Halkın yani milyonlarca İstanbul Seçmeninin seçtiği belediye başkanı Dr.Mimar Kadir Topbaş hiç bir gerekçe göstermeden gördüğüm lüzum üzerine istifa ettim dedi ve çekip gitti.
İstanbul 11 milyon seçmeni ile nereden bakarsanız bakın Türkiye seçmen sayısınız % 11' ine denk geliyor.
Bizim oy verip seçtiğimiz Büyük Şehir Belediye başkanı İSTİFA gerekçesini beyan etmeden gidemez. Bana göre bu seçmene karşı saygısız bir durumdur.
Gördüğüm lüzum üzerine ne demek...? İstifa sebebini açıkla bakalım senin gördüğün lüzumu seni seçen biz de görecekmiyiz ?
Kadir Topbaş'a oy veren bir seçmen olarak bana istifasının sebebi açıklaması gerektiğini düşünen birisiyim.
Belki kendisini istifaya zorlayanların gerekçeleri biz seçmene makul gelmeyecek ve oy verip seçtiğimiz adaya sahip çıkarak hayır seni seçen bizler istifa gerekçeni yeterli bulmuyoruz sen istifa etmeyeceksin diyeceğiz. Ama istifa gerekçesi olamdığı için sağlıklı bir karar verme şansımız yoktu.
Davutoğlu'da İstifa gerekçesini açıklamadı bu artık bir gelenek oluyor...
Bu gidişat bana göre iyi bir gidişat değil. Seçtiğimiz başbakan bir şekilde istifaya zorlanıyor ve halkın oy verdiği kişi sessiz sedasız görevden el çektirilmek zorunda kalınıyor.
Yerine birilernin sen başbakan ol didiği kişi geliyor. Böyle bir durumda nerede kalıyor seçmenin iradesi ?
Biz Ahmet Davutoğlu' na oy verip seçiyoruz ama başbakan Bin Ali Yıldırım. Eğer başbakan gibi önemli bir değişiklik olmak zorunda ise o zaman yeniden seçim yapın halk kimi istiyorsa o başbakan olsun.Hiç bir kimse halkın hür iradesi ile oy verdiği kişiye zırt pırt istifa et dememelidir. Evet ülkemizde seçmenin % 90'ı parti ve parti genel başkanına oy verir.Ama % 1 aday için oy vermişse bile o adaya istifa et ben senin yerine başka birisini atayacağım dememelidir. Bu kişi çok sevdiğimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan istese bile bizim kafamızdaki sorular cevap bulmalı
Benim oy vermediğim bir kişi benim başbakanım olsun ? Bu sayın Bin Ali Yıldırım'a karşı olduğum anlamına gelmez. Adil ve doğru olan ne ise onu söylememiz gerekir.
Belli bir süre sonra seçmenin iradesine saygılı olmayan kişiler seçim gereksiz çünkü Başbakanı halk seçmemiş. İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanını Halk seçmemiş. Doğuda halkın seçtiği 88 belediye başkanını devlet görevden el çektirmiş yerine kayyum ataması yapmış.
Arkadaş bu şartlar altında aklıma mademki seçmenin seçtiği kişiler bir şekilde görevden el çektirliyor o zaman seçim sonuçlarına saygı gösterilene kadar seçimleri askıya alıp, ATAMA yapalım derim.
Bunları söylerken de devlet büyüklerine hakaret etme ve onlara karşı olduğum izlenimi çıkarılmasın. Hak ne ise onun yapılması gerektiği için söylüyorum.
Cumhurbaşkanına soru sorma imkanım olsa şu soruyu sorardım:
İstanbul ve Diyarbakır başta olmak üzere bir çok yerde halkın oy verip seçtiği belediye başkanları görevden alındı. Yerine ya az sayıda meclis üyesinin oy verdiği, ya da devletin kayyum denen yöntem ile atama yaptığına son yıllarda çok şahit oluyoruz. Bu işin sonu nereye varacak ?
Başbakan, İstanbul, Diyarbakır, Mardin büyükşehir belediye başkanları başta olmak üzere adeta seçmenin yarıdan fazlasının oy vererek iradesini ortaya koyduğu adaylar bir şekilde görevinin başında değil.
Bu şartlar altında parti genel başkanları seçime girsin onlar aldıkları oylara göre Belediye başkanları başta olmak üzere kadrolarını belirlesin.
Bir basın mensubu olarak bir çok şeyin ters işlediğini vurgulayarak bu şekilde ilerleme şansımız olmaz demek isterim.
Kadir Topbaş'ta kendisine oy veren seçmene neden istifa etmek zorunda kaldığını açık ve net bir şekilde İstanbul Seçmenine anlatsın.
Gördüğüm luzum üzerine istfa ettim İBB başkanlık makamı için yeterli değil.
Bir spor kulübü başkanı, bir dernek başkanı,veya muadil bir yerde görev yapan birisi istifa ederken gördüğüm lüzüm üzerine diyebilir.
Ama 11 milyon'a yakın seçmenin olduğu istanbul Halkının oyları ile iş başına gelen Belediye bakanı bize "gördüğüm luzum üzerine istifa ettim diyemez" Hem istanbul'u güzel idare ettim,vicdanen rahatım diyeceksin hem de haklı bir gereçke sunmadan istifa eedeceskin. Bu DEMOKRASİ'nin hakim olduğu bir yerde kabul görmez.
İBB başkanı açık samimi ve mert bir şekilde "Ey halkım 13.5 yıldır size hizmet etmeye çalıştım. Ama şu veya bu gerekçelerden dolayı artık görev yapma ortamım kalmadığı için istifa ediyorum demeyi seçmen olarak hak ettiğimi düşünüyorum". Kadir başkan sana oy veren birisi olarak bana istifa gerekçeni anlatman gerekir diye düşünüyorum..
Keşke Hayırlı olsun diyebilsem
Hangi taraftan bakarsam bakayım Kadir Topbaş’tan boşalan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi gerekçeler ile Mevlüt Uysal’a aday gösterip seçtirmesini anlayabilmiş değilim.
Sancaktepe Belediye başkanı İsmail Erdem aday gösterilseydi diyecektim ki İstanbul’da ki Sivaslıların gönlünü almak için aday yapıldı.
Esenler Belediye başkanı Mehmet Tevfik Göksu Aday gösterilseydi diyecektim ki adam pratik ve aktif bir insan İstanbul’da da hatırı sayılır Adıyamanlı seçmen var bu gerekçeleri yeterli bulacaktım.
Meclis Grup Başkan Başkan vekili Av.Temel Başalan aday olsaydı meclisin içinde birisi diyecektik. Kısacası Mevlüt başkan Alanyalı elimde sayı yok ama Antalya ve ilçesi olan Alanyalı seçmen sayısı galiba İstanbul’da en az seçmeni olan yer olarak karşımıza çıkıyor.
Mevlüt Bey’in şahıs olarak Ak Partiye oy katkısı yapacak potansiyeli olmadığını düşünüyorum.
Özetle Başbakanımız halkın seçtiği değil, şu an İBB başkanımız da artık halkın seçtiği başkan değil. Bu şekli ile ne kadar ve nereye kadar devam edeceğini kestiremiyorum.
Keşke 8 yıldır tanıdığım, Cami içinde bile kalp kıran Mevlüt Uysal’ın İBB’ye başkan olmasına hayırlı olsun diyebilseydim ama diyemiyorum. İnşallah ben yanılırım ve başkan şehirlerin prensi olan İstanbul’a güzel hizmetler yapar diyeyim.
Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)