Bakmayın siz isminin başlangıcında “küçük” kelimesinin yer almasına, Küçükçekmece 2015 yılı adrese dayalı sayıma göre 761.064 nüfusla İstanbul’un en büyük ilçesi oldu. En büyük olmak elbette önemli ama daha önemlisi bu büyüklüğü kaldırabilecek projelerin, ilçede yaşayan insanlara sunulabilmesi…
Peki, Küçükçekmece halkı yerel iktidarın çalışmasından memnun mu, arzu ettiği hizmetler kendisine sunuluyor mu?
Küçükçekmeceli bir vatandaş olarak ilçede gördüğüm manzara şöyle; bölge bir şantiye alanı gibi…
“Şantiye” derken site inşaatlarından bahsetmiyoruz tabii ki. Toplumun hayatını kolaylaştıracak, yaşam standartlarını yükseltecek; Küçükçekmece’nin İstanbul’un ulaşım üssü olacağı, metro, Marmaray, Havaray ve hızlı tren hatlarının ilçenin değerine değer katacağı şantiyeleri ifade ediyoruz…
Yarımburgaz’da bir yıl sonra tamamlanması planlanan ve hizmete açıldıktan sonra orayı kullanan binlerce araç sürücüsünün “oh” çekerek dua edeceği üç katlı geçit şantiyesini anlatmaya çalışıyoruz…

Yine Halkalı’da inşaatı süren ve tamamlandıktan sonra, ailece nefes alabilmek için artık Başakşehir’deki sular vadisine gitmemize gerek kalmayacağına inandığımız projenin şantiyesini vurgulamaya çalışıyoruz…
Özellikle bayanların ilgi gösterdiği kapalı, modern pazarların kurulacağı şantiyelerin varlığını örnek göstermeye çalışıyoruz…

TEMEL PROJELER

Özetlemek gerekirse; Başkan Temel Karadeniz, temel projelerle ilçeyi avam dairesinin dışına çıkarmak için elinden gelen gayreti gösteriyor ve başarılı da oluyor.
Mesela, sosyete dediğimiz kesim artık Küçükçekmece’ye gelip yerleşmek için burun kıvırmıyor. İlçenin özellikle Atakent Mahallesi’nde yapılan siteler İstanbul’un zengin muhitlerini aratmıyor. Birçok ünlü politikacı, bürokrat, iş adamı artık söz konusu semtlerde ikamet ediyor…
Velhasıl, Küçükçekmece’de büyük belediyecilik icra ediliyor…

ÇALIŞANLAR AYAK UYDURMALI

Bir kurumda liderin vasfı kesinlikle önemli ancak başarının sekteye uğramaması için bütün çalışanların da başlarındaki lidere ayak uydurması gerekir. Aksi halde, sınıfta kalınmasa bile o kurumun başarı notu düşer…
Bakın, başarılı olmak sadece fiziki anlamda hizmet etmekle bitmez. Asıl başarı, halkın gönlünde taht kurabilmektir. Bunun için de, tepeden bakma yerine halka saygı göstermek ve taleplerine değer vermek gerekir. Belediyelerin asıl görevi de budur zaten…
Maalesef zaman zaman makam sarhoşluğuna kapılan kendini bilmezler yüzünden, halkın belediyelere karşı sempatisi azalıyor…
Temel Başkan’ın bu konuya özellikle dikkat etmesi lazım…Belediyede seçimlerinin atamayla değil halkın oylarıyla gerçekleştiğini maiyetindeki personele arada bir hatırlatması lazım…Belediyede görev yapanher yöneticinin, belediye başkanını temsil ettiğini unutmaması lazım…
Bu uyarıyı “laf olsun torba dolsun” diye yapmıyorum. Bizzat yaşadığım, Özel Kalem Müdürü Ömer Bey’in çözdüğü bir sorun yüzünden gündeme getiriyorum. Kaldı ki bu sorun benim şahsımla ilgili değil tamamen halkla ilgiliydi ve insanlık görevimi yerine getirmek için girişimde bulunmuştum. Haydisöyleyeyim “otobüs duraklarına bank konulması” talebiydi bahsettiğim konu. Yaşlıları, çocuklu anneleri bazı duraklarda ayakta sıkıntılı şekilde görünce manzarayı ilgili birime ilettim, ne yazık ki bir ay belki de daha fazla bir zaman uğraştım durdum…
Modern belediyecilik anlayışı böyle mi olmalı? Beklerdim ki, böyle bir sorunu kendilerini ilettiğim için önce memnuniyetleri, kısa süre sonra da sorunun giderilmesiyle ilgili bilgi tarafıma verilsin…

AK Parti’nin Haziran 2015 seçimlerinde uğradığı başarısızlığa neden olan sorunlardan biri, partideki bazı yönetim kadrosunda bulunan sorumsuzların “çantada keklik” gördükleri halka tepeden bakmalarıydı. Şükürler olsun ki, Kasım 2015 seçimlerinde söz konusu sorumsuz zatların bazıları tasfiye edildi bazıları da akıllarını başlarına aldı…

“Bilmem anlatabildim mi” dememe gerek var mı? Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az, daha ne söyleyebilirim ki!

İstanbul Times / Müslüm Aktürk