Sağlık Meslek Liselerine duyulan ihtiyaçtan dolayı bu minvalde istatistik verileriyle birlikte ülkemizde ne kadar sağlıkçıya ihtiyaç duyulduğunu, mevcut hemşire, sağlıkçı eksiğimizin Dünya’daki gelişmiş ülkeler ve AB ülkeleriyle kıyaslandığında mevcut sağlıkçı açığımızı net rakamlarla önceki yazılarımda ortaya koydum.
Sağlık Meslek Liselerinin insan yaşamını ilgilendirmesi, hayati önem arz eden bir meslek grubunda yer alması, mesleğinin erbabı insanlar yetiştirmesi yönünden bakıldığında bu eğitim kurumlarında hata kabul edilmez. Eğitim müfredatı özellikle bu kurumlarda sıkça değişmemelidir.
“Pardon”denilemeyecek ve geri dönüşü olmayan önemli bir eğitimdir. Dolayısıyla sağlığa hizmet edecek personelin mutlaka lise eğitiminden başlayarak en az önlisans veya lisans, lisansüstü bir eğitime tabi tutulması elzemdir. Bu nedenle sağlık meslek mensuplarının eğitim hassasiyetine binaen çok önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyorum.
Sağlık Meslek Liselerinin insan yaşamını ilgilendirmesi, hayati önem arz eden bir meslek grubunda yer alması, mesleğinin erbabı insanlar yetiştirmesi yönünden bakıldığında bu eğitim kurumlarında hata kabul edilmez. Eğitim müfredatı özellikle bu kurumlarda sıkça değişmemelidir.
“Pardon”denilemeyecek ve geri dönüşü olmayan önemli bir eğitimdir. Dolayısıyla sağlığa hizmet edecek personelin mutlaka lise eğitiminden başlayarak en az önlisans veya lisans, lisansüstü bir eğitime tabi tutulması elzemdir. Bu nedenle sağlık meslek mensuplarının eğitim hassasiyetine binaen çok önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyorum.
Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri bilgi ve donanımları, mesleki el beceri bakımından sağlıkçı olmak üzere alt yapıları oluşmuş durumdadır. Bu okullardan mezun olan öğrencilerin direkt önlisansa geçiş hakkı mevcut olup, 4 yıllık sağlık fakültelerine ek puanla rahatça geçişleri de doğru bir uygulamadır.
Bu mesleki donanımın üzerine lisans eğitimi de alındığı takdirde artık bu öğrenciler çok başarılı bir hemşire veya hemş liyakatli iyi bir sağlıkçı olmaya namzettirler. Sağlık Meslek Liseleri dışında 2 yıllık önlisans ile 4 yıllık lisansa gelen öğrencilerin sağlık branşında aldıkları süre bir sağlık meslek lisesi öğrencisine kıyasla azdır. Bu kısa süre sağlık eğitimi gibi önem arz eden mesleğin liyakatine ters bir durumdur.
Çünkü SML öğrencilerinin geçmişinden gelen 4 yıl gibi uzun bir eğitim sürecinin avantajı mevcuttur. Bu öğrenciler, sağlıkçı olmanın temel koşulu olan mesleki derslerini uygulamalı olarak öğrenerek el becerilerini geliştirmiş hale gelirler.
Hal böyle olması gerekirken şimdilerde özelikle Özel Sağlık Meslek Liselerinin veli, öğrenci, öğretmen ile yöneticilerinin içerisinde bulunduğu sıkıntıları kamuoyuyla paylaşmak isterim.
Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları el ele vererek hiçbir derinliğini irdelemeden, detaylı bir analiz yapmadan ülkemizde sağlık meslek liselerini işlevsizleştirdiler. Sanki bu ülkede sağlıkçıya ve sağlıkçı yetiştirecek bu eğitim kurumlarına ihtiyaç yokmuş gibi bir uygulama başlattılar…
13 Haziran 2013 tarihinde dönemin Başbakanı bu gün ki Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan sağlık meslek lisesi mezunlarına “Sağlık Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor. İnşallah, sağlık meslek lisesi mezunlarını devlet hastanelerinde istihdam edeceğiz.'' diyerek müjde vermişti.
Peki, ne değişti? Aynı Sağlık Bakanlığı bürokrasisi, sağlık meslek lisesi mezunlarının hemşirelik yapma haklarını elinden aldı, yerine de hemşire yardımcılığı diye statüsünün ne olduğu belli olmayan bir düzenleme getirdi.
Sağlık gibi insan hayatını ilgilendiren bir meslekte 4 yıllık lise eğitimi yetmez. Lise eğitimi üzerine en az 2 yıllık önlisans veya 4 yıllık lisans düzeyinde mesleğe bilgi ve beceri getirecek bir eğitim alınması şartı olsaydı “amenna”, derdik. Ancak durum tam tersi!
Belli maksatlı çevreler tarafından basın dâhil tüm haber yayma kanalları kullanılmak üzere çok yoğun bir biçimde yeni açılmış tüm özel sağlık meslek liseleri hakkında manipülasyonlar yapılarak, sağlık alanında ihtiyaç fazlası hemşire ve teknik ara eleman yetişeceği söylentileri yayılmaya başladı.
Özel Sağlık Meslek Liselerinin devletten öğrenci başına 5.000 TL para aldıkları ve bundan dolayı yoğun bir şekilde okullar açıldığı iddia edildi. Bunlar tamamen asılsız iddialar çıktı. Bilakis; Özel Sağlık Meslek Liseleri, devlet üzerinde hiçbir yükü olmayan, binlerce öğrencinin eğitim bütçe maliyetini devletin üzerinden karşılıksız devralmış ve istihdam edilmesi gereken binlerce öğretmene iş olanağı sağlamış, Maliye’ye çok ciddi bir vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ise aynı şekilde prim kazandıran kurumlardır. Özetle; Özel Sağlık
Meslek Liseleri kamuya maliyeti sıfır, devletin hazinesine ise ciddi bir gelir kaynağı sağlayan eğitim kurumlardır.
Özel Sağlık Meslek Liseleri yönetimleri tarafından hedeflenen; öğrencilerini iyi bir akademik, donanımla, mesleki eğitim bakımından el becerileri ileri düzeyde başarılı öğrenci ve sağlık personeli yetiştirmek, eğitim öğretim alanında üstün başarılar elde etmektir.
En az bir yabancı dil bilen, sosyalitesi yüksek, öğrenci yetiştirmeyi hedefleyen bu değerli örgün eğitim kurumları, daha sonraki süreçte mesleki eğitimlerini en az 2 yıllık önlisans veya 4 yıllık lisans eğitimini ikmal edecek şekilde hiçbir dershane desteği almadan öğrencilerinin tamamını üniversiteye hazırlıyorlar.
Devletin üzerinden bilâ-bedelle hem öğrenci hem de öğretmen maliyet ve yükünü devralan kıymetli eğitim kurumları olan özel sağlık meslek liselerine yönelik sıkça değişen bu yönetmeliklere göre okul yönetimleri çok zor durumlar yaşıyor.
Özel eğitim kurumları sağlık meslek liseleri yönetmeliğinin sıkça değiştirilmesi ile eğitim öğretime çok bariz bir kalite mi getirildi? Elbette cevap “hayır”dır. Bunun yanı sıra temel değişiklik olan 1 yıllık hastane staj protokol süresini 10 yıla çıkarıldı. Bu durum da öğrenci ve veli açısından çok mu büyük fayda sağlandı? El cevap kesinlikle “hayır”. Bu aralar stajlarla alakalı Sağlık bakanlığı bürokrasisi kafası tam bir karışıklık içerisinde önceden yaptığı staj protokol ve sözleşmelerini butlan yok hükmünde sayıyor. Çocuklarına Özel Sağlık Meslek Lisesi alanında eğitim aldıran veli grubu gelir düzeyi sabit ailelerdir.
İlk 2 yıl okulda eğitim alıp, 3. ve 4. yıl hastane ortamında başlanacak staj için değişen bu yeni yönetmelikle daha önce 1 yıl olan hastane protokolleri 10 yıla çıkarıldı. Önceleri hastane ortamında son iki yıl stajyer öğrenciye asgari ücretin üçte biri ücret veriliyordu. Bu durum öğrenci lehineydi. Aynı zamanda bu uygulama hastane yönetiminin de lehineydi. Hastaneler ucuz maliyetlerle stajyer sağlık elemanı çalıştırıyorlardı. Yeni yönetmelikle hastaneler bırakın stajyer sağlık personeline staj parası vermeyi, bedava stajyer çalıştıracak artı protokol için her öğrenci başına Kamu Hastaneler Birliği’nden 4.000 TL, özel hastanelerde ise 8.000 TL staj parası alıyorlar.
Özel Sağlık Meslek Liseleri yıllık aldığı eğitim parasına ilaveten staj adı altında hastanelere verdikleri parayı mecburen öğrenci velisine şarj etmek zorunda bırakıldılar. Bu ciddi manada veli ile okul yönetimlerini sıkıntıya soktu. Yönetmeliğin esas temel değişikliği bu oldu. Sorarım bu değişikliğin kime ne faydası oldu? Sadece hastanelere rant sağladı. Haricen birçok dezavantajını sıralayabiliriz. Eğitim kalitesine, öğrenciye, veli ve okullara tek faydası olmadı.
Sorarım sizlere bu kadar sağlık personeli açığı olan bir ülkede bu eğitim kurumlarının önünü açmak mı milletin yararınadır yoksa türlü bürokrasi engelleriyle eğitim kurumlarını zora sokmak mı? Karar sizin…
Şimdiden Mübarek Kurban Bayramınızı Kutlar, Bayramın ülkemiz ve insanlığa barış, huzur ile güzellikler getirmesini temenni ederim.
İstanbul Times / Maksut Konyar / 18 Eylül 2015