Türkiye artık sorunlarını tartışarak çözüme kavuşturmalı. Bulunacak formüller ise bizi karanlık günlere geri döndürmeyecek şekilde olmalı. Son günlerde tartışma konusu olan Yeni anayasa ve yeni anayasa da öngörülen Yarı Başkanlık sistemine dair görüşlerimi Paradoks Kitap tarafından yayımlanan yeni kitabım Kürt Sorununun Anatomisi’nde geniş bir biçimde yer verdim. Ayrıca Yeni Anayasa’da başta Kürt sorunu olmak üzere, ülkenin bütün sorunlarına kalıcı ve adil çözümler getirilmeli. Kürt Sorunu ve diğer sorunlar ayrı bir yazının konusunu oluşturduğu için yalnızca Yarı başkanlık sistemini irdeleyeceğim. Peki, Yarı başkanlık Türkiye’ye neler getirir? Faydalımı, zararlı mı? Ak Parti bunu yapabilir mi? İşte kitabımda geniş yer verdiğim Yarı Başkanlık sistemi konusunu bir kez de sizler için derledim.
YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ
Ülkemizi daha çok demokratikleştirecek formül aslında yarı başkanlıktır. Yarı başkanlık ülkemizin gelişmiş ülkeleri yakalayabilmesini daha da kolaylaştıracaktır. ABD’nin yarı başkanlık sistemi ile kanunların önünde bulunan tıkanık bürokrasiyi yok ettiği görülmüştür. Cumhurbaşkanlığının ortadan kalkması uyum içinde çıkarılan yasaların vetocu engeline takılmasına son verecektir. Bugünkü iktidar ve Cumhurbaşkanının uyum içinde olması bizi yanlış düşündürtmesin. Yarın Türkiye’yi nasıl bir siyasi ortam beklediğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Halkın büyük teveccühünü kazanmış ve üç dönemdir ulusal seçimlerde başarı elde etmiş Adalet ve Kalkınma Partisi ülkenin bu yöndeki beklentilerine cevap vermeli. Bu sistemin ülkemiz için daha faydalı bir model olacağı kesin. Çünkü yıllardır bir potada eriyen halkımız çeşitli kışkırtmalar ile birbirine düşmekte. Gelecekteki iktidarlar döneminde yasama ve yürütme organlarının uyum içinde olması bu sisteme bağlıdır. Çünkü değişen ve gelişen ülkemiz statükocu ve darbeci düşüncelerin eline bir daha verilmemeli. Çok büyük acılar yaşamış bu millet bu yönde atılacak adımlara destek vermeli. Bu sistemde istikrarın artacağı ve ekonominin daha hızlı gelişeceği, adaletin tam sağlanacağı görülecektir. Ülkenin sırtında ağır bir yük olan iki kurum tek çatı altında birleşerek ülke ekonomisine katkı yapacaktır.
NEDEN YARI BAŞKANLIK?
Geçmişte cumhurbaşkanının vetosuna takılan bazı kanunların eksikliği büyük maddi kayba yol açtı. Ortaya çıkan bu aksaklıklara son vermek gerekir. Halen ülkemizde darbe anayasası hâkimdir; Anayasanın günün şartlarına göre gözden geçirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülkelere bakıldığında eğer halkın yararına bir kanun çıkarılacaksa pek bir engele takılmadan hızlı bir biçimde bunun gerçekleştiğini görmekteyiz.
Geçmişte ülkemizde bir kanunun sivil meclis dışında başka makamlara sorulmadan çıkarılmasının mümkün olmadığını ya da çıkarıldığı andan itibaren çığırtkanların sesinin bir hayli yükseldiğini biliyoruz. Devlet zirvesinin uyum içinde olduğu bu dönem, bu tür aksaklıkların tamamen ortadan kaldırılması şansını doğurmuştur. Aksi halde gelecekte benzer günlere dönmemizin ihtimali yüksektir. Bu ülkede iktidarlarını sürdürmek için gözünü kırpmadan cana kıyacak kan emicilerin varlığı dün de vardı yarın da olacak, bu yüzden geçmişten ders almalı ve geleceğe ülkeyi daha demokratik bir biçimde taşımalı. Sorunları asgari dereceye indirmek Adalet ve Kalkınma Partisi’nin görevidir. Çünkü bu, üç dönemdir Recep Tayyip Erdoğan’ı ve ekibini üst üste iktidara getiren Türkiye yurttaşlarına borçtur. Bu duygular için de yapılacak Yeni Anayasa’nın birlik ve beraberliğimizi güçlendirmesine katkı yapmasını diliyorum.