Göç ve iskan konusu insanlık tarihi ile eşittir.Kitlesel göçler zevk için veya spor olsun diye yapılmaz.

Bu iş bir zorunluluktan doğar ve gelişir.   2011 Yılında Arap baharı yalanı ile ülke olarak beraber bakanlar kurulu toplantısı yaptığımız Suriye rejimi ile Türk hükümetini karşı karşıya getiren ABD,İsrail,İngiltere başta olmak üzere Arap  baharı yalanı ile Müslüman ülkeleri pasifize edip siyonistlerin Arz-ı Mevud’a ulaşmasına yardım ve yataklık eden güçler Arap baharı ile koltuğunu kaybeden Mısır diktatörü  Hüsnü Mübarek yerine halk ile barışık Muhammed Mursi’ nin siyonislerin güdümüne girmemesi  ABD ve küçük şeytan ortağı İsrail’in bu Arap baharı bize yaramıyor.

Baasçı Beşar giderse onun yerine de Mursi gibi daha milli bir aday gelirse Beşar gibi onu yönetemeyebiliriz dedikleri için başta Rusya akabinde ABD,İsrail ve Avrupa ülkeleri ilk olarak Suriye rejimi yıkılsın demişse de sonrada bu fikrinde geri adım atarak Türkiye ile Suriye’ yi düşman etmeyi başardılar.

BARABER B AKANLAR KURULU TOPLANTIS YAPTIĞIMIZ BAASÇI BEŞAR ESAD İLE NEDEN KANLI BIÇAKLI OLDUK ?

Arap baharı yalanı ile Irak,Mısır,Libya başta olmak üzere bir ülkede halkı yönetimlerine karşı ayaklandırdılar ve kendi güdümünde olan kukla Arap liderlerini değiştirip kendilerine daha çok hizmet edecek adaylar ile Arz-ı Mevud’a daha çok yaklaşacaklarıı yeni kukla liderler yerine daha milli adayların seçim ile iş başına gelmeleri ( Mısır:Muhammed Mursi) Siyonistlerin bir yerde yanlış   yaptık diyerek kendi güdümlerinde olan haltan kopuk Beşar Esad görev başında kalsa bizim için daha iyi dedikleri için 911 km sınırı olan Türkiye ile düşman edelim bari kârımız bu olsun didikleri için bu süreçte maddi ve manevi en büyük zararı Türkiye gördü.

O zamanki Ak Partili başbakan sayın Ahmet Davutoğlu aynen şunları söyledi “6 ay içinde Beşar Esad’ın Baas rejimi çökecek ve biz Şam Emeviye Camisinde namaz kılacağız demişti”.  

Dostlar bırakın bizim Şam Emeviye camisinde Namaz kılmayı hükümetin rakamlarına göre 3.5 milyon Suriye’li Ayasofya Camisi,Sultanahmet camisi başta olmak üzere bütün büyük camilerinizde çok şükür çorapsız bir şekilde bütün camilerinizde namazlarını huşu ile kılıyorlar…

Kılsınlar,İş yapsınlar ve üretime katkıda bulunsunlar… Hükümet ilk göç başladığı zaman diyecekti ki Hatay,Şanlıurfa,Mardin,Kilis, Gaziantep özetle Suriye’ye sınırı olan illerde Bir tane göçmenin bile buralara yerleşmesine MÜSAADE Etmiyoruz.

 İstanbul ve Batı illerinde kontrollü bir şekilde sanayide çalışabilecek makul sayıda göçmen’e izin vereceğiz. Hangi ilimizin çobana,tarım  işçisine ve ülkeye katkıda bulunacak insan gücü ihtiyacı olan illerimizin durumlarına göre sağlıklı bir göç ve iskan politikası uygulasaydı bugün bu göç sorun değil bize yararlı bir durum olabilirdi.

GÖÇMENLERİ DEĞİL HÜKÜMETİN GÖÇ VE İSKAN POLİTİKASINI ELEŞTİRELİM VE ÇÖZÜM ÜRETELİM….        

Ülke olarak bugün Suriyeli göçmenler halkın günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa bu sıkıntı göçmenlerin sorunu değil göç ve iskan politikasını sağlıklı bir şekilde yapmayan hükümetin sorunudur...        

OLAN OLDU HEP BERABER. ÇÖZÜM’E ODAKLANALIM…. 

Sorumlu bir basın mensubu olarak eleştirdiğimiz her konunun bizde  bir çözümü de vardır…

Hükümet 2011’de kitlesel olarak Suriye’de göç başlayınca nasılsa Beşar Esad 6 ay içinde devre dışı kalacak kabul ettiğimiz göçmenler hangi şehir’e giderse gitsin nasılsa kısa süre içinde yeniden Suriye’ye dönecekler kolaycılığına kaçtı.

Burada Hükümetin eksiği hatası günahı kusuru bal gibi var. Buna takılıp kalmanın kimseye hiçbir faydası yok.

O Halde ülke olarak ne yapmalıyız ? 

1-Hükümet halkımıza biz Suriye İÇ SAVAŞININ bu kadar uzun süreceğini kestiremedik. Bunun içinde tarihimizde çok güzel göç ve iskan politikaları olduğu  halde biz bunu Yapamayarak halkımızın yaşamını zora soktuğumuz için halkımızda özür dileriz. Hatamızı düzeltmek için aşağıdaki adımları atıyoruz diyerek  halkımızı sakinleştirecek samimi bir özür  dileyecek.

2-Kilis,Şanlıurfa,Hatay,Gaziantep,Mardin  özetle Suriye’ye sınır illerimizde 1 tane Suriyeli     göçmen kalmayacak .oradaki yabancı işçieksiklğiise Afgan ve diğer göçmenler ile karşılanacaktır.Çünkü Suriye rejimi bir çok haritasında Hatay’ı  kendi topraklarında gösteriyor.Allah korusun 20 yıl 30 yıl sonra bu illerde ki Suriyeli  Türk vatandaşı olmuş kişiler hükümet Vali olarak Suriyeli  birisini atasın. Zaten  belediye  başkanı seçim ile seçildiği için  biz kendi başkanımızı,      kendimiz seçeceğiz derse kim ne diyecek ?

3-Suriyeli Göçmenler istediği ilde yaşayamayacak . Hangi ilin işçiye ihtiyacı varsa  yapılacak planlama ile yerel halkı rahatsız etmeyecek kadar göçmenler o ilde iskan edilecekler.

4-Türk Kültürü örf ve adetleri acilen öğretilecek bebeğinin kirli çocuk bezini balkondan Sokağa atmasının bu ülkede çok ayıp ve doğru olmadığı onlara öğretilecektir.

5-Geri dönmek isteyen Suriyeli göçmenlere her türlü kolaylık sağlanarak dönüşleri Sağlanmalıdır.

6-Seyahat Özgürlüğü kapsamında yurt dışına gitmek isteyen göçmenlere kolaylık sağlanmalıdır. 

Sözün özü bugün göçmenler artık sorun olmuş ise bu göçmenin değil sağlıklı bir göç ve iskan politikası üretemeyen Hükümetin suçu veya eksikliğidir dersek abartı ve yanlış olmaz.…

İstanbul Times – Hüseyin Çetiner -08.07.2024