Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki
Başta Abbasiler olarak diğer islam Devletlerinde olduğu gibi,Başşehir İstanbul'da bulunan Nakibü'l-Eşrâfın hemen hemen gerekli bütün meskun yerlerde vazifelerini görecek vekilleri (Kaymakamları) vardı."ve sair icab eden mahallerde nasb ve tayin buyurulan Nakibü'l-Eşrâf vekili ünvaniyle tayin edilen memur,Silsile-i Sadâtın muhafazasına çalışırdı.Seyyidleri mahkeme,hapis ve cezalandırma yetkisi İstanbul' da Başnakibü'l Eşrâf'ın,Taşrada Nakibü'l-Eşrâf kaymakamlarının elinde idi.Seyyid ve Şeriflerin taşrada olanlarının kanun ve adetlere aykırı hareketlerini o yerin Nakibü'l-Eşrâf kaymakamı cezalandırırdı.
Kaymakamlar gerekirse,kendi mıntıkalarında-ki sahte seyyidleri takibatta alarak durumdan Başnakibü'l-Eşrâfı'da haberdar edebilirlerdi.D'Ohson'un ifadesine göre,Nakibü'l-Eşrâf Kaymakamları, yetkide eşit olarak,emirleri İmparatorluğun payitahtında olan paşalar ile muhtelif eyaletlerinde güç kullanmasına benzeyen bir icraatla âdeta Nakibü'l-Eşrâfa bağlı subaylar gibiydiler.
Dr.Seyyid Hüseyin Zerraki Düseyder Genel Başkanı