Bugünkü yazımda sizlere her ne kadar insan için yaralı gözükse de birçok zararı bulunan radyasyon konusuna değinmek istiyorum.
Hayatın hemen her alanında birçok kaynak nedeniyle radyasyona maruz kalındığında, radyasyon bir araştırma konusu olmuştur. Nükleer enerji beraberinde oluşan radyasyon amacı dışında kullanıldıklarında insan ve hayvan neslini, evrenden silebilecek kadar tehlikelidir.
1940 ve 2022 yılları arasında radyasyon seviyeleri bir hayli arttı. Bunun sebebi ise tahmin edeceğiniz üzerine nükleer silah testlerinin çevreye yaydığı gazlardır.
Nükleer santral sorunları, günümüzde hızla artan ve içerisinde yasayan tüm canlılarla birlikte dünyamızı tehdit eden en büyük tehlikelerin başında gelmektedir. Bu sorunlar, insanoğlunun daha çok refah uğruna ölçüsüz ve sınırsız bir üretim-tüketim arzusu sonucu çağımızda kriz noktasına ulaşmıştır. İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan kirleticilerin cins ve miktarı her geçen gün artmaktadır. Bu kirleticiler, çevrenin doğal yapısını ve ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkilemektedir.
Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, ise bugün insan etkinliklerinin rol oynadığı çevreyle ilgili kriz, yakın bir gelecekte tüm insanlığı tehdit edebilecek; küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, ormanların hızla yok olması, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi, çölleşme, biyo çeşitliliğin azalması, asit yağmurları gibi sorunların yanında çevrenin radyoaktif kirliliği ve radyasyon da canlılığı tehdit eden bir faktör olarak ortaya çıkabilecektir.
Nükleer denemeler sonucu ortaya çıkan radyoaktif
Serpinti, tüm dünyanın ekosistem sağlığını tehdit etmeğe başlamıştır. Nükleer patlamanın özellikle canlılar için en büyük tehlikelerinden birini radyoaktif serpinti oluşturmaktadır halen dünyada 30 ülke nükleer reaktöre sahip olup, toplam 436 Nükleer reaktör çalışır durumdadır.
Bunun yanı sıra, doğal ormanların katliamı ve endüstriyel ormanların hızlı artışı floranın çeşitliliğini engelleyen ihracat tarımı ürünlere zarar veren organizmaları ve bu arada doğal hayatı öldüren zehirler ticari karı attırırken toprağı kısırlaştıran kimyasal gübreler ve kimi makinaların yaydığı radyasyon bilinçli kullanılmadığı takdirde kişiye ve çevresine tehlike saçmaktadır.
Günümüzde pek çok alanda kendini gösteren çoğu teknolojik alette var olan, hatta sağlığımız için gerekli önlemleri almamızı sağlayan röntgen tomografi gibi tıbbi cihazlarda ki aydınlatma iletişim ve ev aletleri gibi alanlarda kullanılan radyasyon tam olarak nedir ve nasıl ortaya çıkar?
Radyasyon çevremizde hep var olan ve çoğu zamanda zararsız en geniş anlamıyla bir kaynaktan dışarıya doğru hareket ederek yayılan her hangi bir enerji biçimini ifade eder.
Radyoaktif maddeler yüksek enerjili maddelerdir. X ışını bilinmeyen ışın mantığından alır. Bilinmediği için X ray ışını yani x ışını denmiştir.
12 Aralık 1896'da "Western Electrician" isimli Amerikan dergisinde Volfram Fuchs tarafından ilk radyasyondan korunma önlemlerini tavsiye eden bir makale yayımlanmıştır. Bu önlemler; ışınlamayı mümkün olduğunca kısa tut, X-ışınları tüpüne 12 cm'den daha fazla yaklaşma diye uyarıda bulunmuştur.
İletişimde kullanılan radyo, yemek pişirmede kullanılan mikrodalgalar ve tıbbi görüntülemede kullanılan X ışınları bunlar farklı şekillerde kullanılsa da aslında hepsi hızla yol alan aynı tür dalgalar aralarındaki fark dalga boyu ve frekanstan kaynaklanıyor.
Bu seviyelerde, bu güne kadar üç büyük nükleer reaktör kazası ve bir nükleer tesis kazası meydana gelmiştir.
Tarihin en büyük nükleer reaktör kazası ise 26 Nisan 1986 günü Ukrayna’da Kiev Kenti’nin 130 km uzağındaki Çernobil Nükleer güç santralının 4. ünitesinde meydana gelen kazadır. 30 km'lik alanı etkilemiştir.
Çevreye salınan radyonüklidlerin sebep olduğu hasar bitki türleri içerisinde en fazla orman ekosistemi içerindeki ağaçlarda meydana gelmiştir. Çam ağaçlarının büyük kısmı ölmüştür. Üreme tamamen durmuştur.
Radyasyona karsı en dayanıklı olan türler ise yosunlar, likenler, algler, bakteri ve virüs gibi mikroorganizmalardır. Bitkiler arasında radyasyona en dayanıklı bitki türleri yosun, liken, algler ile yere yakın büyüyen otsu bitkilerdir. Radyasyona karsı en duyarlı bitkiler ise ağaç türleri. Rutubet radyasyona karsı duyarlılığı dört kat artırmaktadır.
Radyasyon “kutsal kitabımız Kura-ı Kerim de Işınsalenerji elektromanyetik dalga (Rahman 55. Sure)Geçmektedir.” Tabikide araştıralım çalışmalar yapalım ama yeryüzündeki bütün canlılara zarar boyutuna gelmemesine de dikkat edelim.
Dünyada birçok ülkede nükleer silahın var olduğu bilinmelidir. Bu silahların denemeleri Avusturalya‘nın mercan adalarında çok sayıda nükleer silah denemeleri yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir.
Nükleer silahlar atom bombasının kat kat üstünde güce sahiptir ve halen sayıları arttığı bilinmelidir.
Bu silahlar bir gün bilerek veya kaza sonucu aktif hale gelir ise eğer ne gibi önlemler alınmalı, nasıl korunmalı diye halkımız ve çocuklarımız bilgilendirilmelidir.
Denizlerimizin birçok yeri radyoaktif maddelerin parçacıklarıyla dolu olduğu için insanlar deniz ürünleri bolca tüketilmesinden dolayı radyoaktif maddeleri farkında olmadan vücutlarımıza alıyoryüksek dozda radyoaktiviteye maruz kalındığında ise çok korkunç sonuçlar ortaya çıkıyor. Radyoaktif maddeler vücutta tüm organları etkiler fakat özellikle hızlı çoğalan hücreler (kanser hücreleri) radyasyona hemen cevap verirler.
İleri yıllarda birçok hastalığa sebep olacak radyoaktif maddeler yararından kat kat fazla zararları olduğu bilinmeli ve okullarda bu konu ders olarak verilmelidir.
Son olarak ise
Halen dünyada 30 ülke nükleer reaktöre sahip olup, toplam 436 Nükleer reaktör çalışır durumda olduğu unutulmamalıdır.
Saygılarımla
İstanbul Times / Ömer Kantemur