubu oluşturmayı önerdi.
Ayrıca, bölgedeki tüm devletlerin hidroelektrik, sulama ve ekoloji alanındaki çıkarlarını uyumlaştırmaya imkan verecek olan Orta Asya Eyaletler arası Su ve Enerji Konsorsiyumunun oluşturulması konusuna değinen Kaakistan Devlet Başkanı Tokayev bütün bölge ülkelerin menfaatine uygun bir çalışma yapmak zorunda olduklarına dikkat çekti.
Bunun üzerine, Türkmenistan’daki zirve yalnızca bölgesel olmasına rağmen, Kazakistan Devlet Başkanı, kendisini sağduyulu, dünya görüşlü bir lider olarak ortaya koyarak, meslektaşlarına BM Genel Kurulu'nun 75.oturumunda Ulusal biogüvenlik ajansını kurma teklifinde bulunduğunu hatırlatarak, bu mühim girişimi Orta Asya liderleri olarak birlikte tanıtmayı önerdi.
Orta Asya devletlerinin diğer liderleri, bölgenin su kaynaklarının münhasır hakkı konusundaki hırslarını kısıtlama gücünü kendilerinde bulurlarsa, ve kazak mevkidaşının düşüncelerine kulak verirlerse, çekişme yerine işbirliği imlanları daha çok gelişir. Su konunsuna istikrarlı bir çözüm bulunması halinde diğer bir çok konuda işlerin rayına gireceğini ve bu durumun ekonominin diğer alanları nı da ilerleteceğini ifade etti.
İstanbul Times / Hüseyin ÇETİNER