Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar: ‘İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay ve iyi alışanlıkları daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza ‘edemiyorlar ?
Yaşlı bilge:
‘Peki ben size şöyle bir soru sorayım: Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?’ demiş.
‘İyi tohum kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek
Ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak’ diye cevaplamış öğrenciler.
Bilge devam etmiş:
‘İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini
Büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar. Diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar. Onlar orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar... Ancak siz, bilge olun...’
Eksik olana değil iyi olana koşmak bizler için vazife olmaya başladığında hayat daha anlamlı hale gelmeye başalar . Mutlu olmayı aramak ta aynen böyle bir durumdur.
*Mutluluğun Sırrı:*
Bir genç bir zamanlar mutluluğun sırlarını öğrenmek istemiş.
Bir Bilge aramış. Sormuş, soruşturmuş falanca kişidir demişler. Ayrıca kırk günlük mesafedeki bir köşkte yaşadığını da öğrenmiş. Üşenmemiş, yola çıkmış ve bilgeyi bulmuş. Bilge, onu bir güzel ziyafetle ağırlamış, isteğini sormuş:
‘Mutluluğun sırrı” demiş delikanlı ” bana bunu öğret.”
Bilge bu sırrı vermeyi kabul etmiş.
Delikanlının eline bir kaşık vermiş, iki damla sıvı yağı da kaşığın içine koymuş.
“Köşkümü bir güzel gezeceksin ancak bu yağı dökmeyeceksin” demiş.
Delikanlı sarayı geziyormuş ama gözü devamlı kaşıktaymış. Dönmüş gelmiş. Bilge sormuş.
“Salondaki Acem halılarını gördün mü, kütüphanedeki şömineyi fark ettin mi, bahçedeki gülleri gördün mü?” şeklinde bir yığın ayrıntı sormuş. Utanan delikanlı, hiçbir şey görmediğini itiraf etmiş. Çünkü sadece yağa bakıyormuş.
Bilge şöyle demiş;
“Öyleyse git şimdi daha dikkatli olarak köşkümün harikalarını gör. Oturduğu evi tanımadan o insana güvenemezsin”.
İçi rahatlayan delikanlı, kaşık elinde gördüğü her şeyi hafızasına adeta kazırcasına dikkat etmiş, gördüklerini bir güzel anlatmış.
Bilge;
“Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede? Diye sormuş.
Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş.
Bilgeler bilgesi demiş ki;
“Mutluluğun sırrı, dünyanın bütün harikalarını görmektir ama iki damla yağı unutmadan”.
*Nedir Pozitif Düşünebilme Becerisi?*
Pozitiflik, genellikle hayattan tatmin olma, olumlu duygular yaşama ve anlam bulma hali olarak tanımlanır. Pozitiflik, anlık bir sevinç veya uzun süreli bir tatmin olarak hissedilebilir. Bu duyguyu etkileyen birçok faktör vardır; kişisel değerler, inançlar, ilişkiler ve yaşam koşulları gibi.
*Pozitif Olmak Zor mudur?*
Pozitif bakabilmenin nedenleri karmaşık ve çok boyutludur. Bazı temel nedenler şunlardır:
1. *Kişisel İlişkiler* : Aile, arkadaşlar ve romantik ilişkilerdeki olumlu etkileşimler, mutluluğun önemli kaynaklarındandır.
2. *Kariyer ve Başarı* : İş hayatında elde edilen başarılar ve kişisel hedeflere ulaşmak mutluluğa katkı sağlar.
3. *Sağlık* : Fiziksel ve zihinsel sağlığın iyi olması, genel mutluluk düzeyini artırır.
4. *Kişisel Gelişim* : Yeni beceriler öğrenmek, hobiler edinmek ve kişisel gelişim yolunda ilerlemek mutluluğu artırabilir.
5. *Maddi Güvence* : Temel ihtiyaçların karşılanması ve maddi güvence, huzur ve mutluluk sağlar.
*Birlikte Pozitif Olmayı,Mutluluğu Düşünelim mi?:*
1. *Olumlu Düşünme* : Pozitif bir bakış açısı geliştirmek ve olumsuz düşünceleri yönetmek mutluluğu artırır.
2. *Minnettarlık* : Hayatın küçük detaylarına şükretmek ve minnettarlık pratiği yapmak mutluluk hissini güçlendirir.
3. *Sosyal Bağlar* : Aile ve arkadaşlarla zaman geçirmek, derin ve anlamlı ilişkiler kurmak mutluluğu artırır.
4. *Fiziksel Aktivite* : Düzenli egzersiz yapmak, endorfin salgılayarak ruh halini iyileştirir.
5. *Kendi Kendine Zaman* : Kendi ilgi alanlarına ve hobilerine zaman ayırmak, kişisel tatmin sağlar.
6. *Yardımseverlik* : Başkalarına yardım etmek ve topluma katkıda bulunmak, içsel bir mutluluk hissi yaratır.
*Sonuç*
Yani “Çirkin gören çirkin düşünür, çirkin düşünen de hayattan elem ve azap duyar.”
Mesela, pesimist (karamsar, kötümser) bir filozof her şeyi karamsar olarak okur ve anlar, hayatı da ona göre şekillenir. Optimist (iyimser) bir filozof ise her şeyi iyimserlik penceresinden izler, hayatı da ona göre düşünür. Kırmızı gözlük nasıl eşyayı kırmızı gösteriyor ise, siyah gözlük de eşyayı siyah gösterir.
“Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.”
Mutluluk, kişinin yaşamında tatmin, anlam ve olumlu duygular bulma sürecidir. Kişisel ilişkiler, sağlık, kariyer ve kişisel gelişim gibi faktörler mutluluğu etkileyebilir. Pozitif düşünme, minnettarlık, sosyal bağlar ve fiziksel aktivite gibi yöntemlerle mutluluğu artırmak mümkündür. Mutlu bir yaşamın anahtarı, kişinin kendi değerlerine ve ihtiyaçlarına göre mutluluk kaynaklarını keşfetmesidir.
İstanbul Times - Mehmet Sebbah Yiğit