Bundan kısa bir süre önce karşılaşıp sohbet etme imkanı bulduğum Genel Cerrah uzmanı emekli hocamızla, kâğıt havlu ve tuvalet kâğıtlarının zararına istinaden, birlikte kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kendisine gelen hastalarından da tecrübeyle zararlı yanlarını konuştuk. Ehemmiyetle bahsettiğimiz en önemli madde kişisel havlu kullanımı oldu. Günümüzde yıkanabilir havluların yerini ne yazık ki içeriğinde hammaddesi kâğıt ve birçok kimyasal madde barındıran bu tek kullanımlık kâğıt banyo gereçleri almaya başladı. Tamamen enfeksiyon riskine sebebiyet veren bu ticari düzenek su ve sabunun yerini asla tutmamaktadır. Yemeklerden sonra yıkamamız gereken el ve ağzımızı ne yazık ki bir kâğıt peçete ile siler kalkar olduk. Soframıza gelen sabunlu bezlerimizin yerini alan ıslak mendillerin hayatımızı kolaylaştırdığını zannederken hangi hastalıklara davetiye çıkardığının farkında mıyız acaba?
Öncelikle hepimizin dikkat etmesi gereken şu ki evimizde kullandığımız her bir havlunun kişiye özel olması gerekir. El, yüz, ayak havlusunun ortak kullanımı demek var olan bir enfeksiyonun yayılmasını hızlandırmak demektir. Kaldı ki çoğu kişi bunu yapmadığı gibi bir de banyolarında kâğıt havlu kullanımı yaygındır. Suyla yıkadıktan sonra yüzümüzü veya genital bölge temizliğimizi yaparken bizi o kâğıtlarda nelerin beklediğini biliyor muyuz? Ya da nasıl kullanmamız gerektiğini. Bir kere çok mecbur kalınmadığı sürece yüzümüzde ve cildimizde kullanmamalıyız. Özellikle taharetlenme sonrası sadece nemini alacak kadar bastırmalı, tahriş edecek kadar yoğun bir temastan kaçınmalıyız. Aksi takdirde yoğun bir kaşıntı ile birlikte mantar (maya) ve beraberinde birçok enfeksiyon riskine sebebiyet verecektir.
Suyun olmadığı ve ortak alanlarda mecburen kullanılmaktadır. Burada da dikkat edilmesi gereken en önemli husus "Temiz kalkıp, ortamı da bir başkasının kullanabileceği şekilde temiz bırakmaktır"... Ortak kullanım alanı olan lavabolara girdiğimiz zaman kullanım sonrası etrafa saçılmış kâğıtlar bakteri içermekte o bakterilerde enfeksiyona sebebiyet vermektedir. Temas etmeseniz bile solunum yoluyla bu size ulaşmaktadır.
Hülasa, hijyen su ve sabun demektir. Ellerimizi yıkamak için dokunduğumuz musluklaralar dahi temiz kullanmalıyız. Bulaş riskini en aza indirme gayretini göstermeliyiz. Kanda ki mikrobun da bağırsaktaki enfeksiyonun da, cildimizdeki tahriş ve mantarın da sebebini sonra başka yerlerde aramayalım. Öncelikle bizler bir birey olarak dikkat edersek zaten toplum olarak olaraktan önlem almış olacağız.
Tuvalet Kâğıtları ilk olarak nerede kullanıldı ile devam edelim
Tuvalet kâğıdının doğuşu
İlk defa tuvalet kâğıdı kullanımının belgelendiği dönem, milattan önce Romalılar dönemine dayanıyor. Romalılar, tuvalet kâğıdı olarak "tersorium "dedikleri, tuzlu su yâda sirkede bekleyen ve ucuna sünger takılmış bir sopa ile kullanıyormuş.
Biraz daha ileri gidelim...
Tuvalet kâğıdı 6. Yüzyılda ilk olarak Çin’de kullanılmaya başlandı. Çinli devlet görevlisi ve bilgin Yan Zhi Dui 589 yılında, Felsefe kâğıtlarının alıntılarını okuduktan sonra tuvalet ihtiyaçları için kullanılabileceği konusunda halkına sunmuştur.
Biraz daha ileriki yıllara doğru hızlı gidelim fabrikasyon olarak ilk üretimi 1857 yılında Amerikalı Joseph Cattey tarafından gerçekleştirilmiştir. 1880 yılından sonra da rulo olarak satılmaya başlamıştır. Türkiye'de ilk üretim 1970 yılında yapılmıştır.
Tuvalet kâğıdının yaygınlaşma süreci ise Amerika ve Avrupa'da 1950’lerden sonra II. Dünya savaşının bitimiyle tüketici tarafından ilgi görmüştür. Türkiye de ise tuvalet kâğıdının girişi 20 yıl sonra olmuştur. 1890 yılı yılında geliştirildi ve bugün hala piyasalarda yerini alıyor. Türkiye de üretimi 2011 yılında Sakarya da üretime başladı.
Kabul edelim ki her markete gittiğimizde mutlaka alırız. Ama gerçek şu ki tuvalet kâğıtlarının vücudumuz için çok tehlikeli olduğunu bilmeyiz. Yapımında kimyasal maddeler kullanıldığı iddia edilmektedir.
Tuvalet kâğıdı sadece insan vücuduna zarar vermekle kalmıyor, oluşan atıklar çevresel kirliliğe neden olabilmektedir.
Tehlikeli bir kimyasal olan Formaldehit özel bölgeleri tahriş edici yapı bozucu özelliğe sahiptir. Bilinen deri, göz, boğaz, makat bölgesi, ilk zarar görecek yerlerdir. Bu konuda firmalar nedense yapılışı hakkında detaylı bilgileri yazmamaktadır.
Kâğıt fabrikası kâğıt hamurunu beyazlatmak için klor bazlı kimyasallar kullanılır. Bu kimyasallar Dioksin, toksik ve yüksek miktarda Pfas ve Furan içerir bunlar kısaca insan yapımı en zehirli kimyasallardan biridir. Kadın hastalıklarında sürekli tekrarlayan maya enfeksiyonu bunun işareti olabilir. Karaciğer, üreme hastalıkları ve kanser hastalığına sebep olur. Pfas ısıya ve suya dayanıklı 1940 lardan beri endüstri ürünlerinde kullanılan kimyasallardır.
Tuvalet kâğıdını yumuşak hale getirmek için eklenen petrol bazlı maddeler madeni yağlar, parafin vücuda da çok zararlıdır. En çok kullandığımız tüketim malzemelerinden biri olan tuvalet kâğıtları için uzmanlar sürekli uyarıyor. Ama gündeme bir türlü gelmiyor olması da orada bir çark sistemi olduğunu gösterir. Ev, iş, okul, hastanelerde ve alışveriş merkezlerinde sıkça kullanılan tuvalet kâğıtları tehlike saçıyor.
Endokrin bozuklukları olan Bisfenol A veya BPA barındırıyorlar hem de enfeksiyon kapmamıza yol açma tehlikesini barındırır. Tuvalet kâğıdı ile silmek, pisliğe ait mikropları el ve tırnaklara geçerek vücuda yayılma oranı çok yüksektir. Bir de silinen tuvalet kâğıtları o atıklarla tuvalette bulunan çöpe atıldığında ise ciddi bir mikrop yayılımı ve enfeksiyon kapma oranımız daha da artmaktadır.
Türkiye, İtalya, Yunanistan ve Japonya gibi ülkeler tuvalette suyu tercih ederken, İngiltere, Amerika ve Avustralya gibi ülkeler genelde tuvalet kâğıdı kullanıyor. Bu da birçok hastalığa neden oluyor. Ayrıca tuvalet kâğıtları yüze temas ettirilmemelidir.
Tuvalet kâğıtları, cildimize doğrudan temas eden ürünlerden biridir. Tek kullanımlık olsa dahi, cildimize doğrudan temas eden ürünleri seçerken son derece dikkatli olmalıyız. Özellikle de cilt hassasiyetiniz varsa, tuvalet kâğıdını almadan önce bileşimini mutlaka okumalısınız. Nitekim yapay beyazlatıcı kullanılan ürünler cilt üzerinde kızarma ve yanma hissi meydana getirebilir. Daha ileriki aşamalarda ise basur gibi hastalıklara sebebiyet verebilir.
Tuvalet kâğıtları, yanlış kullanım nedeniyle bazı enfeksiyon risklerini beraberinde getirebilmekte. Tuvalet kâğıdı markaları bu konuda her ne kadar önlem alsa da kullanım hataları enfeksiyonların yayılmasına yol açabilir. Tuvalet kâğıdı kullanırken kâğıt üzerindeki mikroplara elin temasını önlemeye dikkat etmeli, tuvaletin ardından ellerinizi iyice temizlemelisiniz. Tuvalet kâğıdı tutacağı ile temastan kaçınmalı, tuvalet kâğıdı dispenserlerini tercih etmelisiniz. Tuvalet kâğıdını kullandıktan sonra klozete değil, çöp kutusuna atmalısınız.
Peki, yerine ne kullanabiliriz?
Tuvalet kâğıdı yerine organik pamuklu mendiller yada ıslak mendiller kullanılabilir. Tuvalet kâğıdı, modern hayatın hijyen sağlamak için kullanılan en pratik ürünlerden biri olarak ön plana çıkıyor veya tercih ediliyor. Temizlik ürünleri arasında ilk sırada yer alan tuvalet kâğıdı hakkında bilgileri öğrendikçe hayretler içinde kalıyoruz.
Türkiye'de ve Dünya da ilk sırada olması da garip sadece tuvalette değil banyoda, arabada, mutfakta, Avm vb. gibi yerlerde kullanımı artmaktadır. Oysa yardımcı gibi zannediyoruz. Tuvalet kâğıdı pek masum değilmiş. Yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor. Örneğin üreme sağlığını etkiliyor olduğu da iddialar arasında.
Peki, doğru kullanılmazsa ne olur?
Anal fissür, enfeksiyon, mantar, kaşıntı, yara, kanama, şişme, makatta çatlama gibi sağlık problemlerine neden olur.
Uzmanlar tuvalet kâğıdı ile tam temizlenmediği için ıslak mendil kullanılmasını daha doğru buluyorlar.
Dinimizde tuvalet kâğıdı kullanımı? Hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı günümüzde tuvalet kâğıtlarının temizlik için üretildiğinden, bunların kullanılmasında bir sakınca olmadığını açıkladı.
Amerikalıların çok katlı yumuşak tuvalet kâğıdı üretimi, her yıl yüz binlerce ağacın için kesilmesi anlamına geliyor. Yumuşak tuvalet kâğıdının çevreye 'benzin içen' otomobilden daha çok zarar verdiği iddia edildi.
Bunun yanı sıra selüloz yapımında kullanılan kimyasallar yüzünden havaya zehirli duman salınıyor. Avrupa'da ise tuvalet kâğıdının yüzde 40'ı geri dönüşümlü ürünlerden üretiliyor.
Çoğu insan, tuvalet kâğıdının insan sağlığı için tehlikeli olabileceği düşüncesini bile düşünmez.
Kabul edelim ki söz konusu tuvalet kâğıdı olduğunda en yumuşak ve en beyaz olanını tercih ederiz. Ama gerçek şu ki bu tür kâğıtlar vücudunuz için en zehirli olanlarıdır. Hatta ticari kâğıt ürünlerinin çoğunda 100.000'den fazla kimyasal madde kullanıldığı da iddia edilmektedir. Durum böyle iken tuvalet kâğıdının insan sağlığına olumsuz etkileri uzun süreli kullanımda büyük ölçüde olabilmektedir. Bu toksik maddeler cildimizden emilerek kan dolaşımına girer. Bu toksinlerin en tehlikelisi klordur ve maalesef tuvalet kâğıdı üretiminde en yaygın olarak kullanılan ağartıcı maddedir. Bebek mendilleri, kâğıt havlular, kahve filtreleri, süt kutuları vb. günlük olarak kullandığımız çoğu üründe klorür bulunur. Klorlu ağartıcılar, dioksin ve furanlar gibi tehlikeli toksinler açığa çıkarır. Dioksin üreme ve gelişim sorunlarına, bağışıklık sisteminde hasara, hormonlarla etkileşime ve ayrıca kansere neden olabilir. Bunun yanı sıra, dioksin bir KOK (kalıcı organik kirletici) çeşididir ve yüksek kimyasal stabiliteye sahiptir. Dioksinin yarı ömrü 7-11 yıldır ve yağ dokusu tarafından emilir, bu nedenle vücutta veya çevrede birikimine sebep olur. Tuvalet kâğıdı sadece insan vücuduna zarar vermekle kalmıyor, oluşan atıklar sebebiyle çevresel kirliliğine de neden olabilmektedir
Ayrıca çöplükteki tuvalet kâğıdının parçalanması sırasında karbondioksitin 23 katı ısı tutma kapasitesine sahip bir sera gazı olan metan gazı daha fazla salınır. Çamurun uzaklaştırılmasından sonra, atık su, çözünmüş metalleri ve diğer birikmiş toksinleri uzaklaştırmak için daha fazla kimyasal arıtmaya tabi tutulur. KOK lar ise suda kalacaktır.
Öte yandan tuvalet kâğıdının üretim süreci de çevreyi olumsuz etkilemektedir. Kâğıdın hamur haline getirilmesi ve güçlendirilmesi gibi üretim süreçleri de çevresel tehlikeler oluşturabilir. Kâğıt hamuru ve kâğıt fabrikasının atık suyu, ötrofikasyon olarak da bilinen su kütlelerinde oksijenin tükenmesine neden olabilen veya bu durumu daha da kötüleştirebilen nitrojen ve fosfor gibi maddeleri açığa çıkarır. Böylece tuvalet kâğıdının hem üretimi hem de tüketimi konusunda ciddi problemler oluşabilir. Bu nedenle tuvalet kâğıdı seçimi konusunda hem kendi sağlığımızı hem de çevreye olan etkilerini düşünerek bilinçli davranmalıyız.
Kendimiz ve gelecek nesiller adına doğru bir adım atmış oluruz.
Bilim adamı Allen Hershkowitz, "Bu, üç saniyeden az zamanda kullanıp attığımız bir ürün, ama bu ürünün ağaçtan imal edilmesinin ekolojik sonuçları çok büyük" dedi. Odundan tuvalet kâğıdı imal etmek küresel ısınma açısından tehlikeli ama bunu insanlar anlamıyor" diye konuştu.
"DSÖ İSE AKAN SU İLE YIKAMAYI ÖNERİYOR."
Yararı tuvalet harici kullanımında sıkıntı yok diğer alanlarda kullanılmasında faydalı ve pratik ayrıca tek kullanımlık olduğundan dolayı faydalı olduğu söyleniyor. Karar sizin
Dünya günde 84 milyon rulo ile temizleniyor. 100 yıllık ağaçlarla başlıyor ve sifonla sona eriyor. Soru şu ki dünyanın tuvalet kâğıdı talebi 110 bin ağaca eşdeğer
İstanbul Times / Ömer Kantemür