Müslmanlar Allah'ın ipinme sarılmadıkça paramparça olmaya devem edeceklerdir
 
Günümüz dünyasında Müslümanların bulunduğu durum, hiçte iç açıcı bir durum değildir. İslam Milletine mensup Müslümanlar, oldukça zor bir dönemden geçmektedirler. Müslümanlar,  bu zor dönemde her zaman ki gibi dağınık, parçalanmış, her parça kendisinin doğru yolda olduğuna inandığı bir görüntü çizmektedir.
 
Müslüman coğrafyalarında, Batılı devletlerin icad ettiği fitne, vesilesiyle ortalık oldukça bulanık! 
Bulanık olan ortamda, maalesef Müslümanlar çıkış yolunu bulmakta oldukça zorlandıklarını gizlemenin bir anlamı yoktur. Çünkü fitne bir yerde boy gösterdi mi, orada huzuru bulmak, çok zordur! Hele birde birlik ve beraberlik yoksa…

Allah (c.c.) bizi bu konuda uyarmakta:

“Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider…” (Enfal, 46)
Şöyle bir fotoğrafa baktığımızda, Rusya’ya ait bir uçak düşürüldüğünde, Paris’te bir katliam yapıldığında, bir Berkin Elvan öldürüldüğünde,  küfür tüm dünyada hemen tek millet olabiliyor.  Müslümanlara olan kinlerini, yüksek bir sesle dile getirebiliyorlar.

Böyle bir durumda açıklamalar peş peşe gelir: Ey Rusya senin yanındayız… Fransa, senin acın bizim acımızıdır… Hepimiz Berkin Elvan’ız… 

Peki, tam tersinden baktığımızda durumu nasıl ?

İsrail Filistinli Müslümanlara vahşice zulüm ederken,  Suriye’de Esed Müslüman halka zulüm ederken, ABD, Afganistan’ı Irak’ı işgal edip en vahşi zulümleri Müslümanlar üzerinde uygularken, PKK Türkiye’de milyonların gözü önünde, Yasin Börü’yü vahşice katlederken, kimsenin sesinin çıkmaması çok manidar ve düşündürücüdür.  Çünkü onlar için Müslüman’ın hiçbir değeri yoktur!

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in buyurduğu gibi:

“Küfür tek milletir”

Bugün kabul etmek gerekir ki, güçlü İslam ülkeleri yok… İslam düşmanları tarafından, İslam ülkelerinin yönetimlerine, yerleştirilmiş olan diktatörler,  yıllarca Müslümanların uyanışını ve yürüyüşünü engellemişlerdir.  Halen bu yürüş, zalimler tarafından engellenmek istenmektedir.  Ortadoğu’da Müslümanların güçlü olması demek, batının yok olması demektir. Bunu bizden iyi bilen batı, Ortadoğu’da sürekli fitne çıkarmaktadır.  Fitne ateşinin sönmesini istememektedir.

Müslümanların veremli topraklarını, yer altı zenginliklerini sürekli İslam düşmanları tarafından kullanılmaktadır. Bizim topraklarımızda Yahudi, Hıristiyan, Komünist, Sosyalist zihniyetin ne işi var? Eğer biz birlik olmazsak, İslami zihnin inşası için çaba sarf etmesek, gayr-i İslami zihniyetler topraklarımızda cirit atarlar!

Şunu hatırlatmak gerekiyor: İslam Coğrafyasında, güçlü Müslüman yönetimlere ihtiyaç vardır. Kabul etmekte gerekir ki: Müslümanların “Amerika Birleşik Devletlerine” (ABD) benzeri Bir “İslam Birleşik Devleti”(İBD) Yok! veya “Avrupa Birliği” (AP) benzeri bir, “İslami Birlik” (İB)  yok. Bunun içindir bir Müslüman’ın başına bir şey geldiğinde, Müslümanlar seslerini yükseltmekte zorlanmaktadırlar. 

Biz Müslümanların güçleri kuvvetleri olmadığı için, Batılı ülkeler bir böceğe verdiği değeri, bir Müslüman’a vermemektedir. Hatta bir batılı yazar: “Ben Müslümanları incelerken, bir böceği inceler gibi inceliyorum” diyor.  
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

“Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olmazlar…” (Bakara, 120)
Evet, Müslümanlar bulundukları durumdan kurtulmaları için mutlaka ama mutlaka, Kur’an ve Sünnet’in etrafında, güçlü bir şekilde bir araya gelerek, bulundukları bu acı durumdan kurtuluşun yollarını inşa etmeleri gerekiyor!
Yoksa  bu fitne ateşi içinde, yok olur gideriz!...

İstanbul Times / Ziya Gündüz