İçişlerinden yapılan açıklamada, 10.04.2020 tarihi saat 24.00 ile 12.04.2020 tarihi saat 24.00 arasında Büyükşehir statüsündeki 30 ilimiz ile Zonguldak il sınırları içinde bulunan vatandaşlarımızın sokağa çıkmaları yasaklanmıştır” denildi.
Ve olaylar başladı...
Sokaklar insan yağmuruna dönüştü.
Yaşamsal önlemi olan yerler yasak süreci boyunca açık olacağı genelgede yazarken, durumun bu şekilde ilerlemesini neye bağlarsınız?
Yine canlı yayına çıkıp, yasağı ilan etmek yerine yüzeysel bir açıklama ile geçiştirildiğinden ortalık karıştı.
Dün gece, insan manzaraları nasıldı?
Kola, cips alanlar
Lavabo açıcı alanlar
Çiğ köfte sırasına girenler
Fırın sırasında bekleyenler
Pazar tezgâhı açanlar
Arabasına benzin alanlar
Kavga edenler, bıçak çekenler...
**
Bir gün önceden haber verilip, genelgeyi de halka sunmak en doğrusu olacaktı.
Yayımlanan genelgenin maddelerini sizlere sunayım:
- Ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve unlu mamul ruhsatlı işyerleri
- Tüm sağlık ürünleri ve tıbbi malzemelerin (tıbbi maske dahil) üretiminin yapıldığı işyerleri
- Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler
- Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu ve kuruluşları (huzurevi, yaşlı bakım evi, rehabilitasyon merkezleri, acil çağrı merkezleri vb.)
- Her bir 50.000 nüfusa bir adet olmak üzere göre valilikler/kaymakamlıklar tarafından belirlenecek akaryakıt istasyonu ve veteriner klinikleri
- Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet yürüten büyük tesis ve işletmeler (Tüpraş, termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi)
- PTT, Kargolar vb. dağıtım şirketleri
- Hayvan barınak, çiftlik ve bakım merkezleri
Görüldüğü üzere ihtiyaçlarımız karşılayacağımız her yer açık olacak.
Çıkıp canlı yayında bu 8 maddecik okunsaydı eğer insanlar sokağa dökülmeyecekti. İnsanlar kavgaya tutuşmayacaktı, birbirlerine bıçak çekmeyecekti...
Şimdi ardı arkası kesilmeyen soru işaretleri...
Bu karar, sonuçları gözetilmeden hesap kitap yapılmadan alınan bir karar mı?
Şimdi haftalardır bahsedilen sosyal mesafe nerede kaldı?
Taşıyıcılık nerede kaldı?
Kriz yönetiminin özü zamanlamadır. Zamanlama yanlış belirlendiği takdirde hiçbir şeyin önüne geçilemez ve krizi yönetilemez hale gelir.
Sokağa akın eden insanları suçlayanları görüyorum. Neyin suçlaması bu?
12 Eylül’den bu yana yasak görmemiş halka birden bir yasak ilan edildi deyince olağanüstü bir telaşa kapılmaları da normal değil mi?
Bir ülkenin yönetimi, halkının sosyolojik ve psikolojik yapısını bilerek hareket edilmeli.
Kriz yönetimine dair analitik düşünceye de sahip olunmalı.
Böyle olmadığı takdirde, dün gece gördüğümüz manzaranın olması da muhtemel değil miydi?
Sokağa çıkma yasağı ile insanlar sokağa çıktı. Denklemin böylesi...
Hani ‘panik, virüsten daha tehlikeli’ deniliyordu ya şimdi panik, tetiklenerek virüsün önüne atıldı.
Acaba sokağa çıkma yasağı sayesinde virüsü daha fazla yayan tek millet mi olacağız?
Dün gece her gün açıklanan verilerin birden artış yapacağı tablonun resmini seyrettik sanki.
Yaşanılan manzaralara herkes şahit oldu. Dün bayram eden, virüs oldu.
Ve virüs bile kendini yaymanın daha kolay yolunu bulamazdı doğrusu.
Tebrikler!
İstanbul Times / Hande Balcan