Herkes sağlıklı düşünmek zorunda 

Bilindiği üzere Abdullah Öcalan ve arkadaşları tarafından kurulan PKK ilk silahlı eylemini Siirt’in Eruh ilçesinde karakol basarak iki jandarma erinimizi şehit ederek alenen silahlı eylemlerine başladı.

O günden bu yana  bir çok hükümet geldi geçti. Özal’ın dışında hiçbir lider bu soruna ciddi olarak el atmaya cesaret edemedi. Özal  bu konuya emek harcamak istedi iç ve dış güçler mutemelen merhumu  zehirleyerek öldürdüler.

Recep Tayyip Erdoğan elini değil Barış süreci için gövdesini taşın altına koydu. Ama daha sonra görülmeyen bir el Erdoğan'ın süreç ile alakalı olumsuz ilginç çıkışlarını da hayretle izledi

Recep Tayyip Erdoğan için kim ne derse desin. Ama o 35 yıldır ülke gündeminin ilk sırasında olan Terör olayının çözümü için PKK başta olmak üzere sorunun tarafları ile  görüşmeler yaptırarak ciddi RİSKLER aldı. Milliyetçi küçük bir gurup dışında toplumun genel kesimide bu konuda Erdoğan’ın yanında oldu.

Yapılan yollar,Limanlar,Üniversiteler kısaca bütün yatırımlar Barış süreci kadar değerli değil

Ülke olarak bütçeniz müsait olur veya Yap işlet devret modeli  ile  yol,havalimanı,okul,hastane,üniversite yapıldı,yapılıyor ve yapılacak. Bunların hepsi gerekli ve faydalı işlerdir. Yapanı kutlamak gerekir. Ancak 30 yıldır gerek PKK.lıların gerekse de asker,polis ve halkımızın canları ile ödediği bedelleri artık ödemek adına başlatılan BARIŞ süreci kadar kıymetli hiçbir şey olmaz. Can güvenliğiniz yoksa sizin Havalimanı,Üniversite veya dünyanın en
güzel nimetlerine sahip olmanızın hiçbir anlamı YOKTUR...

İslam dini yaşam hakkı için HARAMI bile Helal Yapıyorken bizler neden kardeş kavgasını bitirmiyoruz

İslam dini açısından DOMUZ eti kesin olarak haram kılınmış. Ancak yiyecek başka gıda bulunmayan bir ortamda bir insan açlıktan ölmek üzere iken ölmeyecek kadar DOMUZ eti yemesine müsaade eden bir dine sahip olan bizler bir hiç uğruna kardeşimizi gözümüz kırpmadan öldürebiliyoruz… Oysaki dinimiz  bize eğer halksız yere bir insanı öldürürseniz bütün insanlığı öldürmüş olursunuz diyor.

PKK nın uykuda iki polis’i katletmesi ne kadar acı ve ızdırap verici bir durum ise yıllardır Doğu da yapılan zulüm ve işkencelere karşı haklarını savunmak üzere dağa çıkan PKK’lıları hunharca füzelerle öldürmek de savunulacak bir durum değildir.

Sorunun çözümü için bir göz kör,bir ayak topal ve bir kulak sağır olmalı ki konu çözülebilsin.
İç ve dış mihraklar tarafından 30 yıldır devam eden terör olayının kötü sonuçlarını 3 yılda ortada kaldırmak elbette ki çok kolay değil.  Kim ne derse  desin Ak Parti Hükümeti ve Erdoğan  bu konuda halkın büyük kesimini barış’a inandırdı. Bu MUHTEŞEM bir kazanımdı.

Ama ne olduysa oldu.Görünmeyen bir el devreye  girerek iyi şekilde SULHE erdirmek için müzakereler devem eden BARIŞ sürecini  SAVAŞ sürecine döndürmeyi başardılar.

ALLAH AŞKINA, PEYGAMBER AŞKINA YAPMAYIN ETMEYİN…Bu belanın defi için bir gözünüz görmesin,bir ayağınız topal olsun ve bir kulağınız da her şeyi duymamak için sağır olsun.

Ak Parti,Erdoğan,Davutoğlu,HDP,Demirtaş ve herkes dikkati olsun ve BARIŞ sürecine hemen dönsünler…

Başkanlığınız batsın,tek başına iktidar olma hevesiniz yerin dibine girsin.  Daha 3 -4 gün önce sokak söyleşilerimiz kapsamında SURUÇ patlama olayında ve 32 vatandaşımızın hayatını kaybetme olayında vatandaşa sorduk “Sizce Suruç olayında Ak Partimi HDP mi haklı diye ?” İsmini bilmediğim bir amcanın sözleri beynime MIH gibi çakıldı. O amca özetle şunları diyordu “Çanakkale de bizim için savaşıp hayatlarını kaybeden atalarımız karşımıza dikilse ve deseler ki siz ne arlanmaz ve uslanmaz  olmuşsununuz” deseler ne diyeceğiz ? Biz neyi paylaşamıyoruz.  Bu ülke hepimize yeter…diyerek ağlamaklı bir ses ile ülkemde yaşanan bu olayları gördükçe  artık insanları sevmek istemiyorum. Kızım ben çok üzgünüm çok beni daha fazla konuşturma” diyordu. 

Barış sürecini takip edenlere sesleniyorum  ortam kritik en normal bir söz bile karşı tarafça yanlış anlaşılabiliyor. Kürtçe de bir söz var ya “ZIMAN  GIRTİ SER RAHATİ” Türkçesi de şu “Dilinizi tutun ki başınız rahat olsun”. Ama biz de bu süreci takip  edenler maşallah taraftarlarına SELAM çakmak adına her gün muhatabını eleştirmekten geri durmuyor.Hal böyle olunca da Mehteran misali bir ileri iki geri aynı yerde patinaj yapmaya devam ediyoruz.
Aslında bu konuda değil makale 300 sayfa bir eser bile yazmak mümkün.

Ama benim içimde bu konuda yazmak gelmiyor. Taraflara elinizi vicdanınıza koyun ve bir evladınızın dağda birisin de ASKER’DE OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK karar verin… özgür Vicdanınız ile aldığınız karar ne ise  toplumun % 90’ı sizinle olur.

Devletimizin gücünden kuvvetinden kimsenin şüphesi yok, PKK da demokratik haklarını alma adına 30 yıldır SERHİLDAN’ı gündeme soktu. Şimdi tarafların birbirine güç gösterisi yapma vakti değil.  

Artık ADAM OLALIM VE KENDİMİZE GELELİM BEYLER BAYANLAR.ÇANAKKALE ŞEHİTLĞİNE GİDİN VE Mezarlara bakın Diyarbakırlı,Malatyalı,Mekkeli, Saraybosnalı,Ohrili koyun  koyuna yatmıyorsa yazdığım bu yazıyı ÇÖPE atın. 

Sayın Bahçeli bu sefer’de Seçmen iradesine müdahale etti 

İşimiz gereği her siyasi parti içinde arkadaşımız dostumuz tanıdığımız var.  Her vatandaş gibi elbette bizimde bir siyasi görüşümüz olacak ve seçimde gider oyumuzu kullanırız. MHP genel başkanının 6 milyon’a yakın oy alan bir siyasi partiye seni tanımıyorum .Senin olduğun Hükümette ben yokum  demesi seçme iradesine saygısızlık  olsa da İstanbul’da HDP kadar oy alamamış olmaları ve vekil sayıları aynı olmasından dolayı  bir kırgınlık ve kızgınlık içinde olduğu için söylemiş olabileceğini varsayarak hatalı ve yanlış bir mantık olsa da sesimi çok çıkarmadım. “Ama HDP’ye oy veren ve Boğazda içkisini yudumlayan şerefsizler” sözü seçmen’e BARİZ BİR HAKERETTİR.

 HDP’ye Başakşehir’in Güvercintepe mahallesindeki garip gureba da oy verdi. Etiler de ki iş adamı da. MHP’nin bu seçmene hakaret edeceği yerde  HDP ne yaptı da CHP ve AK Parti’den oy alarak İstanbul’da biz den fazla oy aldı sorusunu kendisine sorsa hem çözüm bulurdu hem de seçmene hakaret etmeden durum değerlendirmesi yapmış olacaktı.

MHP kurmayları genel başkanlarının seçmen iradesini HEDEF alan konuşmalarını eleştiremiyorlar. Gerçi eski vekil Sinan Ogan  MHP Osmanlının başkentinden HDP den daha az oy aldı dediği için IĞDIR teşkilatına Ogan’ı İHRAÇ edin talimatı verildi. Iğdır MHP teşkilatı da İHRAÇ işlemini yapmadığından dolayı teşkilat toptan bir şekilde görevden alındı.Bunu gören genel başkan yardımcıları ne yapabilir ?

MHP’ diyor ki seçmen “AKP”  ye kızdı HDP ye oy verdi. Peki seçmen “AKP” kızıp neden MHP ye oy vermedi sorunsunu MHP liler kendilerine sorsun.iz neden . ”MHP bizimle yürü İstanbul”  sözünün içini doldurmadığı sürece İstanbul neden MHP ile yürüsün ?  MHP HDP ve HDP ye oy veren seçmene ŞERFSİZ diyerek ve biz HDP yi tanımıyoruz söyleminin bir anlamı var mı ? 6 Milyon’a yakın seçmen HDP’nin seçim stratejisini beğenmiş ve oy vermiş. Diğer siyasi partiler bunu beğenseler de beğenmeseler de hem seçmende bu oyu alan siyasi Partiye hem de seçmenin İRADESİNE SAYGILI OLMAK ZORUNDA. MHP saygılı olmadığı halde bir de “ŞEREFSİZLER” diyerek seçmen iradesi ile alay ediyor. Bu söz ve davranışların  zararı MHP ye dokunacak. 

Bu konuda son söz seçmen özgür iradesi ile istediği partiye oy verebilir. Hiçbir siyasi parti genel başkanı seçmen iradesini sorgulayamaz. Eğer seçmen hür iradesi ile oy kullanamayacaksa o zaman neden seçim yapıyoruz ?

Siyasi partiler SUÇU kendilerinde arayacakları yerde başka partiler ve seçmene hakaret ederek bir yere varamazlar.

Bazı MHP li dostlarımın benim tarafsız ahlaklı bu tespitim için bana bir takım damgalar vurabilirler ama olsun HAK sağ olsun diyeceğim. Çünkü aklım vicdanım dinim bunu bana söylüyor. Ayette diyor ya bir kavme ve topluma kızmanız sizi adaletsizliğie sürüklemesin diye.  MHP HDP'n,in seçim başarsını bir türlü hazmedemedi. Oysa ki HDP barajı aşmasaydı MHP ve CHP  de genel başkan değişikliği şimdi en çok konuşulan  konu olacaktı.

Son söz: “Ne zaman başkasında değil  suçu kendimizde ararsak işte o zaman çözüm bize yakın demektir”


İstanbul Times / Hüseyin Çetiner   - 4 Ağustos 2015