Hiç bir yazımda rahmetli Ahmet Vardar'ın bir kurum veya kişiyi direkt suçlayıcı ifadelerde bulunup "... beni oraya getirme gelirsem senin kulağını çekerim" tavırlarda bulunmadığımı düşünüyorum.
Bugün burada yazacaklarım şu dedi bu dedi şeklinde değil.Son bir ayda 2 tane filim çekmek için Haseki Hastanesine gidip gelirken bizzat kendim yaşadığım olayları özet olarak vermek isterim.
Şunu peşinen ifade edeyim ki Doktorlar ve hastane çalışanlarının özverili çalışmaları çok samimi ve olumlu. Ama gelen aşırı göçmenlerle her toktorun kapısında onlarca kişinin randevularından bir veya 2 saat sonra doktor'a ancak 30 veya 40 saniye içinde hocam şu oldu bu oldu diyebildiğini gördüm.
Tabi aşırı hasta baskısından dolayı doktor haklı olarak hastalara yeterli zamanı ayırıp iyi bir muayeneden geçirmediği için hasta tatmin olmadığından dolayı hemen yeni bir randevu ayayışına girip başka bir hastaneye veya doktora başvurmayı gerekli gördüğünü tespit ettim.
Durum böyle olunca da Ülke nüfusundan daha çok sayıda kişinin hastananelere başvurduğunu yapılan açıklamalarda gördük.
Sistem Hastayı Hasta Ediyor
İstanbul'a yoğun bir Suriyeli göçmen akını hastanelerdeki sağlık sistemini olumsuz yönde etklediğini bir ay boyunca kendi gözlerim ile gördüm.
Daha önce bir çok yazımda göçmenlere ve göçe karşı olmadığımı ifade ettim.
Ancak planlanmayan göçe karşı olduğumu da hep söyledim. Bazı illerde az göçmen varken bazılarında ise telafi edilmeyecek kadar olmasından dolayı hastanelerde,okullarda, ve kamu kurum ve kuruluşlarda bir çok sıkıntı yaşanıyor.
Tabi sağlık alanında yaşanan bütün sıkıntı bunların yüzünden değil. Devlet ve Üniversite hastanalerin borç batağında olduğu özellikle İstanbul'da Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinin hastanelerinin borç batağında olduğu haberlerini yaptık.
İlk geldiği dönemde yaptığı sağlık reformu ile ciddi bir beğeni alan ve bunu da oya yansıtan Ak Parti bugün bu konuda sık sık eleştiri de almıyor değil.
Ak Parti zaten Eğitim konusunda ne yazık ki istenilen başarıyı yakalamadığını zaten parti yöneticileri de kabul ediuor. Şu an yakın dönemde yapılacak olan seçimlerde daha önce sağlık alanında yapılan başarıları meydanlarda dillendirip oy isteyen Ak Parti yetkilleri böyle devam ederse ne yazık ki sağlık alanındaki başarılarını unutmak zorunda kalabilirler.
Sözün özü kendi şahsım olarak son bir aydır HASEKİ hastanesine gidip gelen birisi olarak oradaki kuyrukları ve hastaların sohbetlerini dinledikçe bu alanda her şeyin yolunda olmadığını gördüm.
Geleceğim Zeytinburnu Platformu (GZP) Seminerleri Devam Edecek
Yazılarımı takip edenler bilir,ama bilmeyenler için özet olarak bir bilgi vermek isterim.
Yaklaşık olarak 2 sene önce 12 arkadaşım ile beraber Zeytinburnu ilçesinde bulunan tarihi mekaların ve şahsiyetlerin yerli ve yabancı turistlere kazandırmak için kamuoyunu bilgi sahibi yaparak bu değerlerin daha çok kişiye ulaştırmak ve bu konuda devlet büyüklerimizin dikkatini çekmek için çalışmalara başlamıştık. Ve halende çalışıyoruz.
Malatya Derneğinde "Zeytinburnu'nun Manevi Şahsiyetlerinden Seyitnizam Hazretlerini Anlattık"
Zeytinburnu Tüm Malatyalılar Dernek Başkanı Suat Sarıkaya'nın ev sahipliğinden Platform olarak yaptığımız Zeytinburnu'nun Manevi Şahsiyetlerinden Seyitnizam Hazretlerinin hayatını dilimizin döndüğü kadar anlattık.
Bu seminerimizde bize ev sahipliği yapan Zeytinburnu Tüm Malatyalılar dernek başkanı Suat Sarıkaya, Bizleri dinleme gelen Zeytinburnu Şanlıurfalılar Dernek başkanı Murat Tufan, Ak Parti Zeytinburnu ilçe yönetim kurulu üyesi Nail Arıboğa,Beyaz Ay Zeytinburnu Şube başkanı Ali Ekber Şenkal, Erbakan Vakfı Zeytin burnu ilçe yöneticileri,Telsiz mahallesi dernek başkanı ve aynı zamanda GZP yönetim kurulu üyesi de olan Kadir Şengül, Mehmet Orhan,Metin Güzel başta olmak üzere bizleri yalnız bırakmayan dostlara teşekkür ederim.
Rabbim ömür verirse ve gücümüz yettiği oranda Zeytinburnu ilçesindeki bir çok dernekte seminerler yaparak halkımızı tarihi mekan ve şehsiyetler hakkında bilgi sahibi yapacağız.
Sadece kendimizi değil ilçemizi,ilimizi ve ülkemizi de düşünerek çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Hayalim Gerçek olacak
6 Şubat 2008’de Türkçe yayın yapan İstanbul Times Gazetemizin ilk sayısını çıkarırken bir gün İngilizce olarak da çıkarmayı hayal ettiğim için ismimizi belirlerken bu şekilde bir isme karar verdim.
Ardan geçen 11 yıldan sonra rabbim İngilizce’ nin yanı sıra Arapça, Rusça ve Farsça dillerinde de gazete yayınını yapmamızı nasip etti.
İranlı Meslektaşım Gazeteci Mohammad Reza Farhad Sheikh Ahmad ve çalışma arkadaşları Mojtaba Mollaei ve Mohammad Dafchahi‘nin istek ve talepleri ile tam 5 dil tek gazetede okuru ile buluşacak.
Biz Türkçe’nin yanı sıra sadece İngilizce gazete çıkarmayı düşünürken rabbim bize 5 dilde gazete çıkarma imkanı sundu. Ne kadar şükretsek azdır. İnşallah yabancı dil gazetemizin Genel yayın yönetmen ve çalışma arkadaşları bol ve bereketli işler yapar.
İstanbul Times yabancı dil sayımız hayırlı ve uğurlu olsun.
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner / 21 Ocak 2018