İnsanoğlunun kendini bildiğinden beri onu yaratan ALLAH`ın gönderdiği 124 bin Allah elçisi ve 4 büyük kitabında ve diğer sahifelerinde hep “İSLAM” olarak anlattı. Ne yazık ki insanoğlu bunu çoğalttı (YAHUDİLİK VEYA MUSEVİLİK, İSEVİLİK VEYA HIRİSTİYANLIK V.B.) ve karanlığın derinliklerine giden yollara saparak ayrılıklar ve yıkımlar getiren süreci kendi elleriyle yol yaptılar. İSLAM TEK KURTULUŞ İKEN ÂLİMLER VE CAHİLLER BUNU ÇOĞALTTI VE YIKIMA ÇEVİRDİLER.

Bu yüzden “DİNLER ARASI DİALOG” düzenini dayatanlar büyük bir yanlışlıktadır. Çünkü Allah`ın tevhidi  -  birlemi “İSLAM” iken başka dinler adı altında çoğaltmaya giderek bölünmelere yol açmak Allah yolundan sapmakla eşdeğerdir.

Allah her kavime veya bozulmaya başlamış milletlere öncekini tasdik edici olarak gönderdiği Allah elçileri ile “İSLAM” Dini adı altında anlatmıştır. Bunu son gelen Allah elçisi Hz. Muhammed ve son kitabı KUR`AN-I KERİM`de bunu en ince ayrıntısına kadar anlatmıştır. Fakat yine;

 Furkan süresi 30. Ayette;

30. Allah elçisi de: “Ey Rabbim! Kavimim bu Kur`anı uzak tuttular!” demekte. Bugün bunu gerçek manasını okumayarak başkalarının zanları ve sanları adı altında nefislerine yenik bir şekilde şeytanın ayak izlerini takip etmekten “İSLAM” dinini yaşamayan toplumlar olduk. Ne hazindir ki; gerçek dini gönüllerinde yaşayan bir avuç mütevazı insan kâmiller var dünyada onlarda olmasa halimiz nice olur?

Bu gün gelindiğimiz noktada ise uslanmayan insanoğlu elinde son kolan KUR`AN-I KERİM`i hiç okumadan veya kafa karıştıran ÂLİMLER ve CAHİLLER elinde bir makam mevki gibi bir menfaat aracı olarak ağızlarında evirip çevirerek kendilerine pay çıkarırken ALLAH`TAN SON UYARI OLAN DİN VE TAMAMLADIĞI İSLAM`I İNSANOĞLUNDAN uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyorlar.

İnanmıyorsanız bu yazımı sonuna kadar okursunuz. Ramazanın Rahmeti ve Bereketi Allah`ın izni ile üzerimize ve bütün varlık âleminin üzerine olsun. Bizler sadece iletmekle mükellefiz gerisi her hür iradeli aklı başında okumasını, düşünmesini bilen ve uygulayanlara kalmıştır.

BAKARA SÜRESİ 40, 41,42. Ayetleri bakın ne diyor;

40. Ey İsrail oğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın ve bana verdiğiniz sözde durun ki, ben de size verdiğim sözde durayım. Ve yalnızca Ben`den korkun.

41.Ve beraberinizdekini (TEVRAT) doğrulayıcı olarak indirdiğim (KUR`AN`a) iman edim. Ona inanmayanların ilki olmayın. Benim ayetlerimi az bir bedel karşılığı değiştirmeyin. Ve artık Ben`den sakının.

42. Hakkı batılla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin.

Bakara süresi 83. Ayeti bakın ne diyor;

83. Ve bir zamanlar İsrail oğullarından şöyle bir söz almıştık: Allah`tan başkasına tapmayacaksınız. Anne ve babaya, akrabaya, öksüzlere, yoksullara iyilikte bulunacaksınız. İnsanlara güzeli söyleyin, salah (namaz, dua, yöneliş) kılın, zekâtı verin.” Diye emretmiştik. Sonra pek azınız hariç, sözünüzden döndünüz. Hala da dönüyorsunuz. 

Bakara süresi 89 ve 91. Ayetler bakın ne diyor;

89. Yanlarındaki (Tevrat`ı) doğrulamak üzere, onlara Allah tarafından bir kitap (KUR`AN) geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları halde, tanıdıkları kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Şimdi, Allah`ın laneti kâfirlerin boynuna!

91. Onlara “Allah ne indirdiyse iman edin!” denildiği zaman onlara, “Biz, bize indirilene iman ederiz” derler de, onun dışındakini inkâr ederler. Hâlbuki yanlarındakini tasdik edecek doğru o. De ki, “İman ediyorsunuz da, niçin Allah`ın elçilerini öldürüyorsunuz?”

Bakara süresi 113, 114, 115. Ayetlerde bakın neler diyor;

113. Yahudiler dedi ki: “Hıristiyanlar hiçbir şey üzerine değiller.” Hırsitiyanlar da dedi ki: “Yahudiler hiçbir şey üzerine değiller.” Hâlbuki hepsi de kitap okuyorlar. İlimden yoksun olanlar da aynen onların söyledikleri gibi söyledi. Bunun için Allah, tartıştıkları şey hakkında kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

114. Allah`ın mescitlerini, içlerinde O`nun isminin anılmasına engel olanlardan ve onların yıkımı için uğraşanlardan daha zalim kim olabilir? Bunlar, oralara korka korka gitmekten başka bir özelliğe sahip değildirler. Onlar için dünyada bir zillet ve onlar için ahrette büyük bir azap vardır.

115. Doğu da Allah`ındır, batı da. O halde nereye yönelirseniz yönelin, orada Allah`a yönelecek bir yön var. Şüphe yok ki Allah`ın rahmeti geniştir. O her şeyi bilendir.

Bakara süresi 119 ile 141. Ayetler arasında ALLAH TEK DİN İSLAMI KULLARINA GÖNDERDİĞİNİ AÇIKÇA BEYAN EDİYOR. Bakalım ne diyor;

119.  Şüphesiz ki, biz seni hak (KUR`AN) üzerine bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen o cehennem ehlinden sorumlu değilsin.

120. Sen, onların milletine uymadıkça, ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar asla senden hoşnut olmazlar. De ki: Şüphesiz doğru yol, ancak Allah`ın yoludur. Yemin olsun ki! Sana vahiy ile gelen bu kadar ilimden sonra, onların isteklerine uyacak olsan, Allah`tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı bulunur.

121. Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun okunmasının hakkını vererek (anlayarak) okurlar. İşte onlar, ona inanırlar. Her kim onu inkâr ederse, onlar hüsrana uğrayacakların ta kendileridir.

122. Ey İsrail oğulları! Size lütfettiğim nimetimi ve sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.”

123. Ve öyle bir günden sakının ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez. Kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat da fayda vermez. Hem de hiçbir taraftan yardım olunmazlar.

124. Şunu da hatırınızda tutun ki, bir zamanlar İbrahim`i, Rabbi bir takım kelimelerle imtihan etti. O onları tamamlayınca, Allah`ı: “Ben seni bütün insanlara İMAM yapacağım.” Buyurdu. (İbrahim) “Ya Rabbi! Neslimden de” dedi. Buyurdu ki: “Benim ahdime zalimler ulaşamaz.”

125. Ve o zaman, Beytullah`ı insanlar için sevap kazanma yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim`in makamından kendinize bir salah (namaz, dua, yöneliş) kılma yeri edinin. Ve İbrahim ile İsmail`e şöyle söz verdik: “Beytimi hem tavaf edenler için, hem de kendisini ibadete verenler, rukü ve secde edenler için temizleyin.”

126. Ve o zaman İbrahim: “Ya Rab! Burasını güvenli bir belde kıl ve hakkını Allah`a ve ahret gününe inananlarını, çeşitli ürünlerle rızıklandır” dedi. Allah buyurdu ki: “İnkâr edenleri de rızıklandırır da, kısa bir süre hayattan nasiplendiririm. Sonra ateşin azabına mecbur ederim. O ne kötü bir dönüş yeridir!”

127. İbrahim`in Beytullah`ın temellerini yükseltip, İsmail`le beraber şöyle dua ettiklerini hatırla. “Ey Rabbimiz! Kabul buyur bizden! Şüphesiz Sen işiten ve bilensin”

128. “Ey bizim Rabbimiz! Hem bizi sadece sen`in için boyun eğen MÜSLÜMAN KIL! Neslimizden sadece sana boyun eğen, MÜSLÜMAN bir ümmet meydana getir! Bize ibadet yer ve yöntemlerini göster! Tövbelerimizi kabul et! Tövbeleri kabul eden çok merhametli olan ancak Sen`sin.”

129. “Ey bizim Rabbimiz! Hem de onlara, içlerinden öyle bir elçi gönder ki,  onlara ayetlerini okusun, onlara kitabı ve hikmeti öğretsin. Onların içlerini ve dışlarını temizlesin. Şüphesiz izzet ve hikmet sahibi Sen`sin, ancak Sen.”

130. İbrahim`in milletinden kim yüz çevirir? Sadece kendisine kıyan beyinsiz. Gerçekten biz onu dünyada yücelttik. Ahrette de o, şüphesiz ki Salihlerdendir.

131. Rabbi ona “MÜSLÜMAN OL” emrini verince “Teslim oldum âlemlerin Rabbine!” dedi.

132. Bu dini, İbrahim`in oğullarına vasiyet ettiği gibi, Yakup da vasiyet etti. “Oğullarım! ALLAH SİZİN İÇİN BU DİNİ (İSLAM`ı)SEÇTİ.  Başka dinlerden sakının. SADECE MÜSLÜMAN OLARAK CAN VERİN” dedi.

133. Yoksa siz, Yakup`a ölüm hali geldiği zaman oğullarına “Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?” dediğine şahit misiniz? Dediler ki: “ Senin Allah`ın ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak`ın Allah`ı, bir olan Allah`a ibadet ederiz. Biz ancak ona boyun eğen MÜSLÜMANLARIZ! demişlerdi.

134. İşte bunlar, bir ümmetti. Geldi, geçti. Onlara kendi kazandıkları, size de kendi kazandıklarınız. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.

135. Bir de “Yahudi ve Hıristiyan olun ki, hidayete eresiniz!” dediler. Deki: “HAYIR! ÖYLE DEĞİL! HAK`KA TAPAN HANİF OLARAK, İBRAHİM`İN DİNİ (İSLAM`A) Kİ, O HİÇBİR ZAMAN MÜŞRİKLERDEN OLMADI.”

136. Ve deyin ki: “Biz, Allah`a iman ettiğimiz gibi, bize indirilene, İbrahim`e, İsmail`e, İshak`a, Yakup`a ve torunlarına ne indirildiyse, Musa`ya ve İsa`ya ne verildiyse, Resullere (Allah`ın elçilerine) Rableri tarafından ne verildiyse, hep sine inandık. Onların arasından hiçbirini ayırmayız. Biz sadece Allah`a teslim olan MÜSLÜMANLARIZ.”

137. Eğer bu şekilde sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, doğru yolu buldular. Yok yüz çevirirlerse, onlar ayrılık içersindedirler. Onlara karşı sana Allah yeter. Ve O, Semi`dir, Âlim`dir. (İşitendir, bilendir.)

138. Allah`ın boyasına (var edişine) bak! Allah`tan daha güzel boya vuran kim? Biz, sadece O`na KULLUK ederiz.

 139. Söyle! Allah hakkında bizimle mücadele mi edeceksiniz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Biz ancak O`na bağlı ihlâs sahibiyiz.

140. Yoksa İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunların hepsinin Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: “Sizler mi daha iyi bileceksiniz yoksa Allah mı?” Allah`ın şahit olduğu bir gerçeği bilerek gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir?

141. İşte bunlar bir ümmetti. Geldi, geçti. Onlara kendi kazandıkları, siz de kendi kazandıklarınız. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.

Allah daha ne desin! Tek din “İSLAM” ve daima Allah İslam`ını anlatıyor, ona inananlara ve birliğe yönelenlere tek kurtuluş “ALLAH`IN İNDİNDE İSLAMDIR, ALLAH HER YERDE VE ALLAH YOLUNU GÖSTERENDİR.”

Bakara süresi 146. Ayette bakın ne diyor yüce ALLAH;

146. Kendisine kitap verdiğimiz ümmetlerin âlimleri, o Allah`ın elçilerini, oğullarını tanır gibi tanırlar. Böyle iken, içlerinden bir kısmı gerçeği bile bile gizlerler.

147. O Rabbinden bir haktır. Artık, şüpheye düşenlerden olma sakın!

Bakara süresi 213. Ayette bakın daha ne diyor;

213. İnsanlar tek bir ümmetti. (ayrılmaları üzerine) Allah, rahmetinin müjdecileri, azabının uyarıcıları olmak üzere Allah elçilerini gönderdi. Beraberinde hak kitap indirdi ki, insanlara aralarında anlaşmazlığa düştükleri noktada hakem olsun. Bunda da, o kitap verilenler, kendilerine bu kadar deliller geldikten sonra, sırf KISKANÇLIKLARI yüzünden ayrılığa düştüler. Bunun üzerine Allah,  onların ayrılığa düştükleri gerçeğe, iman edenleri ulaştırdı. Allah, dilediğini doğru yola çıkarır.

Bakara süresi 285. Ayette bakın ne diyor;

285. Allah`ın elçisi, ALLAH ne indirdi ise ona iman etti, müminler de. Her biri, “Allah`a, meleklerine, kitaplarına, Allah`ın elçilerine, Allah`ın elçilerinden hiçbirinin arasını ayırmayız” diye iman ettiler ve şöyle dediler: “ İşittik ve itaat ettik. Bağışlamanı dileriz, Ey Rabbimiz! Sana`dır gidiş.”

Bakalım AL-İ İMRAN SÜRESİNDE 3,4. Ayetlerde neler diyor yüce Allah;

3- 4. O, sana kitabı hak ile indirmekte, evvelkileri tasdik edici olmak üzere. Ki, önceden insanlara hidayet için TEVRAT`ı ve İNCİL`i indirmişti. Bir de, ayrıt edici FURKAN indirdi. Allah`ın ayetlerini tanımayanlar, şüphesiz onlara şiddetli bir azap var. Allah daima üstündür, intikam alıcıdır.

Al-i İmran süresi 18, 19 ve 20. Ayetler de bizi yaratan ALLAH açık ve net bir şekilde bakın ne diyor;

18. Şahit oldu Allah, şu hakikate: “Başka ilah yok, ancak O. Bütün meleklerle ilim sahipleri de adalet ve hakkaniyetle durarak şahit.” Başka ilah yok, ancak O. Aziz`dir, Hâkim`dir.

19. Doğrusu ALLAH KATINDA DİN, İSLAM`DIR. O kitap verilenlerin ihtilaf etmeleri ise, ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hasetten (kıskançlıktan) ihtirastandır. Her kim de, Allah`ın ayetlerini inkâr ederse bilsin ki, şüphe yok ki Allah, hesabı pek çabuk görendir.

20. Buna karşı seninle tartışmaya kalkışanlara de ki: “Ben yüzümü İSLAM ile tertemiz Allah`a tuttum, bana tabi olanlar da…” O kitap verilenlerle verilmeyen ümmilere de ki: “SİZ İSLAM`I KABUL ETTİNİZ Mİ?” Eğer tartışmayı keser İSLAM`a girerlerse, doğru yolu tutmuşlardır. Yok, yüz çevirirlerse sana da düşen ancak tebliğdir ( anlatarak iletmektir). Allah görüyordur o kulları da…

Al-i İmran süresi 23 ve 24. Ayetlerde bakın ne diyor;

23.  O, kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlara baksana! Aralarında hakem olması için Allah`ın kitabına davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.

24. Bunun sebebi; çünkü onlar, “Sayılı günlerden başka bize ateş asla dokunmaz” demekte ve uydura geldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır.

Al-i İmran Süresi 31, 32, 33, 34. Ayetler de bakın ne diyor;

31. De ki:  “Eğer siz Allah`ı seviyorsanız hemen bana uyun ki, Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün.”Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

32. De ki: “Allah`a ve Allah`ın elçisine itaat edin” Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki, Allah kâfirleri sevmez.

33. Gerçek, Allah Âdem`i ve Nuh`u ve İbrahim sülalesini ve İmran ailesini âlemler üzerine SEÇKİN VE ÜSTÜN kıldı.

34.(Onlar) Birbirinden (tevhit tek din inancında) gelen zürriyetler halinde idiler. Allah işitendir, bilendir.

Al-i İmran süresi 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52. Ayetlerine bir bakalım;

42. Hem melekler: “Ey Meryem! Şüphesiz Allah seni süzüp seçti ve seni çok temiz, pak kıldı! Hem seni kadınlar âlemine üstün kıldı” demişlerdi.

43. “Ey Meryem! Rabbinin huzuruna dur. Secdeye kapan ve ruküya var!”

44. (Ey Muhammed!) İşte bunlar, sana vahy etmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Yoksa Meryem`i hangisi himayesine alacak diye kalemleriyle kur`a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken de yanlarında değildin.

45. Hani melekler: “Ey Meryem! Haberin olsun! Allah seni, tarafından bir kelime ile müjdeliyor! İsmi Mesih, Meryem oğlu İsa`dır. Dünyada da, ahrirette de şanı yücedir! Allah`a da çok yaklaşanlardandır!” dediler.

46. “Ve insanlara hem beşikte, hem de yetişkin iken konuşacaktır. Ve o Salihlerdendir.”

47. (Meryem) “Ey Rabbim! Bir çocuk nereden olabilir benim için? Ki bana bir beşer dokunmadı.” Dedi. Buyurdu ki: “Öyle. Allah neyi dilerse yaratır. O, bir şeyi isteyince sadece ona “OL” der, o oluverir.”

48. “Ve O`na hem okuma yazma öğretecek, hem hikmet, hem Tevrat, hem İncil.”

49. “Hem İsrail oğullarına bir Allah`ın bir elçisi (resul) olarak. Şöyle ki: “ Ben size Rabbinizden bir mucize ile geldim. Ben size çamurdan kuş biçimi gibi bir şey yapar, ona üflerim de Allah`ın izni ile derhal bir kuş olur! Yine Allah`ın izni ile körü ve abrası (alacalıyı) iyi eder ve ölüleri diriltirim ve evlerinizde neyi yiyor ve biriktiriyorsanız size haber veririm! Elbette bunda, hiç şüphesiz sizin için bir ibret vardır. Eğer müminlerdenseniz.”

50. “Benden önce gelen TEVRAT`ı tasdik edici olarak ve hem size haram edilenin bir kısmını helal kılayım diye ve Rabbinizden bir mucize ile size geldim. Artık Allah`tan korkun ve bana itaat edin.”

51. “Şüphe yok ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O`na ibadet edin. Bu, işte doğru yoldur.”

52. İsa onların inkâr ettiklerini hissedince “Kimdir benim Allah yolunda Allah dininin yardımcıları arkadaşlarım?” dedi. Havariler: “Biziz, biz Allah`a iman ettik. Hem bizim, imanı lekesiz MÜSLÜMANLAR olduğumuza şahit ol.” Dediler.

Al-i İmran süresi 59. Ayette bakın ne diyor;

59. Doğrusu, Allah katında İsa`nın durumu, Adem`in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra da ona “OL” dedi, ve oluverir.

Al-i İmran süresi 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71. Ayetler bakın bize ne anlatıyor;

61. (Ya Muhammed!) Sana gelen ilimden sonra artık her kim seninle tartışmaya kalkarsa de ki: “Haydi, gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, öz kendilerimizi ve kendilerinizi çağıralım. Sonra canı gönülden niyaz ile dua edelim de, Allah`ın lanetini yalancıların boynuna geçirelim.”

63. Yine yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları bilir.

64. De ki: “Ey Ehli kitap! Gelin sizinle bizim aramızdaki ortak bir kelimeye. Şöyle ki; Allah`tan başkasına tapmayalım. O`na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah`ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rab edinmesin.” Eğer buna karşı yüz çevirirlerse, o zaman şöyle deyin: “Şahit olun ki biz hakikaten MÜSLÜMANIZ.”

65. Ey Ehli kitap! Niçin İbrahim hakkında münakaşa ediyorsunuz? Hâlbuki Tevrat ve İncil ancak ondan sonra indirildi. Bunu da mı akıl erdiremiyorsunuz?

66. İşte siz öylesiniz. Haydi, biraz bilginiz olan şeyde münakaşa ettiniz; Ya hiçbir ilminiz olmayan şeyde niçin münakaşa edersiniz? Hâlbuki her şeyi Allah bilir, siz bilemezsiniz.

67. İbrahim ne YAHUDİ idi, ne de HIRİSTİYAN! Fakat o MÜSLÜMAN BİR HANİF (lekesiz bir muvahhid) idi ve müşriklerden olmamıştır.

68. Doğrusu, insanların İbrahim`e en yakını, şüphesiz onun izince gidenler, şu Allah`ın elçisi ve iman edenlerdir. Allah`da müminlerin velisidir.

69. Ehli kitaptan bir topluluk arzu etti ki, sizi şaşırtsalar. Hâlbuki onlar ancak kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varmıyorlar.

70. Ey Ehli kitap! Niçin Allah`ın ayetlerini inkâr (veya anlayarak okumuyorsunuz?) ediyorsunuz?  Hâlbuki görüp duruyorsunuz!

71. Ey Ehli kitap! Niçin hakkı batılla karıştırıyorsunuz da hakkı gizliyorsunuz? Hâlbuki bilip duruyorsunuz!

AL-İ İmran süresi 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85. Ayetleri bakın bize neler diyor;

78. Bir de, onlardan öyleleri vardır ki, dillerini, kitaba eğer büğerler, onu kitaptan sanasınız diye “Hem o Allah tarafındandır” derler. Hâlbuki Allah katında değildir de, Allah namına bile bile yalan söylerler.

79. Hiçbir insan için o salahiyet yoktur ki, Allah ona kitap versin, hüküm versin, Allah`ın elçiliğini versin de o sonra onlara Allah`ı bırakıp ta bana kulluk edin.” Diyebilsin. Fakat “Kitap öğretmekte olduğunuz ve ders alıp vermekte olduğunuz için rabbaniler (Allah yolunda gidenlerden) olunuz.”

80. Hiçbir zaman size melekleri ve Allah`ın elçileri rabler edinmenizi de emredemez! Ya si z MÜSLÜMAN olduktan sonra size küfrü emredebilir mi?

81. Vaktiyle Allah, Allah`ın elçilerinden söz almış, “Andolsun ki, kitap ve hikmetten size her ne verdimse, sonra size beraberinizdekini tasdik eden bir Allah elçisi geldiğinde ona, mutlaka iman edeceksiniz ve mutlaka ona yardımda bulunacaksınız. Buna ikrar verdiniz mi? Be bunun üzerine ağır ahdimi boynunuza aldınız mı?” buyurdu. “İkrar verdik” dediler. “Öyle ise şahit olun ben de sizinle beraber şahitlerdenim” buyurdu.

82. Demek ki, bunun arkasından her kim dönerse artık onlar, hep dinden çıkmış fasıklardır.

83. Daha, Allah`ın dininden başkasını mı arıyorsun? Hâlbuki göklerde ve yerde kim varsa hepsi ister istemez O`na teslim olmuş, hep döndürülüp O`na götürülüyorlar.

84. De ki: “Biz inandık; Allah`a iman ettik. Bize indirilene de, İbrahim`e, İsmail`e, İshak`a, Yakup`a, (Yakub`un) torunlarına indirilene de, Musa`ya ve İsa`ya ve nebilere Allah tarafından verilene de. Onlardan birisinin arasını ayırmayız ve biz ancak O`na boyun eğen MÜSLÜMANLARIZ.”

85. Her kim de İSLAM`dan başka bir din ararsa, artık ondan ihtimali yok kabul olunmaz ve ahrette o hüsran çekenlerden olur.

Al-i İmran süresi 100 ve 101. Ayetlerde bakın ne diyor;

100. Ey iman edenler. Eğer o kitap verilenlerden her hangi bir fıkraya uyarsanız, sizi imanınızdan sonra çevirirler, kâfir ederler.

101. Sizler ise inkâra nasıl dönersiniz ki, önünüzde Allah`ın ayetleri okunuyor, içinizde Allah`ın elçisi bulunuyor? Hâlbuki her kim Allah`a sıkı tutunursa, o muhakkak bir doğru yola çıkarılacaktır.

Al-i İmran süresi 110. Ayetinde bakın ne diyor;

110. Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet (EHLİ BEYT) olarak meydana geldiniz? İyiliği emreder, kötülükten sakındırırsınız ve Allah`a inanır, iman edersiniz. Kitap Ehli (Allah tarafından kitap verilenler) de iman etseydi, elbette haklarında hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler varsa da çoğu dinden çıkmış fasıklardır.

Bütün bu yukarıdaki Allah`ın kelamı, Allah`ın elçileri ve bütün gelen Kitaplarında tek din olan tevhit dini, Allah`ın indindeki dini “İSLAM”`ı anlatmıştır. Bu kadar açık anlatılan ve anlaşılması için elinden geleni yapan YÜCE ALLAH daha ne yapsın? Her şey açık ve ortada iken o zaman bu ortada dolaşan “DİN TÜCCARLARI” bizlere bunları neden anlatmazlar da zan ve sanmaları ile bizleri yok oluşa götürerek gerçek ALLAH KELAMI KURÀN-I KERİM`i anladığımız dilde okumamıza izin vermediklerini varın siz okuyucularım düşünün?

Artık dinlerdeki mezhepler, cemaatler, tarikatlar, şeyhler, ruhban sınıfları, kendilerine pay çıkartanlar ve kendilerinde keramet bulanları hiç anlatmıyorum. Onlar;

ALLAH`IN KUBBESİNİN ALTINDA NE RAHMETLER, BEREKETLER, NE İLİMLER, NE SEVGİLER VARDIR. O`NDA KÖTÜLÜK YOKTUR. KİM ZANLAR VE SANLARA DÜŞER, NEFSİNE YENİK DÜŞER VE ŞEYTANIN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDERLER ONLAR ALLAH`IN GAZABINA UĞRAR VE ZALİMLERDEN OLUR.

 HER KİM DE ALLAH YOLUNDA ALLAH İZNİYLE ALLAH KELAMINI İÇİN ÖNDE MÜCADELE EDERSE ONLAR ALLAH`IN SALİH KULLARIDIR. ONLAR ALLAH`IN NURLARI, GÜZELLİKLERİ VE IŞIKLARIDIR. BİZLERİDE ONLARIN PEŞİNDEN GİDENLERDEN EYLE ALLAH ALLAH

Ey YAHUDİLER VEYA MUSEVİLER, EY İSEVİLER VEYA HIRİSTİYANLAR artık ALLAH`IN TEK DİNİNDE “İSLAM”`DA BULUŞMA ZAMANI GELDİDE GEÇİYOR. SİZDEN HÜR İRADENİZ VE AKLINIZI İŞLETEREK ELİNİZDEKİ TEVRAT VE İNCİL`E BAKARAK SON ALLAH KELAMI KUR`AN-I KERİM`İDE BİR KEZ ANLADIĞINIZ DİLDE OKUYUN DERİM. KENDİNİZDEN ÇOK ŞEY GÖRECEK VE CEVABINI BİLMEDİĞİNİZ VEYA KANDIRILDIĞINIZI ÇOK AÇIK VE SEÇİK OLARAK GÖRECEKSİNİZ. BUNU KİMSEYE BIRAKMADAN KENDİNİZ VE ALLAH KELAMI İLE ÇÖZERSİNİZ. BİLİME VE GERÇEĞİ ÖĞRENMEK ADINA BU SİZE BİR RİCADIR. BEN SADECE ALLAH`IN BİR KULU OLMA YOLUNDA MÜCADELE EDİYORUM. HADDİM OLMADAN YANLIŞ BİR ŞEY DEDİYSEK AF OLA…

Sevgi ve saygılarımla… İlim bir nokta idi cahiller çoğalttı… ata mirası ulus… murat akbaş

Kaynakça: KUR`AN-I KERİM TÜRKÇE MEALİ VE OKUNUŞU (ÜÇLÜ) – ELMALI`LI MUHAMMED HAMDİ YAZIR – SEDA YAYINLARI