İki paralel yapının başlangıçta birlikte hareket ederek dışarıdan destekli bir oluşumun iktidar ve güç mücadelesi daha sonrasında ise hem kendilerini yok oluşa götürürken, hem de güzelim ülkemizi, peygamber ordumuz ile halkı karşı karşıya getirerek iç savaşa götüren bir sivil askeri darbeyle karşı karşıyayız. Araplara yapılan Arap baharı bizdeki karşılığı bugün yaşadıklarımızdır. Bunun adına TÜRK BAHARI diyebiliriz.
Yönetim zafiyeti, Askeri zafiyet, istihbarat zafiyeti ortada iken; kim kime hesap sorabilir? BOP EŞ BAŞKANIYIM diyenler bugün bunun tersini söyleyebilir mi? İç işlerine müdahale edenlere posta koyabilir mi?
Kimin eli kimin cebinde, oynanan tiyatroyu kabul etmiyoruz. Bizler TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI olarak devlet içinde hiçbir örgütlenmeyi kabul etmediğimiz gibi, askeri olsun, sivil olsun hatta asker-isivil darbeleri kabul etmiyoruz.
BAŞKOMUTANIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK geçmişten bugüne ne dediyse çıkmıştır. Başkalarının peşinden koşarsanız elinizdeki emanet VATANIMIZIDA KAYBEDERSİNİZ…
“EĞİTİM HERŞEYDEN ÖNCE MİLLİ OLMALIDIR.”
“CANIM VATANIMIZ ŞEYHLER, MÜRİDLER VE CEMAATLER ÜLKESİ DEĞİLDİR.”
“BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİMDİR.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BAŞKOMUTANIMIZ VE LİDERİMİZ DAHA NE DESİN….başka lider aramak ihanettir. Çakma liderler yaratmakta beyhudedir…ata mirası ulus
MAKRUŞKA DARBESİ şiirimi bir insan olarak paylaşıyorum…
İnsan geçti bu dünyadan…
Dünya onun için var edildi…
O ise yok etmekle meşgul,
Güzellikleri görmeden gitti…
Oysa göz verilmişti…
Hele yok mu o kokular!
Yollarına çiçekler, yeşillikler ve denizler serilmişti…
O ise vahşeti haykırıyordu…
Topların ve silahların ucunda…
Duymuyordu martıların sesini…
Dağlardan akan suyun sesini…
Yağmurun bereketini anlamıyordu…
İçindeki ihtiras, dışındaki dünyayı yok ediyordu…
Bir hiçlik uğruna sahibi olmadığı her şey ona bir şey anlatıyordu…
O ise inatla, anlamamak adına…
Yok oluşunu, yokluğunu haykırıyordu…
Var olduğunu bilmeden mezarını kazıyordu…
Duvarlar örüyordu, bir tuğla ustası gibi…
Tuğlaları; kin, nefret, öfke, vahşet, ihtiras, küfür, bencillik, kıskançlık ve ihanetti…
Kan ve gözyaşı idi…
Ördükçe kendini şeytana kurban ediyordu…
Dünya ise bir nokta idi…
Cahilliği ise dünyası oluvermişti…
Anlayabiliyor musun?
Anlatabiliyor muyum?
