Bu fakir kardeşiniz Malatya’nın Kale ilçesine bağlı eski ismi ile Pirot yeni ismi ile Kıyıcak köyünden olan Hacı Remzi Çetiner ve Zeynep Çetiner’in 8.evladı olarak 1972 yılında dünyaya geldi.
1988 yılında 16 yaşında iken ağabeyim ile beraber İstanbul’a taşındım. Ortaokulu Cağaloğlu Mahmutpaşa orta okulunda, Liseyi’de Pertevniyal de bitirdim.
Yani Bu şehirde ki ÇÖP yığınlarını da, akmayan muslukları da, hava kirliğini de gördüm. Zat-ı alilerinizin samimi ve içten çalışmaları ile bir çok sorunumuz çözülmüştü.
Ancak sizin İBB başkanı olarak elde ettiğiniz başarılarınız merkezi iktidar olduğunuz 2002 den sonra ne yazık ki İstanbul’da yapılan UCUBE binalar ile lekelendi.
Özellikle sahillere, dere yataklarına ve imar verilmeyen bir çok yere TOKİ ve KİPTAŞ’ın aracılık ederek halkın yaşamını tehlikeye atan projelere izin verildi. Bu konularda 2009 İstanbul Sel felaketinden bu yana dilimin döndüğü kadar yapılan yanlışları yazdım. İmkanım olduğu sürece de yazacağım inşallah.
İmar konularında İstanbul’a ihanet ediliyor dedik kendi krallıklarını kuran bazı müteahhitler bize sayısız dava açtı
-Ataköy Sahilini Sea Pearl Projesi ile mahveden Kuzu İnşaat burayı betona teslim ettiniz dediğimiz için sayısız dava açtı ve hepsini kaybetti. Şu an Yargıtay’a başvurdu onun sonucunu bekliyoruz.
Kuzu İnşaatın yerini ne yazık ki Başbakanlığa bağlı olan TOKİ tarafından satıldı. Bu Ağır bakımın yeri satmasaydı orayı yeşil alan ve kamu yerleri yapsaydı daha sağlıklı bir çalıma olmaz mıydı ?
HER ŞEYE RANT GÖZÜ İLE BAKIN bir anlayış ne yazık ki İstanbul’u yönettiğini sanıyor. Oysa bir şey böyle yönetilemez.
-Sümerbank’ın Yerini yıkan hatta orada bulunan camiyi de yıkan Doğa Mimarlık Pruva 34 projesi ve HİLTON oteli yaptı. Bunu CHP li bir idare yapsaydı kendisine İslami denen basın ortalığı kasıp kavururdu ama şu an TIK Yok.
-Astay Grubun yaptığı On Altı Dokuz yüksek binaları ile martı ve leyleklerin uçuş yüksekliğine bile müdahale etti. Tarihi camii, Kilise, Cem Evi ve mezarlığın yanı başında 39 katlı cam bina hayırlı olsun
-Basın Eskpres bölgesinde dere yatağına 70’e yakın gökdelen izni verenleri Allah’a havale etmenin dışında elimden bir şey gelmedi. 9 Yıldır gazete wwb tv ve haber portallarımız ilşe yayın yapıyorum ama bir savcı hakim veya belediye başkanı ne yazıyorsun ne var hemşehrim demedi.
-Zeytinburnu Sahil Park Projesinin önemli sayıda bloku yolun üstüne yapıldı. Trafik felç.
-The Veliefendi konutları İmarı olmayan Koç Grubunun prefabrik Bozkurt mensucat farikasının taşkın ve ağaçlık alanı olan yerine KİPTAŞ devreye girerek yarısını bize verirsen buraya imar vereceğiz dedi. Koç grubu da zaten işe yaramayan ve imarı olmayan yeri İBB kuruluşu olan KİPTAŞ’a tamam dedi. Verilen imar ile yüzlerce daire ve her birisi trilyonlarca liraya satılan cadde dükkanlara Koç’a verildi.
-Torunlar GYO’nun yatırımı olan Mall Of İstanbul Türkiye’nin en büyük Organize Sanayi Bölgesinin girişine ucube bloklarını vatandaşların arazisini TOKİ’yi aracı yaparak kelepir fiyatına satın aldı kul ve kamu hakkına girerek rantına rant kattı dedik ama kimse tınlamadı.
-Gül İnşaat Beylikdüzü’nün girişine yola sıfır bir kibir kulesi dikti bu insani ve İslami bir yaklaşım değil dedik. Buna da kimse bir şey demedi.
Özetle İstanbul’un 39 ilçesinde mimariye, kültür’e sanat’a uymayan ucube yüzlerce bina yapıldığını hepimiz çevremizde görmüyor muyuz ?
Silivri’den, Pendik’e kadar her ilçede son 15 yılda hiçbir kural ve kaideye uymadan ver parayı al imarı mantığı ile yükselen binalar ile İstanbul’a ihanetin kralı olarak görüyorum.
Kendisi de Mimar olan eski İBB başkanı Kadir Topbaş döneminde TOKİ’nin de imar da söz sahibi olması ile İstanbul’a imar konularında sizlerin de sık sık rahatsızlığınızı dile getirerek İstanbul’a İhanet ettik sözünüz üstüne diyecek hiçbir sözümüz yoktur.
Biz karınca kararınca zaten 2009’da İstanbul’da yaşanan sel felaketinden sonra İstanbul’da yapılan Ucube yapılara karşı yayın olarak ciddi mücadele verdik. Hakkımızda inşaat firmaları tarafından sayısız davalar açıldı.(KUZU İnşaat Sea Pearl Projesi ile alakalı yaptığımız doğru ve taraşız haberlerimizden dolayı sayısız dava açtı. Çok şükür İstanbul’da hakimler var dedik ve yaradana sığındık. Hepsini biz kazandık. Yerel Mahkemelerin LEHİMİZİ verdiği kararları beğenmeyen İnşaat devi KUZU İNŞAAT şu an işi Yarğıtay’a kadar götürdü. Şu an burada istediği sonucu alamazsa Anayasa mahkemesine ve oradan da istediğini alamazsa işi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar götürecek. Yaptığı her hamlesi çok şükür bizim gazete ve wev tv olarak yaptığımız haberleri haklı çıkarıyor).
İstanbul’a ihanet ettik sözünüz çok anlamlı ancak devamını getirmek gerekirse ihanet edenlerin hesap vermesi gerekmez mi ?
İstanbul’a ihanet edildiği teşhisinize kalben katılıyorum. Peki İhanet edenler bunun bedelini ödemeyecekler mi ?
Bizler çoluk çocuğumuzun üç kuruşluk nafakasını temin etmek için gece gündüz çalışırken alacağı katlarca imar fazlalığı ile 7 sülalesine yetecek dünya malı edinenler bunun hesabını vermeleri gerekir.
Dere yatakları, Yol kavşakları ve sahiller beton yığını oldu. (Ataköy,Basın Ekspres yolu) son 15 yılda bizim medeniyetimize yakışmayan dikey binalar bir an önce yıkılıp yerine yatay yapıların yapılması için behemahal bir çalışma yapılması gerekir. Sizler bu işin üstünde durursanız inanıyorum ki 3/5 yıl içinde son 15 yıl içinde yapılan yüksek binalar yıkılıp yerine yatay binalar yapılabilir.
İstanbul’un Kibir Kuleleri I ve II çekimlerimizi You Tube’de izlemenizi dileriz.
Bizden Geçti Bari Çocuklarımız ve Torunlarımız Beton’a Teslim Edilmesin
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner